Özellikle seyahate pek düşkün biriydi; bu durum, onun hayatı çok sevmesinin yanında her anı dolu dolu yaşamayı istemesinden ve genellikle farklı insanlar ce farklı çevreler görmeyi heves etmesinden kaynaklanırdı.
Bazen abartmaksızın, haftalarca, hatta aylarca evden çıkmadığı da olurdu. O sıralarda öyle bir ruh halindeydi ki, sanki yapacak çok işi varmış gibi duruyordu ve yüreğini kemiren bir korkuyla sanki hedeflerine zaman yetmeyecekmiş gibi hissediyordu.