Aydın Oy Gönderileri
Aydın Oy kitaplarını, Aydın Oy sözleri ve alıntılarını, Aydın Oy yazarlarını, Aydın Oy yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla;
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla,
Bu vatan, bu canım vatan sizden çalışmak ister,
Paydos övünmeye, paydos avunmaya yeter; yeter!
Mustafa Kemal'i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.
İzmir'in dağlarında çiçekler açar
Altın gümüş orda ateşler saçar
Bozulmuş Yunanlılar yel gibi kaçar
Kader böyle imiş ey şanlı Ata
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Yeni utkular devrimler sırtısıra
Bugünde bilime Atatürkçü öze
Çağiçi bir hıza bağlı oluşman
O günler gibi ne iç düşman eksilir
Ne seni gözetleyen dış düşman
Atatürk: "İki Mustafa Kemal vardır. Bir ben, fani Mustafa Kemal; diğeri milletin daima içinde yaşattığı Mustafa Kemaller idealidir. Ben onu temsil ediyorum. Herhangi bir tehlike anında ben ortaya çıktımsa, beni bir Türk anası doğurmadı mı, Türk analar daha Mustafa Kemaller doğurmayacaklar mı? Feyiz milletindir, benim değildir." demişti.
Ben "Bandırma" vapuru
Esme rüzgar esme halim perişan
Mustafa Kemal'im güvertede
Ben Karadeniz'de dalgalarla boğuşan
Küçük köhne bir tekne
Baştan ayağa dek iman dolu
Bu hasretlik daha ne kadar uzar
Uçmak isterim Samsun'a doğru
Bakışlarım kararır gözlerim dolar
O ateş sesinle yanalım gene
Haykır ki "Ne mutlu Türk'üm diyene"
Ne zaman daralırsam o resme bakacağım;
Koynumda o resimle yollara çıkacağım.
Zamanla bütün yurt köşelerinde Atatürk heykelleri yükselmeye başlar. Bu heykeller, Atatürk'e duyulan sevgi ve saygının toplandığı odak noktaları olma özelliğini de taşırlar:
Her gün yurdumu seyrediyorsun
Büyük meydanlardan
Samsun'dan, Ankara'dan, İzmir'den, İstanbul'dan
Sana açmış kanatlarını bir kuş misali
Atatürk
Bütün ulus, bütün vatan.
(İsmail Ali Sarar, Atatürk' İkinci Ağıt)
Batmaz o güneş, yurdu aşıp tarihe dalsa,
Her Türk Ata'nın yolcusudur tek kişi kalsa!
Haşim Nezihi Okay, aydınlatan ve hayat veren bir kaynak olarak gördüğü Atatürk'ten:
Şimdi bir güneştir O; yurda, ışık, can verir
(Gazi)
diye söz ederken Vasfi Mahir Kocatürk:
O, sonsuz ufuklara giden güneşin
Arkasından akıyor, akıyor, akıyoruz
(İnkılap Türkümüz)
diyerek "onuncu yıl"ın duygu ve inanç tansiyonunu dile getirir.
Gölgesi vurdu geçti üzerine toprağın
Adına Gazi denen o şimşekten bayrağın.
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır
Senden örnek aldı nice devletler
Esirlik zincirin kırdı milletler
Meşalenden yayıldı hürriyetler
Alevi, ateşi, dumanı sensin.
Bizden iyi anlıyor Endonezya, Cezayir
Kulak verenimiz yok sözüne Atatürk'üm...
(10 Kasım'a On Şiir)
İç olaylardaki ters gelişmeler, Türkiye'yi dış olaylara Atatürkçü açıdan bakamayacak duruma getirmiştir. Behçet Kemal Çağlar, 1958'de yayımlanan bir şiirinde Atatürk'ün dünyaca nasıl sevildiğini anlatırken, Kemalizm'in yorumuna başkalarının bizden daha iyi vardığını dile getirir; duyguları artık şiir ölçüsünü aşmış öfkeye döner:
Endonezyalı çocuk taşımakta adını;
Cezayirli yiğitin koynundan resmin çıkar;
Sen "temize çekilmiş" yatıyorsun köşede
Şurda burda baş olmuş beş-altı müsvedden var.
Türk ulusal Kurtuluş Savaşı'nın başarı ile sonuçlanmasından sonra kurulan ve çağdaşlaşma çabalarını sürdüren Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşunun 10. yılında 1933'te de Mustafa Kemal aynı konuya değinmiş; sömürge durumundaki Doğu ülkelerinin halklarına yeni bir çağrıda bulunarak, onlarında girişecekleri kurtuluş savaşımlarından kesinkes başarıyla çıkacaklarına inandığını açıklamış, bu uluslara esin kaynağı olmuştur.