Ama kalbin en zirve noktası: insanı sevmektir!
Yalnız bunun çok zorlu bir şartı var: Çakmak taşıyla hakiki çeliğin çarpışmasıyla ancak, demet demet kıvılcımlar oluşur.
Aşkla dolu kalbin ebadı sınırsızdır! Oraya aylar yıldızlar, bütün kainat sığabilir. Aşk dolu kalp cömert, aşk dolu kalp âdil, aşkla dolu kalp mutludur.
Bir Avuç Toprak...
Türk dünyası için önemli isimlerden olan Gıylecev'in eseri Tatar toplumunun çektiği sıkıntıları anlatıyor. Aslında bu sıkıntılar sadece Tatar yurdunda değil. Tüm Türk dünyasında yaşanan ortak sancı. Eserin başkahramanları Mirveli ve onun eşi Semsigayan'dır. Kulak çocuğu olan Mirveli babasının eşini kabul etmemesi durumunda Semsigayan'ı alarak köyünden ayrılır. Eşi memleketi Karaçura'nın hasretiyle hasta olurken Mirveli'de köyünü, benliğini unutmaya çalışır. Kendini hatırlamak, kimliğini hatırlamak için Karaçura'yı ziyaret eden Mirveli köyünü ateşe vererek kendi halkını sıkıntıya sokar. Eser irdelendiğinde Sovyet dönemimin yaptığı zulüm anlatılırken tüm bunlara göğüs geren vatanından, toprağından ve kimliğinden ayrılan insanların ne duygular yaşadığını okuyucusuna betimler.
Eserde ateş, tren, çiçekler, at ve orman motif gibi kullanılmışlardır. Ateş her iki kahramanın içerisindeki sıkıntıyı gösterirken... Tren yolculuğu ve kasvet Tatar halkının sürgün edilmesine gönderi yapar. Baharla canlanan topraklarda köyünü yangın yerine çeviren Mirveli'ye ana rahmi olur. Halk Mirveli'nin doğumunu gerçekleştirirek birlik ve beraberliği sembol eder.
Bir Avuç ToprakAyaz Gıylecev · Bengü Yayınları · 201435 okunma
Tatar ədəbiyyatından oxuduğum ilk əsər Ayaz Ğıylecevin qələmindən " Yara " romanı oldu.
"Yara" romanını oxuduğum bir neçə əsərlə bənzərlik təşkil etdiyini düşünürəm.Məsələn sovet dönəmi kənd həyatının təsviri Aytmatovun "Torpaq Ana" və ya "Cəmilə" əsərini xatırladırdı.Mövzusunun dərinliyi isə əsasən