Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Avi Shlaim

Avi ShlaimFilistin'i Bölüşmek yazarı
Yazar
Editör
8.8/10
20 Kişi
93
Okunma
16
Beğeni
1.064
Görüntülenme

Avi Shlaim Gönderileri

Avi Shlaim kitaplarını, Avi Shlaim sözleri ve alıntılarını, Avi Shlaim yazarlarını, Avi Shlaim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1972-73 yıllarında İsrail'in asıl derdi mevcut durumu yani statükoyu muhafaza etmekti... Yıpratma diplomasisi de siyasi çözümsüzlüğü sürdürmeyi ve Araplara İsrail'in barış için şartlarını kabul edene dek siyasi hiçbir kazanım vermemeyi amaçlamaktaydı.
Reklam
Gerçekci millet tanımı
Millet, gecmis hakkında hatalı bir kanı ve kom­şularına karsı duydukları nefret etrafında bir araya gelmis insan top­luluğudur.
Zavallı Samson, 1963-1969/ Savaş Sonrası Diplomasi
Levi Eşkol kendi tercihleri ne olursa olsun, savaştan sonra (Altı Gün Savaşı) siyasi nüfuzu keskin bir düşüşe geçmiş ve siyaseti yönlendirme konusundaki kapasitesini kaybetmiştir. Büyük İsrail hareketi hızla halk desteği kazanmış ve hareket, iktidar partisi ve hükümette güçlü bir biçimde temsil edilmiştir. Eşkol bu akıma direnmek yerine kendini olayların akışına bırakmıştır. Bu nedenle ister istemez küçük İsrail'in başlangıçtaki büyüklüğünün üç katına denk gelen bir sömürge imparatorluğuna dönüşmesine öncülük etme durumuna düşmüştür.
Sayfa 370 - Küre Yayınları
Zavallı Samson, 1963-1969/ Savaş Sonrası Diplomasi
Altı Gün Savaşı'nın ardından Arap-İsrail anlaşmazlığı konusundaki en önemli uluslararası resmi açıklama, BM Güvenlik Konseyinin 242 sayılı kararıyla yapılmıştı. Kararın gerekçesi, "adil ve kalıcı barış" için çaba harcamak gerektiğini vurgulamaktaydı. Kararın 1. maddesi "adil ve kalıcı barış''ın iki esasa dayanması gerektiğini belirtmekteydi. Bunlar, (i) "İsrail silahlı kuvvetlerini son çatışmalarda işgal ettiği topraklardan çekilmesi" ve (ii) bölgedeki her devletin "barış ve güvenlik içerisinde, tehdit veya şiddet eylemlerinden azade olarak yaşama hakkı" idi.
Sayfa 363 - Küre Yayınları
Çevreyle İttifak,1957-1963/ Ben-Gurion Devrinin Sonu
Amerikalılara göre en ciddi sıkıntı, İsrail'in nükleer programıydı. CIA tarafından hazırlanan bir rapor, İsrail'in nükleer kapasite edinmesinin, ABD ve Batı'nın Arap dünyasındaki konumuna adamakıllı zarar vereceği konusunda uyarıda bulunmuştu. Bu durum, Ortadoğu'yu daha kutuplu ve istikrarsız hale getirerek, İsrail'in, komşularına karşı siyasetini iyice sertleştirecek, İsrail'i sınırı ihlallerine karşı daha güçlü karşılık vermekte özgür kılacak ve bunun karşılığı olarak da Arapları daha Amerikan karşıtı hale getirerek İsrail'in yeni tehdidine karşı yardım için Moskova'ya yöneltecekti.
Sayfa 308 - Küre Yayınları
Reklam
2 Kasım 1917'de Filistin'in Yahudi nüfusu, 600.000lik Arap nüfus karşısında 56.000 kadardı.
İngiliz tarihçi E. H. Carr gibi ben de tarihçinin asıl görevinin kaydetmek değil, değerlendirme yapmak olduğuna inanıyorum. Avi Shlaim
