Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Kanter

Ahmet KanterMuğlak yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
5
Okunma
0
Beğeni
1.295
Görüntülenme

Ahmet Kanter Sözleri ve Alıntıları

Ahmet Kanter sözleri ve alıntılarını, Ahmet Kanter kitap alıntılarını, Ahmet Kanter en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ve işte bir gün... Ben daha mutlu Ve sen daha yalnız olacaksın...
Sayfa 201
Ben saatlerdir ölüyorum...
Sayfa 181
Reklam
Ne beklemeli böylesi bir hayattan ?..
Sayfa 34
Bir şeyler söyle ! " O kadar da yalnız değilsin " de mesela !..
Sayfa 186
Anlam bulamıyorum bu halime...
Sayfa 176
Güneşim gözlerinde sönsün...
Sayfa 166
Reklam
Sen ölürsen ben ne yaparım anneciğim...
Sayfa 98
Akıp giden zamana bakmak için zaman yoktu...
Sayfa 42
Bitmek bilmeyen upuzun bir hikayedir hayat işte...
Sayfa 19
Reklam
Şaşırabilirsiniz ama sandığınız kadar yorgun değilim...
Sayfa 57
Ateizmin sorunu; insanın hayatta var olmasının bir anlamsızhkla kesişmesidir. Ve temelinde daha çok bir egemenlik altında olmanın verebileceği her türlü mesuliyetin reddi yatıyordur. Çünkü insan bir yanıyla, yaratılmışlar içinde nefsani arzuları en güçlü olanıdır. Böyle olunca her şeyin kendine hizmet ettiğini gören bu insan, gün geliyor
Sanılanın aksine, tüm çağlar ve üstün halklar zamanı gibi elbette Batı Aydınlanma hükmü de nihayete erecektir. Çünku tarih, surekli bir rol kapma savaşından ibaret olmaya devam edecek ve bir gün kudreti elinde tutanlar bir başka gün ezilip gideceklerdir. Bugun Avrupa ve Amerika gibi üstün ırk dayatması ile laik, demokratik ve hur bir anlayışı döküp saçanlar her kimse, bir gün ezdikleri halkların, katlettiklerinin, hakkını gasp ettiklerinin kılıçları ile kellelerini birakacaklardır. Ve şu bir hakikat olarak görülecektir ki ne Evangelist bir sapıklık ne de Siyonist bir ahmaklık, hayallerinin aksine bundan nasipsiz kalmayacaktır. Çöküşün sinyalini muştulayan bir olağanüstuluk hali bugün kendini göstermeye başlamışken bu imkânsızın olagan sürecini, yaşayan herkes bir gün elbette görecektir.
Evvela sormak lazım;"Ben'ini bulabildi mi bu insan? Hakikat tarifine varabildi mi? Varmak nedir ona göre? Ölüm nedir? Ölmüşse şayet, bana oradan bir kanıt sunabildi mi? Sınanabilirlerin en mühimi olan iki şeyi -yaşamı ve ölümü- sınamışken hazır bu insan, oradan mana taşırabildi mi? Haklı mıydı bari? Söylesene Marks, haklı mıydın? Sartre, Camus, Hegel, Descartes, Kant, Heidegger, Husseri, Lenin, Platon, Aristotales, Socrates, Hobbes, Spinoza, Leibniz, Russell, Wittgenstein, Nietzsche, Rousseau... haklı mıydınız? Cevap yok mu? Keşke, ölümden sonra soracağımız bu soruyu hesaba katarak bir cevap vermek üzerine kafa yorsaydınız. Keşke yanıtsızlığınızın yaptıklarınızı manadan mahrum bırakacağını bilseydiniz. Keşke, derin olmak ile makul olmak, öze hizmet etmek ile öze lanet etmek arasındaki ayrıma baksaydınız biraz da. Sanırım bilmiyor değildiniz ölümü. O sizin için dahi hakikat olmaktan uzak değildi. Son nefesinizi vermeden muhakkak kendi hakkında size bir kanıt sunmuş olmalı. Söyleyin öyleyse; neydi ölümü hakikat kılan? Kulağınıza son anda ne fısıldadı öyle? Aranızda ne geçti? En çok ne hissettiniz? Son nefes ile ölüme ilk adım arasında nasıl bir sınır vardı? Söyleyemezsiniz değil mi? Çünkü ölüm susturucudur. İradeye ve yaşama boyun eğdirir. Kimi, nasılı, niçini yoktur. Sözün bittiği yerdir ölüm.
Sayfa 172Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.