Aşık Şeref Taşlıova Sözleri ve Alıntıları
Aşık Şeref Taşlıova sözleri ve alıntılarını, Aşık Şeref Taşlıova kitap alıntılarını, Aşık Şeref Taşlıova en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uzatmayalım hikâyeyi, kopartmayalım kıyameti, size vermeyelim zahmeti..
Sayfa 71 - Türk Dil Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Gezdiği, bastığı toprak bile dile geliyor: "Ey güzeller güzeli, Allah'ını seversen, ayağını bir de benim üzerime bas da, ben de güzellik tohumu alayım!" diye.
Sayfa 78 - Türk Dil Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Eee insandır, dünyadır. İnsanların yüzüne bazen güneş doğar bazen de karanlık olur. İnsan her gün karanlık içinde yaşamayacak ya!
Sayfa 332 - Türk Dil Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Sana yaramayan boş hayallerin
Peşine gitmenin ne faydası var?
Önünde uçurum olan yolların
İzini tutmanın ne faydası var?
Sayfa 63 - Türk Dil Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Yeni yaka oldum diyen, sonradan görmelerden bazılarına “özügelen” derler bizde.
Sayfa 65 - Türk Dil Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Bir han; ne kadar çok âşık saklarsa, ne kadar çok âşığı korur, onlara kol kanat gererse, ona göre namı, şanı artarmış. Bir âşığın, hanın yanında yer alması da onun büyüklüğünü gösterirmiş.
Sayfa 521Kitabı okudu
Dünyada yiğitlik odur ki, yaşamayı bilmektir.
Sayfa 67Kitabı okudu
Sözü geri alma, verdikten sonra
Kıymet düşer, yere serdikten sonra
Yaralayıp gönül kırdıktan sonra
Sarsan neye yarar, sarmasan neye?
Sayfa 428Kitabı okudu
Yad bülbülü konduramam bu bağa
Baksana zamana, baksana çağa
Deli gönlüm benzer bir yüce dağa
Kim demiş, başının dumanı yoktur?
Sayfa 362Kitabı okudu
Gönül ne beklersin, gurbet elleri
Şimdi kömür gözlüm gözler, dolanır.
Bize mi verdiler; hasreti, derdi
Ah çeker yüreğim; sızlar, dolanır.
Sayfa 231Kitabı okudu
Evet, dünya hikâyedir, hayat hikayedir, insanların ömrü hikâyedir. Yaşananlar, yaşandıktan sonra hikâye olarak söylenir.
Sayfa 519Kitabı okudu
Bağda tara
Yâr zülfün bağda tara
Bülbülü gül aşkıyla
Çekerler bağda dara.
Sayfa 195Kitabı okudu
Eskiden biz, sazlarımızı alır kahvelerde söylerdik. Doğu Anadolu'nun; Ardahan, Ağrı, Artvin gibi illeri; Erzurum'un kazalarının hemen hemen hepsinin kahvelerine giderdik. Halk işten güçten sonra toplanırdı. Sonbahar mevsiminde her şey bitmiş; harman, çayır, tarla... O zaman gider söylerdik. Ondan sonra da bizi evlere davet ederlerdi. Köylere götürürlerdi. Büyük köy odaları vardı. Hikâye anlatmak o kadar tatlı, o kadar güzel olurdu ki! Millet, halk toplanırdı; bir huşû içerisinde dinlerlerdi. Böyle köyden köye, kahveden kahveye gezerek hikâye anlatırdık.
Sayfa 37Kitabı okudu
Bu dağı
Ağaç saklar budağı
Ecel aman vereydi
Aşa idim bu dağı.
Sayfa 531Kitabı okudu
Ham demirden nal olmaz.
Sayfa 31Kitabı okudu