Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Ak

7.2/10
8 Kişi
27
Okunma
1
Beğeni
972
Görüntülenme

Ahmet Ak Sözleri ve Alıntıları

Ahmet Ak sözleri ve alıntılarını, Ahmet Ak kitap alıntılarını, Ahmet Ak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
bir rivayete göre: yeni Müslüman olan bir kişi, Müslümanların yetmiş üç fırkaya ayrıldığını gördü. bunun üzerine Kaderî /Mutezilî birine insanın fiilleri konusundaki görüşünü sordu. Mutezilî kişi ona, "dilediğimi yaparım, her şeye gücüm yeter" der. yeni Müslüman olan kişi "ben bu mezhebi seçmem, çünkü Allah'ın da kudreti var benim de" diyerek bu görüşün din ile uyuşmadığını söyler. bunun üzerine Kaderî, "eğer benim görüşümü kabul etmiyorsan, Ehl-i Sünnet ve'l- Cemaat mezhebine gir" der. o kişi, yetmiş üç fırkadan her birine uğrar ve onların bu konudaki görüşlerini sorar. onların hiçbirinin görüşünü beğenmez. bunun üzerine onların hepsi: "bizim mezhebimizi kabul etmiyorsan Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat'a gir" şeklinde cevap verirler. o da, Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat'in kimler olduğunu sorunca, Ehl-i Ehva şöyle cevap verir: "onlar her beldede Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat olarak tanınırlar. Semerkant'ta Dâru'l-Cüzcâniyye ve Dâru'l-İyâzîyye mensupları, Buhara'da Ashabu Ebî Hafs ile Belh'te Nusayr (b. Yahya)'ın taraftarlarıdırlar. Her beldede onlar Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat inancını yayan ilim ehli olarak bilinirler" şeklinde cevap verir.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
âdil olmayan devlet başkanına âdildir demek
Bazı işleri zulüm olan bir sultana adil diyen kâfir olur. Çünkü bu sıfat sultana, hiçbir zaman zulmetmediği ve bütün davranışlarında tamamen âdil olduğunda verilebilir. Bazı davranışlarıyla zulüm ve haksızlık yapan bir kişiyi mutlak adil olarak isimlendirmek, zulüm ve adaletsizliğe adalet adını vermek ve ona razı olmak anlamına gelir ki, bu fikri benimseyen dinden çıkmış olur.
Maturidi İslam dünyasında akıl ve mantıkla çelişen pek çok anlayışın bulunduğu bir dönemde, akıl ve vahiy dengesini kurarak, Kelam, Tefsir ve İslam Fıkhı alanlarında kendine has metoduyla çözümler bulmaya çalışmış ve fikir özgürlüğünün önünü açmıştır.
Sayfa 205 - Ensar Neşriyat
Maturidi'ye göre, imamet (devlet başkanlığı) meselesi, itikadi bir konu olmayıp, akli bir konudur.
Sayfa 99 - Ensar Neşriyat
f. İmanda Artma ve Eksilme
Maturidi'ye göre iman, amellerin yerine getirilmesi ile artmaz, terk edilmesiyle azalmaz. Fakat imanın vasfında/keyfiyetinde/ kalitesinde artma ve eksilme olabilir.
Sayfa 93 - Ensar Neşriyat
Reklam
Maturidi, imanı tasdikten ibaret görüp amelden tamamen ayırmasından dolayı, şirk müstesna, diğer büyük günahları işlemenin, imandan çıkmaya sebep olmayacağını savunur. Ona göre, iman ettiği halde, Allah'a ortak koşmanın dışında günah işleyenin durumu Allah'a kalmıştır. O, günahkar kimseyi dilerse affeder, dilerse cezalandırır.
Sayfa 90 - Ensar Neşriyat
Maturidi, diğer birçok alimden farklı olarak, ayet ve hadislerle birlikte, toplumda nesilden nesile aktarılan bilgileri ve örfü de nakli delil olarak görmektedir.
Sayfa 66 - Ensar Neşriyat
nizam delili
