Elime aldığımdan beri çocuk gibi olduğum, çizimleri dönüp dönüp incelediğim bir masal kitabından bahsedeceğimi size. Evet, yanlış duymadınız. Konumuz büyükler için hazırlanmış olan bir masal kitabı.
.
Kitabın içinde tam 9 tane masal yer alıyor. Hepsi de büyüklerin dünyasındaki korkuları, çelişkileri, istekleri, boşlukları, hayalleri, yaşam ve ölüm arasındaki gitgelleri çocuksu ögelerle bize sunmaya çalışmış. Çok da güzel olmuş. Özellikle “On İkinci Gezegen” ve “Siyah Bahçe” adlı masalları çok daha ayrı sevdim. On İkinci Gezegen, sanki tam olarak insanlığın şu anki halini anlatıyordu. Çok güzel bir bütünün parçası olacakken kendi kendinin felaketi olan, uyumsuzlukları ile tüm uyumu bozan insanlığı masal şeklinde görmek çok garip bir deneyimdi. Siyah Bahçe ise korkularımız ve ‘Ya şöyle olursa’ diyen düşüncelerimiz nedeniyle hayatımızdan çaldığımız günlerin hesabını tutuyor adeta. Hayatın bir köşeye saklanıp yaşananayacak kadar engellenemez bir güzelliği ve hesaplara uyum sağlamayan bir yapısı olduğunu hatırlatıyor biz büyüklere.
.
Geri kalan hikayeler ise en az bu anlattıklarım kadar eşsiz ve özeldi. Masal okumayı sevenler ve özleyenler, büyüklerin dünyasını biraz da çocuksal öğelerle görelim diyenler için tavsiyemdir.
