Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Angela Marsons
Angela Marsons Yorumları ve İncelemeleri
Angela Marsons yorumları ve incelemelerini, Angela Marsons kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Angela Marsons puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dedektif Kim Stone serisinin ilk kitabı. Yazar karakteri çok iyi kurgulamış. Yaşadığı travmalardan sonra suç yerine adaleti temsil etmeyi seçen ve önce kendine yardım eden dedektifi hayata tutunmayı başaran güçlü bir kadın olarak karşımıza çıkarmış. Aceleci tavrı, zekası kitap boyunca sergilediği davranışları oldukça başarılı. Yan karakterler ise onun önüne geçmeyerek kitaba renk katmış. Eser bir cinayet ile başlıyor fakat devamı geliyor. Katil cinayet işlemeye devam ederken farklı yöntemler kullanıyor. Kim Stone ve ekibi cinayetleri araştırırken elde ettikleri ipuçları onları çok farklı ve daha kapsamlı bir soruşturma yapmaları gerçeği ile yüz yüze bırakıyor. Geçmişin hesabını görmeye başlayan katilin sakladığı gerçek ise onları dehşete düşürmeye yetiyor. Sucun işlenişinin nedenleri, sosyal yaraların travmatik sonuçlarının harmanlandığı kitabı polisiye severlerin beğeneceğine eminim...
Yayınevi hakkında da bir kaç şey söylemeliyim. Ben eseri beş- altı ay önce almıştım. Dolayısıyla sayfalarına bakmadım. Bendeki kitabın 32 sayfası eksik. Kitap 224'üncü sayfadan 256.ıncı sayfaya geçiyor. 256'dan tekrar 224'e geri dönüyor. Sonrasında ise 280'den devam ediyor. Katil ise bendeki kitaba göre son sayfalara kadar var olmayan, birden bire ortaya çıkan biri gibi oldu. Okuyacak arkadaşlar kitabı alırken sayfalarına bakmanızı tavsiye ederim...
Kitap,istismara uğrayan cocukların davasiyla basliyor. Daha sonra tecavuzcusunu öldürdüğünden şüphelenilen kadin davasinda dedektifimiz Kim,kadinin psikiyatrını ziyaret ediyor ve hisleri bu pskiyatrda bir seylerin yanlıs oldugunu söyleyince psikiyatrı arastirmaya basliyor. Hastalarini manuple ettigine inaniyor,ama kimseyi inandiramiyor. Psikiyatr da Kim'in guclu bir düsman oldugunu anlayip onu arastirmaya ve zayif yerinden vurmaya calisiyor. Kitap boyunca bu iki zekanin savaşına tanik oluyoruz. Okumasi kolay bir kitapti.
Kim Stone serisinin dördüncü bizde çevrilen son kitabını da sonunda okudum.
Stone ve ekibinin suçluların peşinde ipucu arayışlarını okurken hop oturup hop kalktım.
İki farklı olay, iki farklı suçlunun sonunda nasıl aynı yola girdiğini adım adım okurken herkesten şüphelendim ama sonunda hiç ummadığım biri çıktı.
Yine soluksuz okudum umarının serinin devam kitapları kısa sürede çıkar.
Bir kitap yazmak için birikim araştırma ve hayal gücü ne kadar gerekliyse kitabı bitirmek ve güzel bir son hazırlamak da o kadar gereklidir. Bu kitapta sürükleyici ve merak uyandıran bir anlatım var, olay örgüsü idare eder ancak; her sıkılmaya başladığın anda yeni bir cinayet ile 30-40 sayfa daha okuyucuyu kitaba bağlamayı seçmiş yazar. kitabın sonu beni tatmin etmedi, basit ve tahmin edilebilir bir son hazırlanmış. 300 sayfanın sonunda insan Ters köşe olmayı bekliyor açıkçası
Dedektif Kim Stone serisinin 3. kitabı olan "Kayıp Kızlar" bana göre serinin en güzel kitabıydı. İlk iki kitabı da sevmiştim tabii ki ama bana göre yazar potansiyelini arttırıyor ve bu durum da her kitabı bir öncekinden daha fazla sevmeme neden oluyor. Yine akıcı ve merak ettirmeyi başaran bir kurgu oluşturmuş yazar. Kim'in olayları çözerken yürüttüğü teoriler, azmi, cesareti ve sonuca ulaşma çabaları etkiliyor beni. Serinin son kitabını da oldukça merak ediyorum ve en kısa zamanda okuyacağım.
