Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Osman Ateş

Ali Osman AteşHadis Temelli Kalıp Yargılarda Kadın yazarı
Yazar
8.4/10
11 Kişi
49
Okunma
3
Beğeni
2.449
Görüntülenme

Ali Osman Ateş Gönderileri

Ali Osman Ateş kitaplarını, Ali Osman Ateş sözleri ve alıntılarını, Ali Osman Ateş yazarlarını, Ali Osman Ateş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cin, kelimesi sözlükte örtmek, gizlemek anlamına gelen ‘Cenne’ kökünden türemiş ve görülmeyen varlıklara da bu isim verilmiştir. Mikrop, bakteri gibi varlıklara da cin denilmiştir. Bundan dolayı Hz. Peygamber’in çöpler ve pis yerlerle ilgili hadislerini bu bağlamda düşünmek gerekir.
Cahiliye dönemi Araplarına göre cinler, Allah’ın kızları, hayır ve şer yapmaya gücü olan varlıklardır. Onların inancına göre her putun içinde cin vardır. Şiir sanatıyla cinlerle temas kurarlar ve geleceğe dair bilgi alırlar. Yahudilikte ise cinlere tapanlar olmuştur. Onların inancına göre cinler bazı insanların içine girerek onları delirtmiştir. Hristiyanlıkta ise cinlerin tamamının pis, sapık ve küfre çağırdığına inanılır. Cinler onlara göre tek sınıf ve kafirdirler. Cinler deyince akla gelen ilk kişi Hz. Süleyman’dır. Allah cinleri onun hizmetine vermiştir ve bu durum onun peygamberliğinin delilidir.
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
Kitap hakkındaki görüşlerim
İslam aleminde tartışma konularından olan cin,büyü ve sihir konularıyla ilgili Kur’an-ı Kerim ve Hadisler ışığında akla mantığa uygun şekilde başarılı açıklamalar yapılmıştır. Ayrıca İslam toplumunda bu konularla ilgili Kur’an ve sünnete aykırı olarak yazılan, halkın yanlış bilgilerle kandırıldığı eserlerden kesitler verilerek onların eleştirisi yapılmıştır. Cin, büyü ve sihir gibi konularda doğru bilgi sahip olmak isteyen insanlara okumalarını öneririm. Kitap için tek olumsuz eleştirim kelime hatalarının ve yazım yanlışlarının bulunmasıdır.
Kur'an ve Hadislere Göre Cinler-Büyü
Kur'an ve Hadislere Göre Cinler-BüyüAli Osman Ateş · Beyan Yayıncılık · 20115 okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
وَقُل رَّبِّ زِدْنِي عِلْمًا “De ki: Ey Rabbim! İlmimi artır.” Tâhâ sûresi (20), 114 Selamün aleyküm arkadaşlar, Peygamber efendimizin " ilim her Müslümana farzdır." Hadisini örnek alıp, kendimizi ilmi yönden her daim daha ileri götürmek için elimizden geleni yapmalıyız. Bu noktada da bize en çok kitaplar yardımcı olmaktadır. Ben de
Hadis Temelli Kalıp Yargılarda Kadın
Hadis Temelli Kalıp Yargılarda KadınAli Osman Ateş · Beyan Yayıncılık · 200630 okunma
Kadınlara Danışınız, Fakat Dediklerinin Aksini Yapınız
Hz. Peygamber'e isnad edilen asılsız bazı rivayetlerde, " Kadınlara danışılması, fakat onların dediklerinin aksinin yapılması" öğüt verilmektedir. Hadis alimleri, böyle bir sözün Hz peygamber tarafından söylenmediğini, aksine kendileri bir çok konuda muhterem eşlerine danıştıkları bildirilmektedir. Nitekim Hudeybiye andlaşmasının yapıldığı gün, andlaşma şartlarının müşriklerin lehine, Müslümanların aleyhine görünmesi karşısında derin üzüntüden dolayı Hz peygamberin buyruklarını uygulama konusunda ashabın takınmış olduğu isteksiz tavır karşısında, Hz peygamber orada bulunan hanımı Ümmü Seleme'ye danışmış ve onun verdiği fikirle hareket etmiştir.
