Hayatımın yarısından fazlasını tek başıma geçirmiştim. Yalnızlığın ne olduğunu çok iyi biliyordum. Bu yalnızlık değildi. İlla bir şeyse de yalnızlığın inkârıydı. Zorunlu yalnızlık, benim deneyimine sahip olduğumun tam tersiydi. Onlar benden onu almışlardı. Bu hücrede hayatta kalacaksam yalnızlığımla yeniden boğuşmaya ihtiyacım vardı.