Ali İsa Nicat Sözleri ve Alıntıları
Ali İsa Nicat sözleri ve alıntılarını, Ali İsa Nicat kitap alıntılarını, Ali İsa Nicat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şah özellikle Tebrizi çok sever, onu Azerbeycan’ın anası olarak adlandırıldı.
Sayfa 306 - YurtKitabı okudu
Oğlum Bayram, ne düşünüyorsun? Gel de yemeğini ye, yüz fikir bir borcu ödemez.
Sayfa 50 - YurtKitabı okudu
Sel gelince önce her yeri kaplar, sonra giderek azalır, yaşam tekrar önceki akışına döner. Fakat selin "kalıntıları” orada burada uzun süre kalır, bazen iyi, çoğu zaman ise kötü sonuçlar doğurur.
Sayfa 104 - YurtKitabı okudu
Bakü'ye gelip yetişinceye kadar çoğu yollarda öldü... Vatandan uzaklarda, üzerinde taşı olmayan, rüzgâr ve yağmur altında kalan yalnız mezarlar.
Sayfa 258 - YurtKitabı okudu
Fakat kader yenilene her zaman düşmandır. Yenilenin feryadını tanrı bile duymaz. Bela üzerine bela verir.
Sayfa 232 - YurtKitabı okudu
Yeni hanedanın ve devletin dini Şiiliktir.
Sayfa 239 - YurtKitabı okudu
Mansur ile darda idim
Halil ile narda idim
Musa ile Turda idim
Gaziler, gelin, Şah menem.
Sayfa 85 - YurtKitabı okudu
Bu dünyada ıstıraptan başka ne var? Sadece çocukken kaygısız günler yaşıyoruz, o kadar.
Sayfa 255 - YurtKitabı okudu
Rum ilinin Hurufileri Kızılbaş tarikatına Hurufilğin devamı gözüyle bakmaktalar. Mevlana İmameddin Nesimi'nin, Allah ona gani gani rahmet etsin, sadece bir gazeli, ya da bir rubaisi okununca bak gör o zaman ne kadar yiğit sesine ses verecektir.
Sayfa 94 - YurtKitabı okudu
Bir mum ki Haktan yana, hiç bad ile sönmez.
Sayfa 26 - YurtKitabı okudu
Erzincan'da, Diyarbakır'da, Sivas'ta Kızılbaşların hepsi kılıçtan geçirilmişti. Kırk bin yiğit geceleyin evinde çoluk çocuğunun gözleri önünde katledildi. Sağ kalanlar ancak kaçarak sultanın öfkesinden kurtuldular.
Sayfa 258 - YurtKitabı okudu
"Ya şeyh” dedi, "Lalelerin ayaklar altında ezilmesine kıyamayan o yürek, nasıl olur da insanları doğrayıp geçebilir?”
İsmail derin derin soluklanıp başını kaldırdı. "Ezip geçemediğim vatan toprağının laleleriydi. Bunlar ise o toprağı, o laleleri çiğneyen düşmanlardır.”
Sayfa 230 - YurtKitabı okudu
Kırda henüz biçilip, çuvallara doldurmuş otlardan envai çeşit gülün, çiçeğin kokusu geliyordu. Biçilen sanki ot değil de, yeni göç eden yazdı.
Sayfa 143 - YurtKitabı okudu
Seyit Mirza gözlerini ondan ayırmadan kendi kendine fısıldadı: “ Küçük bir kuzunun peşine ejderhalar takılmış...”
Sayfa 28 - YurtKitabı okudu