Hakkında
Okurlar
7 okur beğendi.
38 okur okudu.
4 okur okuyor.
67 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Nomisma
Para gücünü doğadan veya doğal yollardan değil, kanundan (Nomos) alır. Bu gücü değiştirebilmenin kaynağı da yine kanun yapıcılar olduğu için için Aristo parayı Nomisma diye adlandırmıştır.
Amerikalı milyarder Henry Ford, “insanlar para ve bankacılık sisteminin nasıl çalıştığını bilselerdi, yarın gün doğmadan büyük bir ayaklanmayla karşı karşıya kalırdık” demişti. Bu söz aslında her şeyi gayet net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Keşke herkes paranın ne anlama geldiğini, neyin karşılığı olduğunu, nasıl basıldığını vb - ilişkili bölümleri okumuş üniversite mezunları olmalarından bağımsız olarak- tam anlamıyla bilebilseydi. Çünkü o zaman sadece krizler, kredisel daralmalar, pahalılık gibi iktisadi ve ekonomik istikrarsızlıkların değil, savaşların, devrimlerin, toplumsal sınıflandırılmanın, hatta toplumsal çöküşlerin arkasında yatan temel sebebin para ve bankacılık sistemi olduğu anlaşılırdı.
Ne yazık ki :(
"Bana bir ülkenin para biriminin kontrolünü verin, o ülkede kanunları kimin yaptığının benim için bir ehemmiyeti yoktur."
Mayer Amschel Rotschild
Para gücünü doğadan veya doğal yollardan değil, kanundan (NOMOS) alır.
Bu gücü değiştirebilmenin kaynağı da yine kanun yapıcılar olduğu için Aristo parayı NOMISMA diye adlandırmıştır
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Enflasyonun en büyük ve en önemli nedeni parasal büyüklüktür. Ürün ve hizmetlerin büyümesinden daha fazla piyasada para sürülürse bu enflasyona sebep olur.
Borç ile ticaret yapıldığında, kazancımızı elde ederken faiz yükünü de düşünerek ticaret yapmamız lazım. Günümüzde ekonomide dolaşan paranın kaynağı borçsa ve kullandığımız paranın %80 - 90 i merkez bankası parası değilde ticari bankalar tarafından üretilen para olduğunu düşündüğümüzde, ekonomide dolaşan paranın ne ölçüde büyüyeceğini ve nasıl olumsuz durumlara yol açabileceğini zaten dünya üzerinde bütün ekonomilerde görüyoruz.
Nomisma - Bağımsız ve Milli Para Sistemi, bu sorunların çözümüne yönelik gayet mantıklı ve uygulanabilir çözümler sunuyor. Çünkü, ekonomide insan iştahı gibi fazla veya az yemeye gelmez. Ekonomide üretim ve hizmetlerin artışı oranında para arzı olmalıdır ki para bolluğu ya da azlığı içinde ekonomik krizlere yakalanmayalım.
Borçlarını ödeyebilmek için sürekli büyüme baskısı olan kurumlar, şirketler, şahıslar; bu büyümeyi gerçekleştirmek için yeniden borçlanmak zorunda kalmaktadır. Bu kısır döngü, borçların ödenemez hale gelmesine ve iflaslar başlayana kadar devam etmektedir.
Kitap bu kısır döngüyü nasıl kırabileceğimize, büyüme baskısından kurtulup nasıl daha sürdürülebilir şekilde ticari faaliyetlerimizi ve kamu hizmetlerini surdurebilecegimizi, tarihsel gerçekler ve istatistikler üzerinden mevcut sistemin devam edemeyeceğini alternatif bir sistem üzerinden anlatmış.
Özellikle ekonomiye ilgili okurlar, alternatif bir parasal sistem olarak okuyabilirler.