Kur'an'ı Kerim'de Allah, insanı yeryüzünde halifesi olarak yarattığını bildirmiş tüm yarattıklarını da onun emrine ve hizmetine vermiştir. İslam'a göre insan, yaratılmışların en şereflisidir. Durum böyleyken, Hz peygamber'in kadınları eşek veya köpekten daha değersiz kabul ettiğini, O'nun kendisinin(s.a.v) insanlığa tebliğ ettiği Kur'an'a aykırı davrandığını nasıl düşünebiliriz? Bu açıdan bunlar tamamıyla asılsız şeyler olup, Hz peygamber'e isnad edilen iftiralardan ibarettir. Hz peygamber, hiç bir şekilde ümmetinin yarısını meydana getiren kadınlara hakaret etmemiştir. Kaldı ki Hz peygamber, hayvanlara bile hakaret edilmesini yasaklamıştır.
Reklam
Hz. Peygamber ne kadınları eve hapsetmiştir, ne de toplum hayatından soyutlanmıştır. O'nun (s.a.v) devrinde kadın, mümin erkeklerle birlikte, savaşta ve barışta yanyanadır. Kadın, çarşı pazarda, hastalıkta sağlıkta, bahçede bağda, mescidde her yerdedir.
Denilebilir ki, Hz peygamber döneminde kadınların kazandıkları konum, onların Râşid Halifeler devrinde fikirlerini açıkça ortaya koyabilmelerini sağlamıştır. Kadınlar, bu dönemde Hz peygamber tarafından kendilerine tanınan bu hakların geri alınmasına karşı çıkmışlardır. Zübeyr b.el-Avvâm'ın, eşi Âtike Hint Zeyd'i Mescid'e gitmekten menetmek istediği, onun da, Hz peygamberin izin verdiği bir hususa sen nasıl engel olabilirsin? diyerek Mescid'e gitmeye devam etti kaydedilmektedir.(39) Yine, kadınların mihrine bir sınırlama getirmek isteyen Hz Ömer 'e, bir kadın Kur'an-ı Kerim'den delil getirerek karşı çıkmış ve halifeyi düşüncesinden vazgeçirmiştir.(40)
(36) Abdurrezzak, Munassaf, VI, 200; bu konuda ayrıca bkz. Rıza Savaş, Râşid Halifeler Devrinde kadın,s.20. (40) Abdurrezzak, Munassaf, VI, 18
Dünya var olalıdan beri ataerkil ideolojinin, kadını erkeğin kölesi ve cinsel zevk aracı haline getirdiğini savunan, aşkı, anneliği ve aile kurumunu reddedecek boyutta aşırılığa kaçan feminist söylemle de yola devam etmeye, insanın mutluluğunu yakalamaya imkân yoktur.kadın-erkek arasındaki anlamsız ve olumsuz rekabet, kalblerdeki aşk ve sevgiyi inkâr etmekte, milletimizin ve devletimizin bekasının temelini oluşturan aileyi çökertme tehlikesi taşımaktadır. Burada şunu kaydetmekte yarar vardır ki, kadın olsun erkek olsun insanın mutluluğunu temin eden, doğum büyümesini ve gelişmesini sağlayan aile kurmundan daha sıcak, daha iyi müessese henüz keşfedilmemiştir. O halde her ikisi de kenar uçlarda duran ve birbirleriyle çatışan bu görüşlere, kadın ve erkeğin problemlerine çözüm getirmek mümkün gözükmemektedir. Bu durumda kadının geldiği yeni noktada, aile ve toplumdaki konumu açısından onun din ve ahlâk karşısındaki yerini belirlemek gerekiyor. Okuyan, meslek sahibi olan ve evinden dışarıda kamusal alanda çalışan, para kazanan kadın, dinin emirlerini çiğneyip, ahlâk dışı bir davranış mı sergilemektedir? Bunlar, inanan kadınlarımız açısından cevap beklemekte olan sorulardır.
Sayfa 19
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.