Avi Shlaim Gönderileri
Avi Shlaim kitaplarını, Avi Shlaim sözleri ve alıntılarını, Avi Shlaim yazarlarını, Avi Shlaim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
17 Kasım 1947'de, yani Birleşmiş Milletler'in Filistin'in kaderi için karar vermek üzere toplanmasından on iki gün önce, Şaret'in yokluğunda Yahudi Ajansı'nı temsil etmekte olan Golda Meir ve Kral Abdullah Şeria Nehri üzerindeki Naharayim'de (Aram) gizlice buluşarak genel bir anlaşmaya varmıştı. Abdullah, Kudüs baş müftüsünü engellemek ve Filistin'in Arap kesimini işgal edip kendi krallığına bağlamaktan oluşan planı hakkında Meir'ın ne düşündüğünü sormuştu. Bayan Meir, kral özellikle Yahudi devletinin kurulmasına müdahale etmez, askeri çatışmadan kaçınır ve Birleşmiş Milletler kararlarına uyarsa, Yahudilerin bu planı olumlu karşılayacağı yanıtını vermişti. Bu görüşme sayesinde iki taraf fikirlerini paylaşmış, Filistin'in Birleşmiş Milletler’in önerdiğinden çok farklı bir şekilde bölünmesinin temelleri atılmıştı.
Sayfa 75
Siyonistler paylaşım prensibini kabul etmeye, Yahudi devletine razı olmaya ve böyle bir devlet kurulduktan sonra onunla barış içinde yan yana yaşamaya hazır bir Arap lider aramaktaydılar. 1947'de bu kıstasa uygun bir tek Arap lider vardı, o da Kral Abdullah'tı. Mavera-i Ürdün Emirliği'nin 1921'deki kuruluşundan itibaren Siyonistler ve Kral Abdullah arasında dostane ilişkiler vardı. Abdullah için Siyonistler Büyük Suriye* rüyasını gerçekleştirmesini sağlayacak potansiyel destek anlamına geliyordu. Siyonistler ise Abdullah'ın onları her yandan kuşatan Arap düşmanlığı zincirini kırabilmeleri için bir vasıta sağlayacağını düşünmekteydi. Haşimiler ve Siyonistler arasındaki dostluk İngiltere gibi ortak bir hamiye ve Hacı Emin el-Hüseyni gibi ortak bir düşmana sahip olmaktan ileri geliyordu.
Sayfa 74
Birleşmiş Milletler oylamasının ertesi günü, İrgun komutanı Menahem Begin yeraltı savaşçıları için bir nevi amentü olan şu sözleri ilan etmişti: "Filistin'in parçalanışı meşru değildir. Bu hiçbir zaman kabul görmeyecektir... Kudüs geçmişte başkentimizdi ve sonsuza kadar da öyle kalacaktır. İsrail Diyarı İsrail halkına geri verilecektir. Tümüyle. Ve sonsuza kadar."
Sayfa 72
İngiltere Şubat 1947'de iki tarafın da fikir birliği edeceği bir çözüm bulamadığından, Filistin sorununu Birleşmiş Milletler'e götürmüştü. 29 Kasım 1947'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Filistin'in parçalanması yönündeki 181 sayılı tarihi kararını aldı. ABD ve Sovyetler Birliği, Soğuk Savaş döneminde örneğine az rastlanır bir fikir birliği içinde karar lehinde oy vermiş, İngiltere çekimser kalmıştı.
Sayfa 70