Çürükleri canını yakıyor, kesikleri hala kanıyordu; fakat acıdan ağlamıyordu; yapayalnız olduğu için, dışlandığı, bu kayalar ve ay ışığından ibaret iskeletler dünyasında yalnız kaldığı için ağlıyordu.
Hayır asıl sorun şu: Nasıl olur da yapamam ya da daha doğrusu-çünkü sonuçta, niye yapamayacağımı biliyorum.-yapabilseydim ne olurdu, özgür olsaydım; şartlandırılmam ben köleleştirmeseydi.
Mutluluk ve erdemin sırrıdır; yapmak zorunda olduğun şeyi sevmek. Tüm şartlandırmaların amacı budur: İnsanlara, kaçınılmaz toplumsal yazgıları sevdirmek.