Anca Parvulescu Gönderileri
Anca Parvulescu kitaplarını, Anca Parvulescu sözleri ve alıntılarını, Anca Parvulescu yazarlarını, Anca Parvulescu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gülme tepkisi doğuran maske, acıya sebep olmaz ama çirkin ve çarpıktır.
Sayfa 19Kitabı okudu
"Sadece çocuklar, onlar da evcilleştirilmeden önce, gülmenin bütün vücutlarına yayılmasına izin verir."
Anca Parvulescu
Halkı gülmeye sevk etmek asla tavsiye edilmez; çünkü uysal koyunlar her an bir güruha dönüşebilir. Eğlence, festival halini alabilir. Halkın gülmesi, hem unutmalarını kolaylaştırsın diye insanların ara sıra girdiği şifalı sudur hem de devrimci bir gürültünün yankısını taşır.
Sayfa 298 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
Fotoğrafçılığın işlevi, yas, ölüm ve kadavra ritüelleri ile yakından ilişkilidir. ilk günlerinde fotoğrafçılık hoş karşılanıyordu; çünkü başka faydalarının yanı sıra, ölülerin görüntüsünü arşivleme ve onları zamana karşı koruma potansiyeli de barındırıyordu. Ölü fotoğrafı çekmenin, 19. yüzyılda en çok rağbet görmüş fotoğrafçılık tarzlarından biri oluşu tesadüf değildir. Robinson bize, kırsalda yaşayan insanların en iyi kıyafetlerini giyip, şehre gelerek saçlarını kestirdikten ve dişçiye gittikten sonra en iyi halleriyle fotoğraflarını çektirdiklerini anımsattığında, ölümlerinden sonra fotoğraflarda iyi görünmek için böyle yaptıklarını artık biliyoruz. Tüm fotoğrafların bir cenaze boyutu vardır. Ölüm döşeğimizde iyi görünmek isteriz, ama öldükten sonra kendi bedenimizi süsleyemeyeceğimize göre, fotoğraflarımızın çekilişinde ufak bir rol oynamak isteriz.
Sayfa 253 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
Kendi varoluşumuz, başka varlıklarla iletişim kurar ve iletişim kurduğu müddetçe varoluş olmayı sürdürür: "İletişim hiçbir şekilde insan gerçeğine (Dasein) eklenen bir olgu değil, insan gerçeğini oluşturan olgudur.
Sayfa 183 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
Eğer, kişi kendini nihayetinde kendine ifşa edecekse, ölmek zorundadır, fakat bunu yaşarken yapması gerek; var olmayı bırakırken izlemeli kendini; ölünün başında bekleme, kişiye böyle bir durumu tasavvur etme imkanı tanır. Bizim için ölümü deneyimlemenin tek yolu, hile sayesinde mümkündür. Böyle bir hilenin genel adı "kurban vermektir": Kurban verilirken, kurban eden kişi, kendini öldürdüğü hayvanla özdeşleştirir. Böylece kendini ölürken görmeye can atar, hatta belirli bir şekilde, kendi iradesiyle, kurban silahı ruhu taşıyan bir ölüm ister. Ölüyü beklemek, kurban vermenin bir çeşitlemesidir: Ötekinin ölümü söz konusudur burada; fakat böylesi durumlarda ötekinin ölümü, daima kişinin kendi ölümünün imgesidir.
Sayfa 167 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
"Felsefeci olalım ya da olmayalım, gülme esasında daima kendimize güleriz; gülme, yaralara yönelik hüzün tınılı gülüştür."
Sayfa 156 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
Kişi, kendine gülmek için gerekli olan hızlı "benlik bölünmesi" gücünü alışkanlıkla edinmiştir. Bu güce çifte bilinç denir.
Sayfa 156 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
Fizyonominin varsayımına göre, tutkular ve duygular yüze etki eder ve eğer bunlardan biri ötekilere kıyasla daha fazla tekrar edilirse, yüzde kalıcı damga bırakır, bu damga da "durağan halindeki hayvanda" görünür durumda olur. Ruhun yatkınlık barındırdığı bir akıl durumun tekrar edilmesi, böylece yüze kazınması, hoş ya da nahoş bir portre oluşturur. Fizyonomi, bu mükerrer damgalama süreci sonucunun, yüz özelliklerinde bir parça kalıcı bir morfoloji yaratmak olduğunu varsayar. Başka bir deyişle, eğer kişi sık sık gülüyorsa, gülüş yavaş yavaş onun yüzüne "nakşolur". Her güldüğümüzde aynı kasları harekete geçirdiğimiz için, yüz, bu gülme ifadesini hatırlar. Zamanla gülüş, kendini yüze kazır. Bilgili bir gözlemci burada bir "tip" saptayabilir: gülme.
Sayfa 106 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
Bir nesneyi yeterince uzun süre ayrıntılarıyla betimlediğimizde, kaçınılmaz olarak gerçeklikten uzaklaşıp, düş ve fantazi dünyasına gireriz.
Sayfa 53 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi