Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anne Maczulak

Anne MaczulakDost ve Düşman Bakteriler yazarı
Yazar
9.3/10
19 Kişi
43
Okunma
5
Beğeni
902
Görüntülenme

Anne Maczulak Gönderileri

Anne Maczulak kitaplarını, Anne Maczulak sözleri ve alıntılarını, Anne Maczulak yazarlarını, Anne Maczulak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
262 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bakterilerin evrimsel geçmişinin tüm canlılar için olmazsa olmaz bir yapı olduğu, gezegene faydaları zararlarından çok çok daha fazla olduğu bu kadar açık anlatılamazdı herhalde. Bakterilerin biyosferden, atmosfere kadar bir çok yaşam formuna adapte oldukları ve bu dünyadaki hayat döngüsünün ekosistemi içerisinde en önemli canlı türü olduğu su götürmez bir gerçek olduğu da söylenebilir hatta. Bu minik canlılar, sindirim sisteminden, toprak parçasına, suyun içinden,metan gazı üreten petrol alanlarına kadar her yere sirayet etmeleri, ayrıca kendi kendileriyle de besin savaşı vermek için antibiyotik üreten enzimlerden envai çeşit savunma mekanizmalarına kadar çok ilginç bir yapıda olmaları hayretler uyandırıcı. Bakteriler hakkındaki tüm ön yargıları yıkar nitelikte bir eser olmuş kendisi. Meraklısı için alanındaki en iyi kitap diyebilirim. Keyifli okumalar dilerim.
Dost ve Düşman Bakteriler
Dost ve Düşman BakterilerAnne Maczulak · Alfa Yayınları · 201243 okunma
Atık su arıtım tesisleri sudaki maddeleri ayrıştırmaları için anaerobik bakterilerden oluşan karışımlara dayanır. Bu adım tesisin dışardaki koyu sıvıyla dolu havuzlarında meydana gelir. Atık su tesisleri süspansiyonu büyük pedallarla karıştırır ve bakterilerin gelişmeye devam etmeleri düzenli olarak sudan hava geçirir. Arıtılmış atık suya, doğaya geri dönmeden önce patojenleri ve iyi bakterileri öldürmek için klor atılır. Dibe çöken tortu anaerobik bakterilerle dolu kapalı tanklarda sindirilir.
Sayfa 193Kitabı okudu
Reklam
55 litrelik işkembesi olan bir süt ineği günde 245-490 litre metan püskürtür. Dünyanın evcil ve vahşi geviş getiren hayvanları atmosfer metanının yüzde 22'sini üretirler, her yıl bir milyon ton metan atmosfere katılır. Metan, atmosferi karbondioksitten 20 kat fazla ısıttığı için geviş getiren hayvanlar küresel ısınmaya neden olurlar. Basın küresel ısınma için geviş getiren hayvanların mide gazlarından bahsederken açıkça geğirmelerini suçlamalı.
Sayfa 189Kitabı okudu
İnekler amino asitlerinin ve vitaminlerinin çoğunu, hayvanın sindirim enzimlerinin parçaladığı bakterilerden alırlar. İnsanların aksine, geviş getiren hayvanlar hayatta kalmak için kalitesi düşük proteinlere ihtiyaç duyarlar. Düşük kaliteli prorein sınırlı çeşitte amino asitlerden oluşur; çünkü emilim için uygun amino asitlerin çeşidini bakteriler artırır.
Sayfa 189Kitabı okudu
İnek ottaki besinlerin az bir miktarını kullanır ve direkt olarak öğütür. Geviş getiren hayvanlar çoğunlukla bakteriler tarafından yayılan uçucu bileşiklerle yaşarlar. Bu uçucu yağ asitleri (VFA) adı verilen bileşikler olan asetik (iki karbonlu), propiyonik (üç karbonlu) ve bütirik (dört karbonlu) asitler hayvanın bağırsağından geçip kana karışırlar. Taze inek sütünün yağı ve tadı, meme bezlerinin kısa VFA'lardan uzun yağlar yapmasının sonucudur. Keçiler aynı üç VFA'dan farklı yağlar üretirler ve bu keçi sütünden yapılan ürünlerin tatlarının farklı olmasını sağlar.
