4 Şubat 1914’te Münih’te doğdu. Küçük burjuva ailesine karşı duyduğu tepkinin sonucunda komünistlere katıldı ve Bavyera Komünist Gençlik Örgütü'nde önemli görevler üstlendi. 1933 yılında Naziler tarafından iki kez tutuklanarak Dachau Toplama Kampı'nda üç ay geçirmek zorunda kaldı. 1937 yılına kadar çeşitli işlerde çalıştıktan sonra, zorla askere alındı. Irkçı bir emperyalizm uğruna anlamsız bir ölümü reddederek, özgürlüğe firar etti. Bir süre sonra Amerikan ordusuna teslim oldu. ABD'de geçirdiği esirlik döneminin ardından döndüğü Almanya'da, Der Ruf (Çağrı) adlı bir dergi yayınlamaya başladı. Derginin saldırgan eleştirel tutumu, bir süre sonra Amerikalılar tarafından yasaklanmasına neden oldu. Yine aynı dönemde, çeşitli radyo istasyonlarında edebiyatla ilgili yayınları (zaman zaman H. M. Enzensberger'le birlikte) yönetti. 1955 yılında ikinci kez denediği yayıncılık girişimi, ilkine oranla daha başarılı oldu: İki yıl süreyle yayınlanan Texte und Zeichen (Metinler ve İmler) adlı dergi, Arno Schmidt'den Celan'a, Beckett'den Sartre'a, bir dizi önemli yazarın savaş sonrası Almanyası'nda tanınmasını sağladı.
1972 yılında İsviçre vatandaşlığına geçmiş olan Andersch, bir süre yaşadığı Berzona’nın belediye başkanlığını da yaptı. 21 Şubat 1980’de Berzona, İsviçre’de yaşamını yitirdi.
''..kendinizi tam anlamıyla yetiştirmek ve olağanüstü olanı kısım kısım da olsa yaratmak arzusundaysanız, duyguların yanına sanatsal düşünceyi de katınız, yani, ne iyidir, ne kötüdür anlamak için, bilgi ağacının meyvelerinden tadın.''
''..1928'de ondört-onbeş yaşımdayken fark ettim. Beni en çok ilgilendiren, bir insanın bir başka insanı nasıl rahatlıkla öldürebileceği sorusu oldu. Hiç öfkelenmeden, kentin dış mahallelerine giden bir yolda, bu soluk bahar gününde, biraz sonra bu yolun sonunda, bir başkasının yaşamını söndüreceğini düşünecek zamanı da olarak, yürümek. Öfke bu denli uzun sürmez. Cadde boyunca süren neydi ki.? Adalete inanmak budalalığı mı.? Emir mi.? Kışkırtma mı.? Kendisi dışında herkesi bir pislik olarak gören şaşkın bir ruh mu.? Boşalmaya zorlayan şu eğik tüfek mi.? Sürünen bedenlerin görüntüsünü, göz tabakasına işleyen şu bakış mı.?''
"Er liest alles, was er will. Weil er alles liest, was er will, sollte er eingesperrt werden. Und deswegen muss er jetzt wohin, wo er lesen kann, soviel er will."
''..Çoktandır ölüm döşeğinde yatan cumhuriyet en sonunda ölmüştü. Burjuva orta sınıf, tartışma gündeminin düşman tarafından dikte ettirilmesine izin verdiği ve sonra da düşmanın öne sürdüğü kanıtları sosyal demokratlarla tartıştığı için öldü. Ve en son olarak da Komünist Parti irade özgürlüğünü, insan düşüncesinin özgürlüğünü, insanın yeteneklerini reddettiği için öldü. Diyalektiğin yasalarını kimse Komünist Parti Merkez Komitesi kadar kusursuz tanımlayamaz. Onun tarihsel kehanetleri bir saat bile şaşmazdı. Ama tarihin diyalektiğinin insanlar tarafından gerçekleştirildiğini kavramakta, kimse Komünist Parti'nin yöneticileri kadar beceriksiz olamazdı. Hiçbir analiz, Marksist analizden daha parıltılı olamaz. Hiçbir eylem de Marksist eylem kadar zavallı olamaz.'' (Sayfa: 34)
*
#AlfredAndersch #ÖzgürlüğünKirazları #ÇevirenEnginBilginer
#TelosYayınları #Cumhuriyet #KomünistParti #Diyalektik #Tarih #Marx #Heredot
*