Mâturîdî'ye göre evren ve içerisindeki bütün varlıklar farklı yapılarda ve zıt konumlarda yaratılmıştır. Kâinattaki hiçbir şey, sadece zararlı veya sadece faydalı olacak şekilde tek amaçlı yaratılmamış; aynı zamanda birbirine zıt karakterde (mesela artı eksi kutbunun olması gibi) yaratılmıştır. Buna rağmen, her nesne, zararlı ve yararlı özellikleriyle bir arada, bir cisimde toplanmıştır. Her cismin yapısında bu şekilde zıt karakterli özellikler bulunmaktadır. Şayet cisimler bu özellikleriyle baş başa bırakılmış olsaydı, içerisinde bulunan zıtlık özelliğinden (mesela, ters kutuplardan) dolayı birbirini iterek cismin parçalanmasına sebep olur, bu da, tabiatın düzenini bozardı. Hâlbuki tabiattaki her varlık, hem kendi içinde hem de birbirleri arasında muhteşem bir uyum içerisinde bulunmaktadır. Tabiatın yapısında bulunan bütün bu özellikler, cisimleri uzlaştırıp yöneten ve yaratan Allah'ın varlığının ve birliğinin apaçık birer delilleridir.
a. İmanın Tanımı
Maturidi'ye göre iman, kalbin tasdikinden ibarettir. Çünkü ona göre iman, kalp işidir. Dil, sadece kalbin tasdikine işaret eder. Bu nedenle mümin olmak için kalbin tasdik etmesi yeterli olup, dil ile ikrar etmek şart değildir.
Sayfa 81 - Ensar Neşriyat
Reklam
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), İslam‘ı anlatmak için gittiği Taif yolculuğundan dönerken, Mekke'ye Mut'im ibn-i Adiyy'in himayesinde girdi. Geceleyin onun evinde misafir olan Rasûlullah (s.a.v.), ertesi gün Harem-i Şerif’e gitti ve orada Kâbe'yi tavaf ettikten sonra namaz kılarken, Ebû Cehil geldi ve Mut'im'e: "Himayende mi?" diye sordu. Mutim: "Himayemde" deyince, Ebû Cehil ses çıkaramadı. Peygamberimiz Mut'im'in bu iyiliğini unutmadı. Nitekim daha sonra Bedir savaşında esir düşenlerin durumunun ne olacağı hakkında konuşmak için Mut'im'in oğlu Cübeyr, Medine'ye gelince Hz. Peygamberimiz ona şöyle dedi: "Eğer baban sağ olup da gelseydi ve benden şu esirleri bağışlayıp, serbest bırakmamı isteseydi, ben onun hatırı için onları bağışlar, serbest bırakırdım!” (…) Rasûlullah (s.a.v.), ömründe sadece bir defa kendisine iyilik eden bir müşrikin, oraya gelmesi durumunda, onun hatırına, Bedir'de esir aldıkları bütün müşrikleri, bağışlayıp serbest bırakacağını söylemiştir. Bu durum, Rasûlullah (s.a.v.)’in vefasını ve merhametini göstermektedir. Türkçedeki "Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır" sözü, bu hususu cok güzel ifade ediyor.
Maturidi'ye göre evren ve içerisindeki bütün varlıklar farklı yapılarda ve zıt konumlarda yaratılmıştır. Kâinattaki hiçbir şey sadece zararlı veya sadece faydalı olacak şekilde tek amaçlı yaratılmamış; aynı zamanda birbirine zıt karakterde (mesela artı eksi kutbunun olması gibi) yaratılmıştır. Buna rağmen, her nesne, zararlı ve yararlı özellikleriyle bir arada bir cisimde toplanmıştır.
Sayfa 79 - Ensar Neşriyat
İmandan Artma ve Eksilme
Maturidi'ye göre iman, amellerini yerine getirilmesiyle artmaz,terk edilmesiyle azalmaz. Zira iman, Allah'ın varlığına ve birliğine, Muhammed (a.s)'ın O'nun kulu ve resulü olduğuna ve resulünün Allah'tan getirdiği her şeye inanıp, kalp ile tasdik etmektir. Bu bakımdan imanın kendisinde her hangi bir artma ve eksilmez siz konusu olamaz. Fakat imanın vasfında /keyfiyetinde/kalitesinde artma ve eksilme olabilir. Diğer bir ifadeyle bir mümin, kaliteli/kâmil bir imana sahip olabildiği gibi kalitesiz/kuru bir imana da sahip olabilir.
İmanın tanımı.
Mâturîdi'ye göre İmam, kalbin tastikinden ibarettir. Dil ile ikrarın geçerli olması, kalbin tasdikine bağlıdır. Mâturîdi'ye göre imanda asıl olan kalptir.
Sayfa 139 - EnsarKitabı okudu
İman ve İslam
Maturidi'nin, insanlar arasında Müslüman ve mümin gibi lüzumsuz yere ayrımcılık yapılmasını doğru bulmadığını; birlik ve beraberlik içerisinde, hoşgörülü bir şekilde yaşanması gerektiğini düşündüğünü ve buna büyük önem verdiğini söylemek mümkündür.
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.