Ali İhsan Gencer Sözleri ve Alıntıları
Ali İhsan Gencer sözleri ve alıntılarını, Ali İhsan Gencer kitap alıntılarını, Ali İhsan Gencer en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.İngiltere Sefarethanesi Rahibi Walsh;
Rum isyanı başladığı zaman, Türk donanması en ziyade erat meselesinde sıkıntı çekti. Çünkü Türk donanmasının teknik sınıfını (yelkenci ve armador gibi) Rumlar teşkil ederdi. Yunan ihtilali ise Rumlara karşı duyulan itimadı yok etti. Zaten çoğu Rumlar ihtilal ile beraber kaçmışlar ihtilalcilere katılmışlardı...
Sayfa 111 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Cevdet Paşa’nın dediği gibi, biz ticaret filosunun, harp filosunun fidanlığı olduğunu çok geç anladık. Nitekim bu fikir, bizde deniz üstünlüğünü elimizde bulundurduğumuz devirlerde bile maalesef işlenmemişti. Buna en önemli âmil olarak, yabancı devletlere verilen kapitülasyonlar ve dolayısıyla kabotaj hakkını gösterebiliriz.
Sayfa 191 - Türk tarih kurumuKitabı okudu
Gerek Anadolu Selçuklu Devleti'nin Deniz Kuvvetleri ve gerekse Anadolu beyliklerinin ve Osmanlı Devleti'nin donanmaları birer savaş donanmasından ziyade "akın donanması" hüviyetinde idiler. Osmanlı donanmasının akın faaliyetinden çıkıp denizaşırı fetihlerde mühim rol oynamaya başladığı devir ise Fatih Sultan Mehmet devridir...
Sayfa 8 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Hemen nesi varsa alınmış görünen Türk Milletinin elinden alınamayacak olan, tarih boyunca yaşamış ve yaşayacak özgürlük ve bağımsızlık aşkıydı.
Sayfa 80
Türk kadını bağımsızlık savaşının simgesi olmuştu. Öyle ki, arabası ile cephane taşıyan köylü kadının yağmur yağmaya başlayınca, cephanenin ıslanmaması için sırtında taşıdığı küçük çocuğunun üzerindeki örtüyü cephanenin üzerine örttüğü görülmüştü.
Osmanlı İmparatorluğu'nda maden kömürünün bulunuşu 1829 senesine tesadüf ederse de bu mühim madenin devlet tarafından işletilmeye başlanması 1848 tarihinde Abdülmecid'in bir fermanı ile gerçekleşebilmiştir. Bu ana kadar İngiliz Newcastle kömürü kullanılmakta idi...
Sayfa 196 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
1804 kanunnamesi ile kurulan Umur-ı Bahriye Nezareti...
Moralı Esseyyid Ali Efendi 'nin ikinci nazırlığı sırasında patlak veren Kabakçı isyanı, III.Selim'in bahriyeyi yüceltmeyi hedef alan derin görünüşü ortadan kaldırmakla kalmamış, Türk denizciliğini uzun bir müddet muattal bırakmıştır...
Sayfa 89 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Gemilerde birlikte yemek yeme uygulaması...
1793 senesinde Kaptan Paşa'nın bineceği 700 nefer takımlı Bahri Zafer isimli kalyon ve yeniden inşa edilen Hümayı Zafer fırkateyni bu usül üzerine tertip olunmuş, yani etrafı demir muhafazalı ocaklar yaptırılarak gemi personelinin yemekleri beraber yemeleri tecrübe olunmuştur...
Sayfa 44 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Diğer taraftan öteden beri tersanede pasbanlık görevini yerine getirerek, mahzen ve gemilerin muhafazası ile görevli Kürtler, sırtını Ocağa dayayarak, birtakım serkeşâne hareketlerde bulunuyorlardı. (…) Kürtlerin sebebiyet verdiği bu hadise üzerine, Kürtler memleketlerine sürülmüş ve yerlerine “Pasban” olarak kefilli Türk uşağı görevlendirilmiştir.
Sayfa 120 - Türk tarih kurumuKitabı okudu
Serv Antlaşması, Türk Milleti'ne bağımsız ve egemen bir devlet olarak yaşama hakkı tanımayan, ancak bir sömürge toplumuna reva görülebilecek şartları taşıyan bir antlaşmaydı.
Sayfa 139
Yine Mustafa Kemal Paşa gibi bir lider olmasaydı, pek çok taraftarının bile tam olarak hangi anlama geldiğini bilmediği "manda" fikri kabul edilebilirdi.
Sayfa 114
Mustafa Kemal'e göre bir millet sadece kendisine güvenebilir, katlanabileceği fedakârlıklar ölçüsünde varlık hakkı kazanabilirdi.
Sayfa 92
II.Mahmut dönemi...
Yeniçeri ocağına mensup olan Burunsuz Mustafa'nın katli ve cesedinin üç gün ortada bırakılması yeniçerilere pek ağır gelmişti. Çünkü, yeniçeriler aşikar olarak öldürülmez, geceleri boğulup cesetleri denize atılırdı. Bu hadise onlara ağır gelmesine rağmen Alemdar Mustafa Paşa'dan çekindiklerinden seslerini çıkartamadılar...
Sayfa 99 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Karadeniz'in ilk haritası Rus bahriyesinden Kolağası Monganari tarafından 1823 senesinde çizilmeye başlanmış, çizim işi 1836'da sona ermiştir. Monganari daha sonra 1845-1848 seneleri arasında Marmara'nın haritasını da çizmiştir. Marmara'nın haritasının çizim işlemi sırasında Osmanlı Devleti Gül-i Sefid adlı korveti görevlendirmiştir...
Sayfa 273 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Yıldırım Bayezıt'ın 1399 senesinde İstanbul muhasarası sırasında Bizans'a yardım maksadıyla harekete geçen Ceneviz Deniz Kuvvetleri Çanakkale boğazı'ndan içeri girmişse de Saruca Paşa kumandasındaki 18 parça Türk donanmasına mağlup olarak Bozcaada'ya çekilmişlerdir. İlk harekatlarında başarı sağlayamayan Haçlı Deniz gücü Venedik ve Rodos şövalyelerinin de desteğiyle ikinci harekatta Saruca Paşa'yı mağlup edip İstanbul'a ulaşmış, Bizans'a yardım getirmişlerdir. Bu savaşlar Osmanlıların, Batı denizciliği ile yaptığı ilk çarpışmalardır.
Sayfa 7 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu