Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aslı Solakoğlu

Aslı SolakoğluAkıl Deliği Anadipsi yazarı
Yazar
7.2/10
5 Kişi
27
Okunma
2
Beğeni
1.302
Görüntülenme

En Eski Aslı Solakoğlu Sözleri ve Alıntıları

En Eski Aslı Solakoğlu sözleri ve alıntılarını, en eski Aslı Solakoğlu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
-zaman da sıkılır-
“Öylece bekleyen biri vardı. Büyük patlamadan da önceye uzanan bir geçmişe sıkışmıştı bedeni. Zaman geçmiyordu. Zaman da sıkılır.”
Sayfa 9
“Kimin kimsen olmayınca kaçmak, dünyanın etrafını yaşım kadar dönmek, döne döne kaçmak oluyor.”
Sayfa 15
Reklam
“Kıştır. Gecedir. Gündoğumu gelmez. Rengini göstermez, parlamaz. Güneş ordadır oysa, bir tepenin ardında ya da artık bir yılın ucunda.”
Sayfa 19
-gece ona kalsın ister bazen-
“Herkes uyusun, gece ona kalsın ister bazen. Hikâyesi olsun ister. Bunu bilir: Gündüzün sesi duvara çarpıp duvar olurken, geceninki hep dokunulmazdır.”
Sayfa 20
“Bir anlık bir bilmekle kavrarız yok olmayı. Belki. O kadar.”
Sayfa 28
“Çünkü ağaç hep vardır. Kökü evreni genişletir, dalları cümlelerimizi. Yaprakları birbirine dokunur bir sevinçle. İlk onlar duyar söylenecek olanı. Dildir ağaç.”
Sayfa 30
Reklam
“Yorganın altına gizlendi. Her zaman olduğu yer. Yeryüzünün sonu, gecenin karanlığı, göçebelerin durduğu... Durup dinlenecek dünya değildi zaten bu.”
Sayfa 33
“Siyah bütün renkleri yuttuğunda doğarmış.”
Sayfa 39
"Dünya dediğin bu işte! Döndükçe, başını da döndürüyor insanın. Sanki herkes aynı yöne dönmeliymiş gibi, aynı şeyleri yapmalıymış gibi... Okul, askerlik, evlilik... Evlensinler bakalım. Durmasınlar, dönsünler..."
Sayfa 14
"Yaşlıysa yaşlı, hastaysa hasta; her ana, minik bebesi gibi bakardı oğluna. Bakmaz mıydı hiç!"
Sayfa 37
Reklam
"Ah hangi oğul, anasından önce giderdi ki zaten? Kızdı, söylendi. Aklından geçen cümleler, aynı sözcükle başlıyor ve bitiyordu: Aramıyorlar..."
Sayfa 37
"Beline vurmuştu saçının ucu. Ne zaman eli değse anasını anımsardı. Ölüm döşeğindeyken bile makas vurdurmamıştı saçının tek teline. Ah, bu ölümler..."
Sayfa 37
"Onca yıl öğrendiklerini, haftada bir 'merhaba' diyenler için mi unutacaktı sanki!"
Sayfa 37
"Ayran ekşimişti. Serinlikten çok, acı bir tat bırakmıştı ağzında. Beklediği gibi olmamıştı bu sefer. Bu sefer... Nasıl olurdu? Aynı köylünün, köylüsünün getirdiği keçi sütündendi. Değişiklik keçide miydi yoksa köylüde mi? Sütte miydi yoksa ayranda mı? Yoksa? Evet ağzının tadı kaçmış artık. Ne dizlerinde derman, ne de yüreğinde heyecan kalmıştı. Sıradanlaşan radyo haberleri gibi yavanlaşıyordu hayat. Yitiyor muydu umudu? Hayır! Bir bekleyişi kalmıştı, ama..."
Sayfa 38
"Insanın acısını akıtacağı bir yer olmalı. Eski aşklarını gömebileceği... Örneğin bir çimenlik, toprağı açıkta bir çimenlik olmalı. Bahar yeşilinin arasından hayat görünmeli, kurduyla solucanıyla. Çıplak ayakları ısırganlar dolamalı, yakmalı insanın canını. İnsanın kendi sevebileceği, acısı ile büyüyebileceği bir parça toprağı olmalı."
Sayfa 48
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.