Abdullah, doğduktan hemen sonra getirilip Peygamberimiz'e verildi. Peygamberimiz de yanındakilerden bir hurma istedi. Getirilen hurmayı ağzında biraz yumuşatarak bebeğin ağzına koydu. Böylece onun bedenine annesinin sütünden önce Peygamberimiz'in verdiği bu hurma girmiş oldu.
Sahabeyi tanımak, Hz. Peygamber'i, yaşantısını, mücadelesini, tebliğini, davasını, yönetimini, sünnetini, yetiştirdiği toplumu, kendisinden sonraki hâdiseleri, fetihleri ve hatta Mekke'yi Medine'yi tanımak demektir.
Onun doğumuyla Müslümanlar büyük sevinç yaşamışlar, bu sevinçlerini tekbirlerle dile getirmişlerdir. Çünkü Medine'ye hicretin hemen ardından Yahudiler, Muhacirlere sihir yaptıklarını, bu sihrin etkisiyle artık onlardan hiçbirinin çocuk sahibi olamayacakları yalanını yaymışlardır.
Hz. Osman, Abdullah b. Mesud ve Abdurrahman b. Avf başta olmak üzere sayıları yediye ulaşan sahabiler vefat ederken mallarını ve ailelerini Zübeyr b. Avvam'a emanet etmiştir.
Zübeyr, İslam tebliğinin ilk yıllarında müşriklerden bir grubun Peygamberimize suikast düzenleyeceğini duymuş, kılıcını kuşandığı gibi evinden çıkmış ve müşriklerin üzerine yürümüştür. Bu hareketiyle o, Mekke döneminde İslam adına kılıç çeken ilk kişi olmuştur.
Hendek Gazvesi'nde müşriklerin cengâverlerinden Nevfel b. Abdullah'ı öldürdü. Bu gazvedeki yararlılıklarından ötürü Peygamberimiz Zübeyr hakkında "Her peygamberin bir havarisi vardır. Benim havarim de Zübeyr b. Avvam'dır" dedi.
Abdullah b. Zübeyr, sahabenin küçüklerinden sayılmaktadır. Yedi yaşındayken babasıyla beraber Peygamberimiz'in (sas) huzuruna gelerek ona biat etmiştir.
...Muaviye'nin, daha kendisi hayattayken oğlu Yezid'e biat almaya başladığı sırada Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbas ve Abdurrahman b. Ebi Bekir gibi duruma tepki gösterip Yezid'e biate karşı çıkmıştır.
Hz. Hüseyin'i, yolda karşılaştığı şair Ferazdak'ın "Ey Hüseyin! Kûfelilerin gönülleri seninle, fakat kılıçları Yezid'le beraberdir. Yardım ve zafer ise göklerdedir." sözü dahi yolundan alıkoyamadı ve nihayet Kerbela'ya vardıklarında Ömer b. Sa'd komutasında ordu tarafından yolu kesildi ve 10 Muharrem 61/681 Cuma günü şehit edildi.
Kur'an'ı ezberleyen Abdullah, tefsir ilminde söz sahibi idi. Abdullah, fetva veren fakih sahabilerden biriydi. Kur'an'ın çoğaltılması için Hz. Osman tarafından komisyonda bulunmuştu.