Sayfa 188Kitabı okudu
Yaklaşık 550 metre derinlikte petrol, sıvıdır. Daha derine indikçe artan basınç ve sıcaklık hidrokarbonları metana yani doğal gaza dönüştürür. Az derin bölgelerde ise hidrokarbonlar katı kalır ve kömürü oluştururlar.
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Petrolün Hikayesi
Bitkisel ve hayvansal maddeler milyonlarca yıl önce olduğu gibi bugün de bakterilerin faaliyetleriyle ayrışıyorlar. Okyanusun altındaki organik maddelerden oluşan tabaka, altındaki tabakalara her çarptığında basınç su moleküllerini kovdu. Tortularda çoğu hidrokarbonlardan (her karbonun oksijenle doyurulduğu uzun karbon zincirleri) oluşan yoğun bir karbon bileşikleri karışımı birikti. Milyonlarca yıl boyunca basınç hidrokarbonları yeryüzünün derinliklerine itti ve onların kahverengi-siyah bir katıya dönüşmesine neden oldu. Bu maddeden alınan bir parça, mikroskop altında incelendiğinde bitkiler, deniz omurgasızları ve kabuklarla birlikte fosilleşmiş bakteriler görülür (fosil yakıtların adı buradan gelir). Sert, siyah malzemeden petrol oluşması için belirli bir bileşimde organik bileşikler, basınç, zaman ve etraftaki kayalara ait bir özellik gerekir. Basınç organik maddeyi, sıcaklığın 80'C'ye kadar ulaştığı dünya merkezine itti. Bir süre sonra sıcaklık ve basınç siyah kayayı sıvılaştırdı (hidrokarbon zincirleri kırıldı ve daha küçük zincirlerin heterojen bir karışımı meydana geldi). Daha sonra basınç sıvıyı etraftaki kayaların gözeneklerine itti. Sıvı gözeneklerin arasında sıkışınca bakterilerin hücre zarlarındaki bileşenler sıvıyla karıştı ve sivının suyu itme özelliğini artırdı. Tüm bu işlemler ham petrolü oluşturdu.
Sayfa 182Kitabı okudu
Okyanuslar ölü bakterileri, omurgasızları, planktonları ve tarih öncesi çok hücreli yaratıkların kalıntılarını içlerine aldı. Ölü canlıların çoğu hiçbir zaman okyanusun dibine varmadı; diğer hayvanlar organik maddeleri battıkça yediler; fakat bin yılda deniz canlılarının sayısı arttı ve daha fazla organik madde yığılıp okyanusların altındaki tortuları oluşturdu.
Sayfa 181Kitabı okudu
Siyanobakterilerin evrimi en az iki milyar yıl önce iki farklı yola ayrıldı. Bir kol, bitkilerin oluşumunu başlattı. (Gen çözümlemeleri arkelerin bu yoldan dallandığını ōne sürüyor.) İkinci kol bugünün siyanobakterilerine ve diğer mikroplarına öncülük etti.
Sayfa 180Kitabı okudu
Mikrop patlamaları ekosistemin dengeden çıkmasına örnek olarak verilebilir. Patlama mikropların gereğinden fazla çoğalması demektir ve çevreyi diğer türlere zarar verecek şekilde değiştirir. Patlamalara, suda yaşayan alglerin, protozoaların ya da bakterilerin sayılarının ani artışı neden olur. Çoğu bakteri patlamasına siyanobakteriler ve mor kükürt bakterileri neden olur; fakat alg patlamalarında da bakterilerin rolü vardir. Siyanobakteri ve alg patlamaları tatlı ve tuzlu sularda, ani azot ve/veya fosfor akınları çevreye girdiğinde meydana gelir. Çiftliklerden gelen ve gübre taşıyan sular patlamaların temel sebebidir. Azot ve fosfor normalde bu besinleri az miktarda içeren sulara karışırlar. Ani besin ikramiyesi tüm mikropların eşit olarak birden artmasına neden olur. Mikrop nüfusu yoğunlaşınca hücreler suya oksijenle birlikte ölü hücre şeklinde besin verirler. Heterotrof bakteriler (şeker, lif, amino asit ve atmosfere bırakmaya başladılar.
