''Anlattıklarını aldıracak kimsen olmayınca susmanın daha mantıklı bir seçenek olduğunu fark ediyorsun. Zaten bir süre sonra da alışkanlık yapıyor. Konuşmak için kelimelere ihtiyacın olduğunu unutuyorsun. Anlatmadan anlaşılmak istiyorsun.
"Patron kızacak" diye namaz kılmaktan, "Elâlem ne der?" diye örtünmekten, "Çevrem ne düşünür?" diye ibadet etmekten çekiniyoruz.
Bu halimize bizim ne denir? Ağasından aldığı altını, ağasının düşmanına bağışlayan marabaya benziyoruz. Yazık bize... Kendimize en çok kendimiz yazık ediyoruz..!