Alex Capus Sözleri ve Alıntıları
Alex Capus sözleri ve alıntılarını, Alex Capus kitap alıntılarını, Alex Capus en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne tuhaf değil mi, dayak atan, kırbacını on dakikalığına bir kenara bıraktığında dayak yiyenin kendisini hemen sevmesini istiyor.
Sayfa 208 - kırmızı kediKitabı okudu
En güzeli :)
Çoğunlukla pek bir şey yapmaz, yatağına uzanıp ellerini başının arkasında kavuşturur, tavandaki kirişlerin desenini seyrederdi.
Sayfa 35Kitabı okudu
Ne olursa olsun, ölmekten daha kötüsü olamaz.
Sayfa 176Kitabı okudu
Gülüşünü, onun gülüşü olduğu için güzel buluyordu...
Sayfa 59Kitabı okudu
Dünya
Hiçbir şey görmüyor, hiçbir şey duymuyoruz, neler olduğundan haberimiz yok. Dün neler olduğunu bilmiyoruz, yarın neler olacağını da hiç bilemeyiz.
Sayfa 156Kitabı okudu
İkimiz iyi geçiniyoruz, birbirimize hayatı zindan etmiyoruz, ama aslında birlikte değiliz biz.
Sayfa 89Kitabı okudu
O günden beri, ara sıra susmanın ve düşündüğünü kendine saklamanın da iyi olduğunu öğrendim. Daha da iyisi, bir şey düşündüğünü hiç belli etmemek.
Sayfa 208Kitabı okudu
yalnızız — dünya bizi unuttu.
Öte yandan biz de dünyayı unutmaya başlıyoruz.
Sayfa 243 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
„Hunderttausende von Schweizern verließen im 19. Jahrhundert die Heimat, um Hunger und Armut hinter sich zu lassen. Wer die Reise überlebte, wurde Kaffeebauer in Venezuela, Zuckerbäcker in Russland, Rinderzüchter in Texas, Lehrer in Kairo, Hotelier auf Samoa. Die meisten gewöhnten sich ans neue Klima, lernten die Sprache und freundeten sich mit Land und Leuten an. Nur manchmal, wenn das Heimweh nagte, hatten sie Lust auf ein Stück Käse am liebsten großlöchrigen Emmentaler, den schwei- zerischsten aller Schweizer Käse. Also bestellten sie welchen gegen Vorauszahlung, worauf sich in Thun, Langnau oder Bern ein in Zinkblech verlöteter, wagenradgroßer Laib auf den Weg machte. Vielleicht nahm er die Bahn bis Rotterdam und ging dann auf einem Hanseschiff nach Russland oder an Bord eines Windjammers nach New Orleans, vielleicht auch mit einem Kokosnussdampfer um Kap Horn in die Südsee. Dank des Aufklebers «Store under the Waterline» wurde er ganz unten im Schiffsrumpf verstaut, wo es am kühlsten war. Einmal an Land aber lag er dann wochenlang in ungekühlten Zollfreilagern und brütend heißen Magazinen, um anschließend mittels Postkutsche, Ochsenkarren oder Eselsrücken den Dschungel, die Wüste oder die Steppe zu durchqueren und zu guter Letzt in der Küche des heimwehkranken Schweizers anzukommen“.
Sayfa 153Kitabı okudu
Yalnızız - dünya bizi unuttu.
Öte yandan biz de dünyayı unutmaya başlıyoruz.
Sayfa 243Kitabı okudu
Eğer günün birinde tesadüfen karşılaşırsak birbirimizin yanından geçerken selamlaşabiliriz bence, ama durmayız.
Sayfa 131Kitabı okudu
Aşk haksız bir taleptir, değil mi? Özellikle çeyrek yüzyıl sürerse.
Sayfa 244Kitabı okudu
Zaman çabuk geçiyor, özellikle eğer çok şey yaşanırsa, hiçbir şey yaşanmazsa daha da çabuk geçiyor...
Sayfa 209Kitabı okudu
Bir kuralın özünde, kim olursa olsun herkes için geçerli olması yatar...
Sayfa 21Kitabı okudu
''Gerçek hayatta bütün rüyaların gerçekleşmemesi artık bana pek kötü gelmiyor; yoksa insan dayanamayabilirdi buna."
kırmızıkedi yayıneviKitabı okuyor