Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Armando Torres

Armando TorresNagual İle Karşılaşma yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
7
Okunma
0
Beğeni
730
Görüntülenme

En Beğenilen Armando Torres Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Armando Torres sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Armando Torres kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayatımızı gözlemlemek, bozguncu bir alıştırmadır, çünkü bizi ürküten şeylerin derinine iner. Daha sonra bunu yerli yerine oturtmak kolaydır. Eğer inat edersek, titiz bir araştırmanın belirli bir aşamasından sonra, bize her zaman açık ve doğru olarak gözüken düşüncelerimizin, aslında bize yerleştirilen inançlar olduğunu keşfetmeye başlarız. Bağlı olduğumuz düşünceler, zihinsel kirlenmemizin en kesif maddesini oluştururlar. Genel olarak, sözdizimin bir hatasından doğarlar. Eğer konuşma tarzımız değişirse, onlar artık bir anlam içermezler ve yeni düşünceler ile yer değiştirirler. Bunun için dünyada bu kadar çok inançlar sistemi vardır.
Sayfa 112Kitabı okudu
Benzer biçimde insan da gündüz ortaya çıkan uyanıklık tarafından temsil edilen bir tonal ve gece rüyaları tarafından temsil edilen bir nagual olarak ikiye ayrılır. Nagualların bilgeliğinin geri kalanı bu gözlemlerin sonucu dur. Rüyaların erke giden bir çıkış olduğunu öğretirler; çünkü son tahlilde bizi ayakta tutan, kendimizi yenilemek için periyodik olarak döndüğümüz bu karanlık enerjidir. Bu nedenle, tüm erklerini rüya durumu boyunca bilinçlenme sanatının yetkinleştirilmesine yöneltmişlerdi. Dikkatin bu özel tipine rüya görmek adını vermişler ve onu kasten karanlık enerjiyi araştırmak ve evrenin kaynağıyla temasa geçmek için kullanmışlardı. Böylelikle Toltek bilgelerinin ilk gözlemleri pratik bir bilgi haline geldi.
Reklam
"Eğer öküzlerin ve atların elleri olsaydı ve resim yapmasını da bilselerdi öküzler öküzlere, atlar da atlara benzeyen tanrılar yapacaklardı." Ksenofanes
Küçük tiranın izini sürmek
Kişisel önemlilik problemi kişisel bir konu olduğu için her savaşçı, öğretileri kendi koşullarına uyarlamalıdır," diyerek sözlerine devam etti Carlos. "Bu sebepten dolayı, iz sürme teknikleri son derece esnektir. Ama alıştırma herkes için aynıdır; tinin belirtilerini tanımak amacıyla yeterli disiplini edinmek için, yersiz rutinlerden kurtulmak. Bu iki başarma, karakterin gerçek büyük başarısından oluşur. Bu düzeyde bir disiplin edinmenin en iyi aracı, etkin biçimde küçük bir tiranı gerektirmektedir."
Sayfa 148Kitabı okudu
Savaşçılar her türlü alışkanlığın bir bağımlılık olduğunu bilirler. Uyuşturucu kullanmaya ya da her pazar kiliseye gitme ye bağlanabilirsin; aradaki fark biçimseldir, esasta değil. Yine benzer biçimde, dünyanın akla uygun olduğunu düşünmeye ya da inançlarımızın biricik gerçeklik olduğuna inanmaya bağımlı olduğumuzda, bizi evcilleştirenin ne olduğunu görmemize izin vermeyen, duyularımızı karanlıkta bırakan bir alışkanlığın kurbanıyızdır. Rutinler, hiçbir anlamları olmamalarına rağmen, mekanik bir tarzda takip ettiğimiz davranış modelleridir. Bir iz sürücü olmak için, bu ölümsüzlük koşullandırmalarından kendini kurtarmalısın. Çünkü savaşçı, kararlarının efendisidir, iz sürücü bir savaşçı hayatındaki her bağımlılık kalıntısının izini süren bir kişidir. Ancak özgür olmak için enerjisinin bütünlüğünü tekrar elde etmesi gerekir. Ve seçim yapma özgürlüğüne sahip olduğundan, ister insanlarla olsun isterse de başka bilinçli antitelerle olsun, ölçülü davranış biçimlerini kazanabilir. Başkalarının davranışlarını incelemeye dayandığı için, bu manevranın sonucu rutin bir katılım değil, iz sürmektir."
