Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Abdullah Yıldız

Abdullah YıldızYusuf'un Üç Gömleği yazarı
Yazar
8.6/10
627 Kişi
3.828
Okunma
177
Beğeni
11,3bin
Görüntülenme

Abdullah Yıldız Gönderileri

Abdullah Yıldız kitaplarını, Abdullah Yıldız sözleri ve alıntılarını, Abdullah Yıldız yazarlarını, Abdullah Yıldız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
119 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Gözlerinizin dolmaması sizin sorununuz
Selamün aleyküm sevgili dostlar. Bilmiyorum söze nasıl başlarım da şanı yüce ecdadımızdan olan fahrettin Paşa'dan bahsederim... şefkatli bir kalp, aşık bir gönül(peygamber aşkı) , sağlam bir irade,korkusuz bir yürek , disiplinli bir komutan... Fahrettin Paşa tarih derslerimizde bile anlatılmayan üstün şahsiyet. O giderken hem askerler hem de medine ahalisi hüngür hüngür ağlıyordu.kitap fahrettin Paşa'nın içinde bulunduğu ruh halini özet halinde anlatımını içeriyor. gönlünüz de yüreğinizde aklınızda ruhunuzda bir kahramanın yer etmesini istiyorsanız bu satırlar sizleri bekliyor.
Fahreddin Paşa ve Medine Savunması
Fahreddin Paşa ve Medine SavunmasıAbdullah Yıldız · Pınar Yayıncılık · 201831 okunma
İnsan, her an hata eden, sık sık günah işleyen aciz bir yaratıktır. Nefsinin ve şeytanın arzularına uyup günahkar olan ve bu günahları üstüste yığılan kul, hakikaten, merhamet sahibi olan yüce Allah'ın bağışlamasına ve affına ne kadar da muhtaçtır. Rabb'imizin Ğafür ve Rahîm sıfatlarına sığınıp tevbe ve istiğfar etmekten başka çare mi var?
Reklam
İstiğfar kelimesinin aslı 'ğa-fe-ra'dır. Bu fiil, "bir nesneyi kirden ve pastan koruyan bir mahfaza ile örtmek" anlamını gösterir.
228 syf.
10/10 puan verdi
Sahabenin Kur'anı Kerim'i nasıl okuduklarının örnekleri verilmiş çok akıcı ve bilgi katıcı bir eser.Sade ama dolu dolu bir eser kaleme almış hocamız emeğine sağlık.
Kur’an’ı Nasıl Okudular
Kur’an’ı Nasıl OkudularAbdullah Yıldız · Pınar Yayıncılık · 201686 okunma
Hz.Züleyha'nın Yanlış Anlatılması...
Bazı İslami kitaplarda bile anlatılan ve Züleyha'yı (ki Kur'an'da ki ayetlerde adı bile geçmez o/kadın diye anılır) "zavallı bir aşk tutkunu ve mağduru" olarak takdim eden, ayet ve hadislerde asla söz edilmediği halde onu Yusuf'un aşkından gözleri kör olan, ihtiyarlayan, ama Yusuf'un bir duâsıyla tekrar eski güzelliğine kavuşan, nihayet onunla evlenip muradına eren bir örnek aşık gibi kutsayan yaklaşımları yanlış ve son derece tehlikeli buluyoruz.
Pınar Yayınları
Allah onlardan razı olsun
Medine'den ayrılmadan önce, son ere kadar hepsinin, bu arada çeşitli yaralar alarak vücutları âdeta delik deşik olmuş, kimi kolsuz, kimi bacaksız kalmış gazi Mehmetçiklerin, birbirlerine sokulup birbirlerine yardım ederek, halsiz, mecalsiz bir durumda, son defa Harem-i Şerif'i ziyaretle Ravza-i Mutahhara'ya yüzlerini gözleri- ni sürerek dualar ede ede yaptıkları veda ziyareti görülecek şeydi. İngiliz altınları ile beslenerek Türk'e diş biler hâle getirilmiş bazı sözde Araplar bile bu manzara karşısında gözyaşlarını tutamamışlardı. Bizimle beraber Medine'de kalıp aylarca süren muhasaranın her türlü sıkıntısını çekerek açlığına bile katlanan yerli Araplar ise, tam bir matem havası içinde hüngür hüngür ağlıyorlardı. Medine-i Münevvere'den çıkan askerimize, Medine halkı; "Bizi bırakıp nereye gidiyorsunuz? Siz buralardan gittikten sonra bizi birbirimize kırdıracaklar." diyerek gözyaşları döküyorlardı... Bu tarihten sonra, Medine'den Mısır'a kadar bir- çokları, cesur ve yiğit olmasını istedikleri çocuklarına "Fahreddin" ismini vereceklerdi. Neferler arasında ise, "Fahreddin Paşa nasıl olsa yine buraya gelecek, gelir. Kaçıp Medine'de aç da, susuz da olsak bekleyelim, ama esir olmayalım!" yeminleri ediliyordu. 45 Ama öyle yahut böyle, o günler için her şey bitmişti... Medine'de kalan, artık yalnız mücahid Mehmetçiklerin, Hz. Peygamber'e (s.a) komşu kabirleriydi... Allah Teâlâ, bu vesileyle, tüm şehid ve gazilerimize rahmet etsin, Rasûlüne komşu eylesin.
Reklam
Şerif Hüseyin'in para düşkünlüğünü nasıl kullandılar
İngilizler, onun bu ihtirasından faydalanarak, Türklere karşı ayaklandığı takdirde kendisine ne låzımsa, para, silâh, cephane, erzak vererek yardım etmeği ve belirli bir sınır içinde müstakil bir Arabistan kurmayı vadetmişlerdi. Şerif Hüseyin'in bu isyanda kullandığı Araplar da, Hicaz çöllerinde öteden beri göçebe hayatı yaşayan, gazve (talan) ile geçinen son derece cahil, dünyadan habersiz fakir fukara bedeviler yani Urban'dı. Urban ve reisleri fakirlikleri dolayısıyla paradan başka bir şey bilmezlerdi. Para için yapmayacakları şey olmazdı. Dilenmezler, fakat gözlerine kestirdiklerini soymak için, boğazlamaktan da çekinmezlerdi... Peygamberimizin de (s.a) bunlar hakkında; "Urban, küfür ve nifaktan daha şiddetlidir" buyurduğu rivayet edilmiştir."
Arap isyanı denilen olayın iç yüzü
O günlerin yakın tanığı Feridun Kandemir, Bedevi/urban isyanını şöyle değerlendirir: "Araplar istiklâl mi istiyorlardı? Hayır, Araplar bütün harp boyunca Türklerle omuz omuza Çanakkale'den itibaren her cephede savaştılar. Hatta İstiklâl Savaşı'mızda Aydın cephesinde, Mehmetçiklerle yan yana Yunanlılarla boğuşarak, canlarını veren Araplar vardı. Ve ilk Cihan Harbi'nde, Araplarla meskün hiçbir yerde, ne Irak, ne Suriye, ne Lübnan, ne Yemen, ne Filistin'de Türklere isyan eden tek bir Arap görülmedi. Mekke, Tâif, Cidde gibi şehir ve kasabalardaki Araplar, isyana katılmadıkları gibi Şerif Hüseyin de zaten bunlardan asker almayı dahi düşünmemişti... İsyan eden, sadece Mekke Emiri Şerif Hüseyin Paşa idi.
... günümüzde insanları düşünmekten alıkoyan bir seri faaliyet ve meşgalelerin müşrik düzenler tarafından niçin teşvik edildiğini daha iyi anlıyoruz. Franco'nun yıllarca halkını yüz binlik beşiklerde arena ve stadyumlarda uyutmasına fırsat veren boğa güreşleri ve futbolun işlevini günümüz Türkiye'sinde başta TV kanalları( aptal kutuları) olmak üzere pek çok vasıta pekala icra etmektedir. Gençliği peşinden sürükleyen moda meşguliyetler(müzik, eğlence,futbolizm, uyuşturucu vb...)beyinleri tefekkürden, okumak, araştırmak, gerçeği bulmaktan alıkoyduğu gibi Kur'an'a muhatap olmaktan da uzaklaştırmaktadır.
Bilin ki Allah cansız(ölü) hale gelen toprağa yeniden hayat verir! Belki aklınızı kullanırsinız diye size ayetleri açıkladık. (Hadid 57/17)
Reklam
119 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Kitap çok iyi peygamber efendimizin sözlerin falan bahsediyor fahrettin paşanın medineyi nasıl konuşllarda savundugundan bahsediyor herkese tavsiye ederim
Fahreddin Paşa ve Medine Savunması
Fahreddin Paşa ve Medine SavunmasıAbdullah Yıldız · Pınar Yayıncılık · 201831 okunma
Her kim yüz kere 'Sübhân'Allahi ve bi-hamdihi.' derse, deniz köpüğü kadar da olsa günahları bağışlanır. 14 Dilde hafif, mîzânda ağır, çok esirgeyici Allah'a sevgili iki kelime vardır ki, o da 'Sübhân'Allâhi ve bi-hamdihî, Sübhân'Allah'il-Azîm'dir. 15
14 Tirmizî, Dua, 3695. 15 Müslim, 2694; Tirmizî, 3696Kitabı okuyor
Tesbih'in lugat anlamı "suda pek iyi yüzerek uzaklara gitmektir. Istılahta ise, "Allahu Teâlâ'yı tenzih etmek, yani O'nun yüce zâtını itikaden, kavlen ve amelen layık olmayan her türlü şaibeden arı ve uzak tutmak" demektir. Ayrıca "Allah'ı yüceltmek, sözle ve eylemle O'nu zikretmek, tathîr etmek (temizlemek) ve içtenlikle O'na yönelmek" manalarını içerir.
Onlarla bizim aramızda alamet-i fârika namazdır. Binaenaleyh namazı terkeden kafirlere benzemiştir.
Tirmizî, 2623; Nesaî, 1/231; İbn Mâce, 1079.Kitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.