Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Mazaheri

9.0/10
3 Kişi
5
Okunma
1
Beğeni
498
Görüntülenme

Hakkında

Okurlar

1 okur beğendi.
5 okur okudu.
1 okur okuyor.
8 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ortaçağ Müslümanlarında Köleler
Ortaçağ'ın Arap ekonomisinde köleler önemli bir rol oynamaktaydılar; çünkü bunlar çok çeşitli birçok işle uğraşmaktaydılar. Ya zaferle sonuçlanan seferler sırasında esir edilmiş veya Müslümanlar yahut da onları sonradan Müslümanlara satan diğer milletler tarafından akınlarda elde edilmiş köleler geniş bir alışverişin konusuydular ve bunda
Sayfa 363-364
Parfümün ortaya çıkışı
Parfön endüstrisi çok gelişmişti; çünkü Orta çağ müslümanları çok itriyat kullanırlardı. İlkçağda çiçek esanslarından parfönler bilinmezdi; yalnız günlük (labanum), misk, sünbül esansı, mirsafî, doğudan gelen, tütsü için kullanılan diğer kokular bilinirdi. Türlü çiçeklerin esanslarını çıkartmak onları şişelere kapatmak ince sanatı Sâsanîler çağında Zerdüştîler'de doğmuştur: çünkü Ahuramazda'ya tapmada parfönler büyük bir rol oynardı. Bu gelenek İslâm çağında da sürdü; her zaman büyük camilerin önünde parföncülerin mağazaları bulunurdu; bunlar eskiden Sâsanî ateşgedeleri önünde yaptıkları gibi, müminlerin parfönlerini sağlarlardı.
Sayfa 327
Reklam
Ortaçağda Tesbih
Her Müslümanın her zaman seve çektiği, tesbihlerin endüstrisi de çok gelişmişti. Tesbih sofular için dua etmeğe yarar; ancak ayrıca birçok amaçlar için de kullanılırdı: örneğin okuma yazma bilmeyenlere saymayı öğretir; şık ve işi gücü olmayanlara bakımlı ellerini değerlendirip zarif hareket ler yapmaya; sinirlilere parmaklarını hareket ettirme fırsatı vermeğe, herkese de kehanette bulunma yarardı. Uzmanlaşmış sanatkârlar, türlü türlü tesbihler yaparlardı: şimşir veya limon ağacından yapılmış adi tesbihten tutun da abanozdan, gül ağacından, amberden, akikten, fildişi veya sedeften yapılan pahalı modellere kadar. Tesbihine bakarak, tesadüfen tanışılan bir kimsenin zevki ve servetinin derecesi hakkında hüküm verilirdi.
Sayfa 270-271
Ortaçağda İslam Ülkelerinde Hayvanat Bahçeleri
X. Hayvanat Bahçeleri Sasani hükümdarları başlangıçta az bölgesi olan, ancak zamanla ormanlarda tutulmuş veya yabancı prenslerce hediye olarak sunulmuş nadir hayvanların korunduğu hayvanat bahçeleri hâline gelen çok büyük parklar düzenlemişlerdi. İslâm egemenliği altında bu gelenek daha da gelişti ve halifelerin, gardiyana bir bahşiş karşılığında bazı günler halkın girip gezebildiği, gerçek hayvan bahçeleri vardı. Arkeoloji bu parklardan belki de en önemlisinin yerini saptamaya hizmet etmiştir. Bu el-Hir adlı Samarrâ hayvanat bahçesidir ki, çevresi 30 km. ve yüzölçümü 50 km. kareydi. Devrin yazarları bize Dicle'den gelen kanallarla her yönden kesilmiş olan bu pek büyük parkın en güzel ve en nadir hayvanları sakladığını öğretmektedirler. Her türlü hayvan kanallarla çevrili büyükçe bir yerde ayrı olarak yaşardı (53). Saldırgan olmayan hayvanlar serbestçe gezinirler ve ziyaretçilerin onlara verdikleri yiyecekleri ellerinden seve seve alırlardı. Filler ve arslanlar gibi kimi hayvanlar ise, üzerlerinde zengin elbise ve altın zincirlerle resmî alaylarda yer alırlardı. X. Yüzyıla, el-Mu'tedid (893 - 902), zamanında hayvanlar Bağdat'a götürüldüler; ama Bağdat'taki bahçe Samarrâ'nınkine oranla çok küçüktü (54). Şam hayvanat bahçesine gelince, boyu 9 eni ise 1,5 km. idi. Her ne kadar ulema bunu lüks sayıp dinsel bakımdan buna karşı gelmiş ise de, öteki İslâm baş kentlerinde de hayvanat bahçeleri vardı (55).
Sayfa 239
Haremin Vazgeçilmez Elemanı: Hadımlar
Ortaçağ toplumunun en büyük cazipliklerinden birisi de, kuşkusuz hadımlardır. IX. yüzyılda bunlara «hasi» daha sonraları da eğiten anlamına gelen «üstad» derdi. Bütün zengin ailelerde kendilerine haremin ve çocukların koruyuculuğu verilmiş olan hiç olmazsa bir hadım bulunurdu. Büyük konaklarda uşaklık, kâhyalık vb. işlere bakan birçok hadım
Sayfa 74-75
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
377 syf.
8/10 puan verdi
Ortaçağda Müslümanların Yaşayışları Nasıldı?
Ortaçağda Müslümanların Yaşayışları başlığını taşıyan bu kitap, adının hakkını vererek kapsamlı bir çalışma ortaya koymuş. Yazarı Ali Mazaheri, çevirmen ise Bahriye Üçok. Yazar hakkında kitabın arka kapağında sadece Fransız bilgini ifadesi yer alıyor. Keşke yazarın hayatı ve eserleri hakkında kapsamlı bir biyografi sunulsaydı. Kitabın
Ortaçağda Müslümanların Yaşayışları
Ortaçağda Müslümanların YaşayışlarıAli Mazaheri · Varlık Yayınevi · 19725 okunma