Benny Morris, Filistinlilerin Filistin'i ekseriyetle kendi istekleriyle terk etmediklerini bilakis buna zorlandıklarını ortaya koymuştur. Demir Duvar
Ne kadar geriye bakarsanız, o kadar ileriyi görürsünüz. (Winston Churchill)
Reklam
Çevreyle İttifak, 1957-1963
İsrailli bir görevlinin ifadesiyle, "İttifak, büyük bir güç olduğumuz izlenimine katkı sağlamıştı. Bu izlenim, İsrail'i haritada bölgedeki en güçlü askeri kuvvet olarak belirleyen Sina Savaşı ile başlamıştı. Şimdi İran'dan Etiyopya'ya kadar bağlantılarımız var. Dolayısıyla bizler, siperde oturup üzerine her taraftan kurşun yağdırılan dilenciler değiliz."
Sayfa 286 - Küre Yayınları
Süveyş'e Giden Yol,1955-1957/Sina Savaşı
5 Kasım'da Sovyet başkanı Nikolay Bulganin İngiltere'ye, Fransa'ya ve İsrail'e onları roket saldırılarıyla ve Mısır ordusuna yardım edecek gönüllüler bulmakla tehdit eden mektuplar göndermişti. Ben-Gurion'a gelen mektup, dili itibarıyla özellikle sertti. Mektup İsrail hükümetini "dünyanın kaderiyle sorumsuzca ve suç teşkil edecek biçimde oynamakla" ve İsrail Devleti'nin varlığını da ihtilaflı hale getirmekle suçlamıştı.
Sayfa 263 - Küre Yayınları
Süveyş'e Giden Yol, 1955-1957/ Sevr Protokolü
... Söz konusu plan, Ben-Gurion'un emperyalist güçlerle Arap milliyetçiliğine karşı ittifak için duyduğu arzuyu da açığa vurmaktaydı. Arapların aleyhine gerçekleşecek teritoryal/bölgesel yayılma ve her tür olası güzergaha, yani kuzey, doğu veya güneye yayılma isteğine ışık tutmaktaydı. Bunlara ek olarak plan, Ben-Gurion'un, komşu Arap devletlerinin bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğüne karşı saygısız tutumunu da gözler önüne sermekteydi.
Sayfa 260 - Küre Yayınları
Uzlaşma Girişimleri, 1953-1955 / Gazze Saldırısı
Gazze baskını İsrail-Mısır ilişkileri için geniş kapsamlı sonuçlar doğurmuştu. Nasır'a yakın Amerikalı muhabir Kenneth Love'ın ifadesiyle: "Gazze saldırısı Mısır'dan Cemal Abdunnasır ve İsrail'den David Ben-Gurion arasında, ne insan iradesinin ne de siyasi becerilerin değiştirebileceği, savaşa doğru sürüklenen bir tepki zincirlemesi - saldırılar, karşı saldırılar, silahlanma yarışı ve Büyük güçlerle yeni saflaşmalar- başlatmıştı. Saldırı, iki ülke arasında sabit bir düzeyde seyreden ufak olayları- savunma tedbirleriyle saldırgan eylemler arasındaki bulanıklaştığı hatta tamamen ortadan kalktığı- korku ve şiddeti tırmandıran bir diyaloğa dönüştürmüştü. "
Sayfa 194 - Küre Yayınları
Siyonizm ve Arap Meselesi
Siyonist hareket Herzl idaresindeki oluşum aşamasında dahi gelecekte de yitirmeyeceği iki temel özellik içermekteydi: Filistin ulusal varlığının daimi surette reddi ve Orta Doğu dışından küresel bir güç ile ittifak arayışı. Bazel'deki Birinci Siyonist Kongre'den itibaren Filistinlileri devre dışı bırakmak Siyonist siyasette temel eğilim haline gelmişti. Herzl ve takipçilerinin açıkça belirtmedikleri bir varsayımları da Siyonist hareketin amaçlarını yerli halkla uzaklaşarak değil, zamanın süper gücü ile ittifak oluşturarak gerçekleştirmekti.
Sayfa 48 - Küre Yayınları
231 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.