Sayfa 145Kitabı okudu
Bizi sınıflandıran bu saçma temayülün en büyük örneğinin, inananların "ilk günah" dediği, bizi sonsuz günahkarlar yapan ve de günahkarlar gibi davranmaya mecbur kılan, Adem ile Havva'nın günahı olduğunu söyledi: "Başkalarının algısal hademeihayratları olduk. İnsan düşüncesinin zinciri çok güçlü. En derin duygularımız bile sınıflandırılıyor ve düzenleniyor ve hiçbir şey bundan kaçamıyor. Basmakalıp tekrarlarımızın içine düşmek adına yaşadığımız günlük hayatla, kendi kendimize yabancılaşma tarzımız bir örnektir. Bir önce den saptanmış günler kolleksiyonumuz var: Anneler günü, Ölüler günü, Saint-Valentin, doğum günleri ve evlilik yıldönümleri ... Bunlar sanki kaybolmamak ve böylelikle dış dünyayla birlikte hareket etmek için hayatımızı bağladığımız kazıklar, bizi betimlemelerimize geri götüren boyunduruklar.
Reklam
Görmeleri sırasında, enerji dünyasının küçük ışık noktalarıyla bezeli, geniş karanlık bir alandan oluştuğunu keşfetmişlerdi ve karanlık bölgelerin enerjinin dişil bölümüyle uyuşurken, aydınlık bölgelerin de enerjinin eril bölümüyle uyuştuğunu fark ettiler. Kaçınılmaz olarak evrenin neredeyse bütünlüğü içinde dişil olduğuna ve aydınlık enerjinin, erilliğin nadir olduğuna kanaat getirdiler. Bu tanımlamayla karanlığı sol tarafla, nagual, bilinmeyen dişil ve aydınlığı da sağ tarafla, tonal, bilinen ve eril biçiminde ilişkilendirdiler.
Evren, eski görücülerin birbirine geçmiş iki yılan vasıtasıyla sembolize ettikleri iki güçten oluşur. Ama bu iki gücün iyi ve kötü diye isimlendirdiğimiz ikiliklerle, Tanrı ve şeytan, olumlu ve olumsuz ya da bizim açımızdan iç tutarlılığı olan hiçbir karşıtlıkla alakası yok. Daha çok, Toltekler'in "tonal" ve "nagual" olarak adlandırdıklan enerjinin açıklanamaz bir dalgasından ibarettirler. Belitsel bir tarzda, herhangi bir şekilde yorumlayabildiğimiz ya da hayal edebildiğimiz her şeyin tonal ve geri kalan, kategorize edemediklerimizin de nagual olduğu ifade edilir.
Gördüğümüz her şey ile aynı şey olur. Don Juan'ın dediği gibi bizim anlayışımız, kaymağını alma ya da filtreleme gibi uzun bir işlemin sonucudur. Her şeyin kaymağını alıyoruz ve bu tarzda dünyayı kendi etrafımızda döner hale getiriyoruz, dolayısıyla çok az özgün kalıyoruz. Bu durum, en iyi koşullarda yaşamamıza yardım etse de, bizi kendi yaratımımızın kölesi ve önceden tahmin edilebilir kılıyor.
Sayfa 152Kitabı okudu
Heyecansal tepkilerimin izini acımasızlıkla sürerken, beni elimden tutup endişelerimin kaynağına kadar götürdü ve insanların benim çıkarım için bir uydurma olduğunun bilincine varabildim. Sorunlarımı başkalarının üzerine aktararak kendimden kaçmaya çalışıyordum. Merhamet anlamında kullandığımız kelimenin, zihinsel bir hastalık - egomuzla beraber aklımızı daima daha güçlü bir biçimde karıştıran bir psikoz olduğunu gösterdi."
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.