ALBERT CARACO, yaklaşık dört yüzyıldır Türkiye’de yaşayan Sefarad bir ailenin oğlu olarak 1919 yılında İstanbul’da doğdu. Aile ilk önce Orta Avrupa’ya (Viyana, Prag, Paris) göç etti. II. Dünya Savaşı arifesinde, Nazi tehdidi karşısında Güney Amerika’ya göç etmek zorunda kaldı. Hayatını mutlak anlamda yazıya adamış münzevi bir kişilik olan Caraco; cinsellikten Yahudi sorununa, sembolizmden felsefi meselelere ve edebiyata dek her alanda, uzlaşmaz, sarsıcı ve provokatif metinler yazdı. Fransızca, Almanca, İngilizce ve İspanyolcaya son derece hakim olan Caraco, metinlerini Fransızca kaleme alan, aydınlanma geleneğinin takipçisi, modern üsluplu “klasik” bir yazardır. Geniş bir külliyata sahip Caraco genellikle nihilist ve karamsar bir yazar olarak görülür ve Cioran’a benzetilir. Yıllar boyunca intihar etmek istemesine rağmen ailesini üzmemek için bunu gerçekleştirmeyen Caraco, 1971 yılında babasının ölümünden birkaç saat sonra hayatına son verdi.
İnsanlar toprağa sahip olmak için savaşıyorlardı, yarın suya sahip olmak için birbirlerini gırtlaklayacaklar, havamız kalmadığında, harabelerin ortasında soluk alabilmek için boğazlayacağız birbirimizi.
Padme Amidala ile beraber bir etkinlik yapmaya karar verdik.
Etkinliklere göz attığımızda yeraltı edebiyatının nerdeyse hiç okunmadığını ve türün çok fazla bilinmediğini düşünerek, böyle bir etkinliğin türün tanınması ve anlaşılması adına yararlı olacağını düşündük. Daha
Uzun araştırmalarım sonucu yeni yıl için okuma listem hazır. 🥳Tavsiyelerini aldığım arkadaşlarıma da ayrı ayrı teşekkür ederim. 🙏🤗 İsteyen yararlanabilir 🤹♂️
Bilim;
1.
Yazarın okuduğum 2ci kitabı. 1cisini de çok beğenmiştim. Bu eseri küçük bir biografi tadında. Yazarın vefat etmiş annesini, ona olan öfke ve sevgisini anlatıyor. Bazen ebeveynler çocuklarını çok sevdiklerinden onları hayata hazırlıklı yetiştirmiyorlar, dış tehlikelere ilk rastladıklarında ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Kısaca, ebeveynler iyilik yaptığını sanarken onlara kötülük yapmış, gelişimini engellemiş oluyorlar. Kitapta ölüm ve insanın ilişkisi, felsefesi yer almakta. Gayet güzel. Yazdıkları bir nevi kendini avutma şekli olmakla suçluluk duygusuyla dolu..Umarım hiç birimiz bu suçluluk duygusunu hissetmeyiz..
'O benim yazılarımda yaşayacak, bu da benim borcumu ödeme tarzım'
Post-MortemAlbert Caraco · Sel Yayıncılık · 2020575 okunma
Birazdan okuyacaklarınız, 'inceleme' adı altında birleşmemişlerdir. Kendimi gerçekten bildim bileli vaaz vermekten ve/veya birine bildiğimi doğru ya da gerçek olarak lanse etmekten uzak durmuşumdur. Çünkü, ne kendimi bir şey hakkında bilgi sahibi görecek kadar özgüvenim veya kibrim olmuştur, ne de
Çok sert bir kitaptı. Sanki her sözcüğü kafama atılan bir taş misali tahrip ediciydi. Sistem eleştirisi muazzam, sorun tespitleri muhteşemdi. Çözüm önerisi ise bana biraz ütopik geldi diyebilirim.
Albert Caraco İstanbul'lu Sefarad bir ailenin oğlu. 1919 doğumlu. Hayatı boyunca hep yazmış. Doğduğu