Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Cüneyd Kılcıoğlu

Ali Cüneyd KılcıoğluYas Orkestrası yazarı
Yazar
8.1/10
45 Kişi
156
Okunma
4
Beğeni
1.711
Görüntülenme

Ali Cüneyd Kılcıoğlu Gönderileri

Ali Cüneyd Kılcıoğlu kitaplarını, Ali Cüneyd Kılcıoğlu sözleri ve alıntılarını, Ali Cüneyd Kılcıoğlu yazarlarını, Ali Cüneyd Kılcıoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Reklam
Reklam
Yas, eksikliğidir hafızanın... Bir şekilde hayat devam eder, o eksiklikle...
Sepya Fotoğraf
Serkyâ ömür saati dolmuş birinin tevekkülüyle "Hayat nedir?" Diye sorsa da geç kalınmış bir soru olduğunu fark etti. Mâre öğüt istemeyen bir tavırla "Hatırlamaktır," dedi sadece.
Sayfa 158Kitabı okudu
Komparsita Mehmet
Tarih tekrarlarla yüklüdür, yeni zaman parçaları üretmez, eskilerini koparıp başka bir yere iliştiriverir ve o an başka duygularla aynı şekilde yaşanır. Bu şimdiki aklım olsaydı şöyle yapardım diyenler için bir nevi Tanrı mucizesidir. Hesaba katılmayan şeyse, tekrardan yaşanan o anların bir oyuktan habersizce çıkan örümceğin hızında gerçekleştiğidir. O an örümcek, insanın hafızasına ısırığını bırakır ve geri çekilir. Hazırlıksız yakalanan insan, ömründe sadece birkaç kez oluveren o tekerrürde yine bir şey yapamaz. Zaten insan hayatı denen şey de bu durumun ta kendisidir.
Sayfa 128Kitabı okudu
Cellat Pazarı
Dünya malı için dil dökmem tövbe, ağaçlar ecdadımın elleridir, bundandır dil dökmem.
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
Cellat Pazarı
Hayat bu işte, bir zaman kesiliyor ortasından, düğüm atılmadan kesildiği yerden yürüyorsun. Ben pek severim hayatımı kesip biçmeyi, bu da feleğin bana cilvesi.
Sayfa 114Kitabı okudu
Cellat Pazarı
"Çok biliyor onlar! Asabımı zıplatmasınlar. Neymiş, servi mezarlık ağacıymış. Alakası yok! Sarayın bahçesindeki, medreselerin avlularındaki ağaçlar ne ola? Servi değil mi? Uzun ömre delalettir bu ağaç, ecdadımın soyunun sürmesi gibi... Evin etrafına dedemin babası dikmiş, elli tane... Kimse bu ağaçlara kıymasın. Kıymetli sandıklar, hattatların yazı takımlarını koydukları kutular, hafızların Kur'an'ı kıraat ettiği rahleler hep bu ağaçtan yapılır. Mezar taşlarına bile bu ağacın sureti çizilir. Gerekirse Kadı'ya gider, hakkımı ararım. Kazasker'e kadar yolu var. Babamın, onun babasının, onun da babasının gözleri var bu servilerin yapraklarında, bize bakarlar; neuzübillah kesmem! Ceddimin bayramı bu serviler. Gel hele, gel! Çık şu toprağın üstüne. Korkma, seni yut- maz, şuradan bakıver ağacın duruşuna, elife benzemez mi? Rüzgârda hû çeker bu ağaçlar. Benden önce vardı, benden sonra da kalacak, oğluma," diye feveran eden Molla Ahmet Efendi'nin, ocaktakiler gittikten sonra eli ayağı çözüldü. Ha- yatta kalan son oğlunu birkaç yıl önce kaybettiğini hatırladı. Yıkılacak gibi oldu ama yıkılmadı. Sağ elinde nicedir olma- yan serçeparmağının yerini öptü. Üç erkek, tek kız çocuğundan tüm erkek çocuklarını kaybetmenin, onlardan daha çok yaşamanın utancıyla dizlerinin üzerine çöktü, dua etti. Kader kime, neyi yükleyeceğini en iyi bilendi.
Sayfa 113Kitabı okudu
Arabesk Serap
Arabanın camına bakıyorum. Aman Tanrım! Gençliğimde saçıma düşen bu aklar. Neden saçların beyazlamış diye sorma arkadaş, her şey gün gibi meydanda.
Kore Parkı
Ah! Bir zamanlar yaşamak için ne aceleciydim, sonra sonra ağırlaştı, gitti hevesim.
161 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.