Angela Marsons un okuduğum ilk kitabı.Kitapta iki farklı cinayet olayı birlikte ilerliyor.Ilk anlatılan olay son derece hızlı akıp ilerlerken ikinci olayın anlatılış şekli son derece yavan kalmış.bu iki olayın birleşmesi de kitabın genel kurgusuna zorla yapıştırılmış gibi.dedektifin içinde bulunduğu ruh halinin anlatıldığı bölümler bazen hiç bitmeyecekmiş gibi gelse de katilin tahmin edilememesi ve cinayetin aydınlatıldığı sonuç bölümü güzeldi
Hoşgeldin Dedektif Kim Stone Özlemişim.
Ve tabi ki bu serinin ilk kitabı olmasına rağmen ben karıştırarak en son okuyorum. Olsun ben alıştım bu duruma.
Dedektif Stone’u neden seviyorum? Çünkü tam bir makine. Annesi paranoid şizofrenmiş ve ikiz erkek kardeşinin ölümüne sebep olmuş. Kim’in hayatı yetiştirme yurtlarında geçmiş ve hiçbir yere uyum sağlayamamış. En son koyulduğu koruma ailesine tam ısınmışken bir araba kazasında ölmüşler. Yani yüzü hiç gülmemiş. Duygularını hep kutulayıp saklamış, mekaniğe merak salmış ve profesyonel bir dedektif olmuş.
Ancak karşılaştığı davada yetiştirme yurdunda kalan kızlarla yüzleşince dengesi alt üst oldu. Olayı çözmeye her zamankinden hevesliydi.
Kitap ilgi çekici başlıyor ve sürükleyip gidiyor. Kim’in iç dünyası ile ilgili neredeyse hiçbir şey yok ama ona rağmen kadına ısınıyorsunuz.
Kitabın sonunu az buçuk tahmin ettim çünkü bazı bariz şeyler vardır ve bu kaçınılmazdır. İkinci sürpriz ise beni şaşırttı. Ben bağlantı kuramamıştım ama yine de memnun etti. Zaten önemli olan şeylerden biri kitabın sonunun tatmin etmesi. Bu beni tatmin etti ve keyif verdi. Severek okuyacaksınız
Bir Dedektif Kim Stone Romanı
Çok iyi bir polisiye roman olduğunu söylemem yeterli. Kim Stone adında gözü pek bir dedektifin seri cinayetleri çözmesi ciddi bir zeka ürünü. Okumalısınız, eğer polisiye ve cinayet romanlarından hoşlanıyorsanız...
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ancak ne yazık ki hiç istemesem de yarım bırakmak zorunda kaldım. Hem yazarın anlatım tarzına hem de karakterlere ısınamadım. Zaten yazar kitapta karakterlerin bazen kendi isimlerini bazen de takma isimlerini kullanınca herşey iyice karışmış.Okunacak bir çok sürükleyici polisiye varken daha fazla vakit kaybetmek istemedim ama buradaki yorumları okuyunca biraz sabretmek mi lazımdı bilemedim.
Gerek yapılan yorumlar gerek goodreads puanı ile dedektif Kim Stone serisi ile çok ama çok ilgimi çekmişti. Türkçe’ye çevrilen kitaplarını temin ettikten sonra hafif bir tereddütüm vardı. Çünkü genelde sırf polisiye türü pek okumuyorum. Sıkılacağımı düşünüyordum. Ama serinin ilk kitabını okurken çok ama çok yanıldığımı da görmüş oldum.
Ölüm serisindeki Eve Dallas’tan sonra dedektif Kim Stone da belli bir karaktere, duruşa sahip, başarı oranı yüzdesi yüksek ve travmalı bir geçmişe sahip.
Konusu hakkında bilgi vermeyeceğim. Aksiyonu bol, gerçek katil kim sorusuna cevap bulmak için ortaya çıkan puzzle’ın her parçasına itinayla yaklaştığım bir kitap oldu.
On üç kitaplık serinin ilk dört kitabı henüz bizde çevrilmiş durumda umarım devamı da en kısa sürede çevrilir. Vakit kaybetmeden serinin ikinci kitabı Şeytani Oyunlar ile Kim Stone’un maceralarına devam ediyorum.
Angela Marsons ile tanışmam daha önceki yıllara denk geliyor. Dedektif Kim Stone macerasına yanlışlıkla 2. kitap olan 'Şeytan Oyunları' ile başlamıştım. O zamanlar kitabı hiç araştırmadığım ve sadece kitabın kapağı ilgimi çektiği için alıp okumuştum. Geçen aylarda tesadüfen kitabın bir seri olduğunu öğrendim ve sırası ile okuma kararı verdim. Ne yazık ki ülkemizde sadece ilk 4 kitap çevrilmiş. Seri hatırladığım kadarı ile 17 kitaptan oluşuyor.
