Onları önce konularına göre sıraladım, sonra vazgeçip alfabetik olarak yazar adlarına göre dizdim, nihayet derli toplu gözükmeleri için renk ve boylarına göre grupladım. Öğleden sonramın büyük bir kısmını bu işe harcadım.
Yazar ilk romanı olan John Delahunt'u, Dublin'in Fitzwilliam Meydanı'nda bulunan binaların tarihini araştırırken öğreniyor ve elde ettiği bilgilerden, gerçek yaşamdan yola çıkarak kaleme alıyor.
Olaylar 19.yüzyılda geçmekte, yazar o dönemdeki havayı hissettirebilmiş. Eski zamanlara ait yazılar bende çoğu zaman farklı bir tat bırakır, bu kitapta
Merhabaaa. D&R'daki can yay. kampanyasından almıştım bu kitabı ama sıra gelemedi bi türlü. Bu zamana kadar okumayarak çok şey kaçırmışım demek isterdim ama hiç de bi şey kaçırmamışım. Büyük dersler çıkaracağınız, tahliller yapacağınız bir cinayet romanı değil. Üstelik fazla uzatılmış. Hani aksiyon filmi açarsınız da ne zaman aksiyon başlayacak diye beklersiniz ama taaa sonlara doğru bi hareketlenme olur ya, heh tam da öyle bi kitaptı. Neyse daha fazla yermeyeyim sonuçta kafanız doluyken öyle göz ucuyla bile olsa okunabilecek, betimlemeleriyle olayları gözünüzde canlandırabilecek güzel bir boş zaman kitabı. Kitapla kalın.
D&R indiriminden aşırı ucuza aldığım bir kitap. Arka kapaktai özeti dikkatimi çekti ve polisiye sever olduğum için tereddüt etmeden aldım.
Kısaca konusuna gelirsek; John Delahunt üniversite öğrencisi kıt kanaat geçinen bir adamdır. Arkadaşının karıştığı bir olayla birlikte gizli teşkilat olan Kale ile tanışır ve onlarla çalışıp muhbirlik yapmaya başlar. Verdiği bilgiye göre ücreti de fazla olacaktır. Zengin ve güzel bir kız olan Helen'e gönlünü kaptırmıştır aynı zamanda. Gizlice evlenirler ama para sıkıntısı içindelerdir. John kazancını artırmak için cinayet çözmek ister ama aslında çözdüğü cinayetin bir numaralı tanığıdır. (Spoiler vermek istemiyorummm) Nereye kadar ileri gidebilir? sorusuna güzel bir cevap bu kitap aslında. Arka kapakta okuduğumuz üzere hapiste ölümü bekleyen bir mahkum olarak bitiyor hikaye ama aslında o cinayetinde bambaşka bir yüzü vardır.
Gerçek hikayeden yola çıkılarak yazılmış aslında acemi denebilecek bir yazarın eseri. İlk 100 sayfayı zorla okusamda sonraki kısımlarda elimden bırakmak istemedim.