Abdurrahman b. Mualla el-Luveyhık el-MutayriHak ve Sorumluluklar Temelinde Ulema Ümmet İlişkisi yazarı
Hakkında
Tam adı:
Abdurrahman b. Mualla el-Luveyhık el-Mutayri
Unvan:
İslami düşünür ve yazar
Okurlar
3 okur okudu.
1 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
"Bir ruhbanlık uydurdular. Onu biz onlara emretmedik. Kendileri Allah'ın rızasını kazanmak için uydurdular ve sonra da ona hakkıyla riayet etmediler' (Hadid 27).
Bu ruhbanlığın bir benzeri İslam döneminde de icat edildi ve buna ruhbanlık yerine tasavvuf ismi verildi.
İlk önceleri Allah'a kulluk, ibadette ihlas, dünyaya gereğinden fazla değer vermeme ve hiçbir karşılık beklemeden insanları hayra davet ve irşad etmek şeklinde anlaşılan tasavvuf, giderek ruhbanlık gibi bozuldu ve içine çok korkunç kavramlar ve anlayışlar girdi. Vahdeti Vücud, Allah'a ulaşma, şeyhlerin tasarrufu, Allah yerine bunları çağırma, zikir ve ibadette Allah'ı değil bunları düşünme gibi küfre kadar gidebilen icatlarla ilk çığrından olabildiğince uzaklaştı."
Sayfa 295Kitabı okudu
"Hak ve hakikatın mutlak kaynağı kitap ve sünnettir. Alimler ise bunların açıklayıcı ve öğreticisi oldukları takdirde haklıdırlar. Sadece kendi cemaatlerinin, cemaat liderlerinin fikir ve görüşlerini kabul edenler, Müslümanlardan çok müşriklere ve Yahudilere benzerler."
Sayfa 124Kitabı okudu
"Alimler, din büyükleri ve salih kimseler sevgi, saygı, övgü ve yardıma layıktırlar. Fakat bu saygı ve hürmetin dozu ve sınırı vardır. Onları aşmak İslami bir tutum değil insanperestlik ve dolayısıyla şirktir. Bu itibarla bu insanları abartıp onları Allah ve Resulüne ortak etmek ve hatta bunların yerine geçirmek aşırılığından sakınmak lazımdır.
İslam sadece Allah tarafından indirilen hakikatlara uymak esası üzerine kurulmuştur."
Sayfa 124Kitabı okudu
"Allah'ın emrettiği şeylerin vasıf ve miktarını değiştirmek de caiz değildir. Çünkü ilahi emirler ilaç gibidir. Nasıl ki ilaçların belli bir terkibi vardır; o terkip değiştirildiği takdirde ilaçlar zehir haline gelirse, ilahi emirler de öyledir.
Cenabı Hak her şeyi kuşatan ilmiyle bildiği kullarının takat ve maslahatına göre emirlerini terkip ve teklif etmiştir. Aşırılıkla bu terkip ve teklifin miktar ve keyfiyetini bozmak, mükelleflerin aleyhine ve onların zararına sonuçlar doğurur."
Sayfa 296Kitabı okudu
"Günahları küfür saymak, insanları korkutmak ve onlardan uzaklaştırmak maksadıyla da olsa doğru değildir. Bu yaklaşım hakikate uymamakla birlikte, olumlu netice veren bir irşad metodu da değildir. Çünkü günah işlemekle küfre düşmek arasındaki büyük mesafeyi kaldırdığınız zaman, günah işlemekten vazgeçemeyenler küfre girerler.
Küfrün, günahlarla kıyaslanamayacak derecede büyük bir suç ve cinayet olduğunun bir göstergesi de Cenabı Hakk'ın sonsuz rahmetine rağmen onu affetmemesi ve kafir olan kulunu cehennemde ebediyen yakması ve ona azap çektirmesidir."
Sayfa 297Kitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Henüz kayıt yok