Sayfa 172Kitabı okudu
Reklam
Bakteriler el değmemiş bir ortama girdiklerinde besinler çok, rekabet azdır. (Doğada tamamen el değmemiş ortam yoktur; fakat sel ve yangın gibi bazı doğal olaylar canlılarını kaybetmiş ve yeniden topluluklar oluşmasına müsait ortamlar yaratırlar.) Ortamda ilk koloni kuran bakteriler genellikle diğer mikroplardan daha fazla sayıda ortaya çıkan ya da daha hızlı gelişen mikroplardır. Eşit derecede önemli bu bakteriler hali hazırda çevre koşullarına uyum sağlamışlardır. Kendi özel metabolizma çeşitlerine göre ortamı değiştirmeye başlarlar. Bazı bakteriler pH'ı değiştirirler, diğerleri tüm oksijeni yok ederler ve bazıları da basit organik bileşikler salgılarlar.
Sayfa 170Kitabı okudu
Spirulina'nın, dünyanın gıdasız kalan bölgelerinde yeni protein kaynağı olarak bir geleceği var mı? Siyanobakteriler danadan 200 kat fazla protein sağlıyor ve 315 kat daha az suya ihtiyaç duyuyor. NASA, yanlışlıkla alg olarak adlandırılan Spirulina'nın gıda olarak kullanımını uzay uçuşları için denedi. Spirulina çiftlikleri dünya çapında, Tayland'dan, Hindistan'a ve Birleşik Devletler'e kadar geniş bir alana yayıldı. Bu çiftliklerde, düzenli besin girişi ve ürün çıkışı akımı olan büyük göletler var. Mikrobiyologlar siyanobakteri gelişimini zenginleştirmek ve kirlilik oluşumunu engellemek için büyüme koşullarını dar bir aralıkta sürdürüyorlar.
Sayfa 164Kitabı okudu
Bir siyanobakteri olan Spirulina olası mikrop proteini kaynağı olarak ilgi çekiyor. Kurutulmuş Spirulina tozu vitamin ve protein takviyesi görevi görüyor. Spirulina hücrelerinin yüzde 70'i proteinden oluşuyor. Diğer çoğu bakteri yüzde 50 civarı protein içerir. Dahası, Spirulinaproteini yüksek kalitede bir proteindir yani insanlar için gerekli tüm amino asitleri içerir. Spirulina, çeşitli vitaminler ve mineraller içererek diğer tüm fotosentez yapan organizmaları andırır. Fotosentezi sağlayan enzimler, ko-faktör (kimyasal tepkimelere katılan takviye molekülleri) görevi gören vitamin ve minerallere sürekli ihtiyaç duyarlar. Bir gıda olarak Spirulina aşağıdaki özellikleri taşır: # Havuçtan daha fazla vücudun A vitaminine dönüştürdüğü beta-karoten içerir. # Dana ciğerinden 28 kat daha fazla demir içerir. # Diğer tüm besinlerden daha fazla B12 içerir.
Sayfa 164Kitabı okudu
Bakteriler dışında hiçbir canlı azotu oksijen gibi direkt olarak vűcuduna alamaz. Siyanobakteriler de dahil olmak üzere bakteriler azotu, azot tutulumu adı verilen bir işlemle gaz olarak alıp bitkiler tarafindan kullanılabilecek bir şekle dönüştürerek diğer tüm canlılar için uygun hale getirirler. Tavşanlar gibi otyiyenler de bitkideki azotu (genellikle vitaminlerdeki ve DNA gibi nükleik asitlerdeki) hayvan azotuna (genellikle kaslardaki proteine) dönüştürürler.
Sayfa 162Kitabı okudu
Akşam yemeğindeki bir biftekte bulunan proteinler, küresel azot döngüsünün kullanımının ve tekrar kullanımının sonuçlarıdır. Mübalağasız, bifteğin azotu çok uzaktaki bir okyanusta ya da başka bir kıtanın toprağındaki siyanobakteriden gelmiş olabilir. Azot gazı atmosferin yüzde 78'ini oluşturur, bu oran azottan sonra en çok bulunan bileşen olan oksijenin neredeyse dört katıdır. Bu azot bolluğuna rağmen canlılar, oksijene nazaran vücutlarına azot almak için çok daha fazla enerji harcarlar.
Sayfa 162Kitabı okudu
168 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.