Kim Stone geçmiş yaşantısı ve karakteristik kişiliğiyle beni kitaba aşırı bağladığını belirtmek isterim. Yazarımız hikayeyi akıcı ve aşırı merak uyandıran bir dille kaleme almış. Okurken resmen sayfalarda sürüklendiğimi hissettim. Yeri geldi nefesimi tutarak paragraflarda gezindim yeri geldi öfkeden tırnaklarımı avuç içime batırdım. (Belki abartı olarak gelebilir ama duygularımı içten, samimiyetle iletmeye çalışıyorum.) Zaman zaman da kocaman sırıtmama sebep oldu. Polisiye sevenlerin bu kitaba bir şans vermelerini içtenlikle dilerim.
Angela Marsons'ın okuduğum ikinci kitabı. Kim Stone ve ekibi bu sefer iki ayrı olayın peşinde. Olaylarda biri bir psikiyatristin hastalarını manipüle ederek onlara korkunç suçlar işletmesi. Kim psikiyatristin peşindeyken geçmişiyle yüzleşiyor. Diğer olayda ise Stone, iki küçük kız kardeşe istismarda bulunan bir babayla istismara katılan 2.kişinin peşinde. Heyecanı hiç bitmeyen bir kitap. Tavsiye ederim. Sürükleyiciydi.
“İnsanın içinde nasıl böyle bir kötülük olur ki? Yani, nasıl başlar?”Kim omuz silkti. “ Edmund Burke ‘Kötülüğün galip gelmesi için tek şey yeterlidir: iyilerin hiçbir şey yapmaması’ derken doğru söylemiş.”
Bir çocuk yetiştirme yurdunun emekli müdüriyesi evinde öldürülmüş olarak bulunur. Dedektif Kim Stone olayı çözmeye çalışırken olayın 10 yıllık bir geçmişi olduğunu öğrenir. Stone cinayet sayısı artmadan katili yakalamak zorundadır...
Akıcı ve merak uyandırıcı bir polisiye gerilim. Kurgusu muhteşem elimden bırakamadım. Film tadındaydı adeta bir sonraki sayfayı merakla çevirdim. Okumanızı tavsiye ederim. Yazarın diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım.
Serinin bu kitabını ilkine oranla daha çok sevdim. Geçmişi pek parlak olmayan ancak büyüdüğünde suçlular dünyasına atılan ve her davada aslında bir yandan da kendi geçmişiyle de yüzleşmek zorunda kalan ve her seferinde de başarılı olan dedektif Kim Stone'un maceraları kendine giderek daha çok bağlıyor. Kitapta işlenen cinayetin arkasında bir sosyopatın deney çalışmalarının olması çok düşündürücüydü. Yazar o karakteri öyle güzel işlemiş ki okurken onun hissiyatı ister istemez bana geçti. Bir ara bu nasıl bir kişiliktir demekten alamadım kendimi. Öyle ki onun sadece bir kitap karakteri olmasına sevindim. Gerçekliği ise beni endişelendirdi.
Ana çerçevede sadece iki farklı olayla karşı karşıya olsak da arka planda farklı olaylar ve bu olayların sonuçları karşılıyor bizi. Ben seriyi çok severek okuyorum ve Serinin 3. kitabında beni neler bekliyor merak ediyorum doğrusu...
Kitap bu kadar mıydı, hani devamı diyesim var. Resmen canlı bir aksiyon filminin içindeymişim gibi okurken hop oturup hop kalktım. Serinin diğer kitaplarını da sevdim ama bu kitap diğer ikisini geride bıraktı.
Kim Stone ve ekibi bu sefer kaçırılma vakası ile karşı karşıyalar. Birbirlerine yakın arkadaş olan iki kızın kaçırılmasıyla, tekrar aylar önce kaçırılan ama yakalanmayan suçluların iş başında olduğu anlaşılır. Ve bu sefer kaçırılma vakalarına bakmamasına rağmen kıdemli baş dedektif Kim Stone ve ekibi vakit kaybetmeden kızları ailelerine kavuşturmak, suçluları yakalamak için iş başına geçiyorlar.
Seriyi çok ama çok sevdim. Bizde ilk dört kitabı çıkmış umarım yayınevi serinin devam kitaplarına öncelik verir.