Bu kitabın hamurunda yazarın gözyaşları saklıdır.
Güzel ve umut dolu bir çocukluk geçiren Efsun'un hikayesine konuk oluyoruz. Tüm azmiyle babasına sigarayı bıraktıran kendi küçük kalbi büyük bir kız. Babasının ömrü uzasın diye yapmadığı şey kalmıyor ve sonunda kendi kokusuyla babasının sigara bağımlılığına son veriyor. Okula başladıktan sonra
Yazar Ali Yaşar Demirci'nin Neslican Tay'dan ilham alarak yazdım dediği, Neslican'a ve tüm kanser hastalarına ithaf ettiği romanı Bir Meleğin Gözyaşları ile geldim.
Mutlu bir ailede büyüyen, sevgi dolu, akıllı minik Efsun ile tanışarak başlıyor kitabımız. Hayatından kesitlerle, güzel anılarıyla beraber ilerleyen yıllarını okurken onunla birlikte mutlu oluyor ve yüzünüzden tebessüm eksik olmuyor. Ta ki rahatsızlanıp, kanser hastalığını öğrenene kadar Sonrası hem Efsun, hem ailesi için zorlu bir süreç...
Üç kez kanseri yenen dördüncü defa tekrar nüksettiğinde bacağını kaybeden ama yenilmeyen "Ben bir bacaktan ibaret değilim, çok daha fazlasıyım" diyerek yaşama tutunan güzel Efsun ile onun mutluluğunu paylaşıyorsunuz.
Azmiyle, umuduyla, yaşama sımsıkı tutunmasıyla kanseri pes ettirip vücudundan kovan Efsun'un sıra hayalini gerçekleştirmesindeydi. Sırt çantası ile dünyayı gezmek!
Ve işte asıl macera kitabın bu kısmında başlıyor Efsun ve onun sıra dışı yolculuğu ve bu yolculuğunda yaşanılanlar çok ama çok ilginç, nefessiz okunan sayfalardı. Güzel yürekli, cesur kızımız ile bu sıra dışı yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?
Zengin dili, duygusal betimlemeleri ile benim çokça keyif aldığım bir okuma oldu. Kitabın sonu hayli şaşırtıcıydı ve sanırım devamı gelecek :-)
Kitap güçlü kadın #NeslicanTay hayatından, yaşadıklarından esinlenerek yazılmış. Başlarda hayat dolu bir Efsun kızın hayatına konuk oluyoruz. Korkuları, okulu, umudu, mutluluğu... Onunla beraber büyüyoruz sanki. Tam güzel günler yakın derken bir hastalık ve değişen yaşam. Tam onuda geride bıraktık derken bir kez ve bir kez daha.. Bir insan her bir darbede, her bie acıda nasıl saha güçlü ayağa kalkar aslında bence tamamen onu okuyoruz. Ben hep derim 'Uzuv eksikliği bir özür, bir problem değil. Rabbim fikir yoksunluğu vermesin' diye. Kah Efsun kızımızla güldük, kah umutlandık.. Velhasıl çokça ağladık... Vazgeçmemeyi, gerçek bir mücadeleyi yudum yudum aldık.
Kitabın kapağını kapatırken buruk bir gülümseme vardı yüzümde. Hani şu acı ama huzur korkanından. Tüm gözyaşlarım helal olsun kitaba çünkü gerçekten yazarımız hakkını vermişti. Gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenerek hazırlanan bu kitap kesinlikle tavsiyemdir.