Bir gün o kuyular aydığı,
o bilinmezlik ağının çözüldüğü,
bir gün o karmaşa yıkıldığında
ve tüm insanların candaşlıkları
serildiğinde yüzeye
derin bir kilim gibi,
ve o gün beyaz gülüşler içre dişler,
birbirlerine yaseminler sunduğunda,
çatallı bahçeler melek değnekleriyle
gümüş yalımlarla bezendiğinde...
bil ki o olmayası mor yaratığın sonudur bu!
Sayfa 11 - Nilgün Marmara