En Yeni Ali Rıza Yurttaş Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Ali Rıza Yurttaş sözleri ve alıntılarını, en yeni Ali Rıza Yurttaş kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Yezidilerin günümüze değin Yüzyıllardır korudukları asıl Kutsal kitapları, Şeyh adi zamanında kullanılmakta olup sonradan terk edilen bir Kürtçe lehçeyle ve orijinal Kürtçe bir alfabe kullanarak yazılmıştır. Yezidilerin bu alfabeyi hala kullanıyor oldukları ve bu alfabenin harf karakterlerinden Thomas Bois'nun söz etmiş olduğu bilinmektedir. Yezidilerin hala kullanmakta olduğu bir diğer Kutsal kitapları Kitab-ı Celve (Vahiy Kitabı) ve Mushaf-ı Reş( Kara Kitap) ise Arapça olarak yazılmıştır. Yezidi geleneği ve ibadet ise Kürtçe olarak sürdürülmektedir.
Sayfa 257Kitabı okudu
Yaşadıkları yerlerde daha çok Şeytana Tapanlar olarak bilinselerde bu Yezidiler için yanıltıcı ve yanlış bir adlandırmadır. Gerçekte Yezidileri Meleklere Tapanları olarak adlandırmak belki daha doğru olacaktır. Çünkü Yezidiler şeytanı Tanrı tarafından kovulmuş ve istenmeyen olmasına karşın af dileyip tövbe ettiği için bir gün yeniden eski haline dönecek bir melek olarak yani iyi olarak kabul ederler. Yezidiler Şeytan'ı Melek Tavus olarak adlandırmışlar. Şeytan adını ve hatta "ş" harfi ile başlayan sözcükleri kullanmaktan kaçınırlar.
Onlara göre şeytan tanrının yaratıcı (tanrının onu yarattığı gibi) bir temsilcisidir. Bu yüzden tapılmaya layıktır.
Sayfa 256Kitabı okudu
Musevi, Hıristiyan ve İslami gelişme süreçlerinde de geçen ve bu dinlerden gelen öğeler de taşıyan Yezidilik, özünde bir Zerdüşt tarikatıdır. Mazdeizm'in (Ahura Mazda öğretisi) pek çok dışı Öge ile karışmış Bir formudur.
Sayfa 256Kitabı okudu
Oldukça özgün bir dinsel grup olan, öteden beri pek çok araştırmacının dikkatini çeken haklarında sayısız kitap ve makale yazılmış olan Yezidiler, özellikle çevrelerindeki Müslüman topluluklar tarafından yanlış bir yoruma dayanarak Şeytana Tapanlar olarak adlandırılmıştır. Oysa Yezidiler kendilerini desni olarak tanıtırlar.
Sayfa 256Kitabı okudu
Zerdüşt tapınaklarında içinde kutsal ateşin sürekli olarak yandığı ayaklı büyük vazolar, ateşlikler bulunur ve zaman zaman bu ateşin üzerine güzel kokular serpilir. Ayrıca Herkesin kendi evinde sürekli olarak yanar halde tutulmaya çalışılan kutsanmış bir ateş bulunur. Zerdüştiler, ateşe verdikleri sembolik değer nedeniyle özellikle müslümanlar tarafından "Ateşe Tapanlar" diye adlandırılmışlardır. Zerdüştlük öncesi ilkel din uygulamaları döneminde gök, güneş, ay, su ve rüzgar gibi ateşte tapınılan bir doğa tanrısı bir güç olmuştur. Ancak Ateş Zerdüşt inancında sembolik bir nitelik taşır ve olasılıkla ilkel dinin bir kalıntısı olarak Zerdüşt dininde de işlev değiştirerek varlığını sürdürmüştür.
Sayfa 251Kitabı okudu
Oruç tutmak, aç kalmak Zerdüştlüğe göre ağır bir günahtı. Yemeden hiç kimsenin güçlü bir inanç için, toprağa ekmek için, güçlü çocuklar yetiştirmek için yeterli güce sahip olamayacağına inanılıyordu.
Sayfa 250Kitabı okudu