Ayelet Gundar Goshen sözleri ve alıntılarını, Ayelet Gundar Goshen kitap alıntılarını, Ayelet Gundar Goshen en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bazı insanların bu dünyaya yanlışlıkla gelmiş gibi gezindiğini düşündü, sanki her an biri omzundan yakalayacak ve kulağına "Bu da neyin nesi? Seni kim içeri aldı? Çabuk çık buradan" diyecekmiş gibi
Zihinlerimiz yaşanmış olsa da her şeyi kabullenmek istemez. Kahretsin! İnsanlar ejderhaları kanatlarından tuttular, tekboynuzlu atları dörtnala koştular, aslan sırtında gezindiler. Öylesine imkansız şeyler yaptılar ki, artık olağanüstü şeyler bile onlar için sıradanlaştı. İnsanın düşüşünün Özgürlük Savaşıyla başladığını söylemek çok cezbedici olabilir, hem de fazlasıyla cezbedici. Sanki bir vatan toprağı onları güçlendirecek ve besleyecek güce sahipmiş gibi, ateşli tutkuları gerçekleşir gerçekleşmez solan bir güce. Sanki gerçekleşmemiş tutkular sonsuza kadar sürecekmiş gibi. Oysa yıllar geçti, duygular, tutkular ve düşünceler de onlarla birlikte geçti. Hücreler öldü ve yerine yenileri geldi. Saçlar döküldü ve yerine her zaman yenileri gelmedi. Yine de insanlar her zamanki gibi yaşamaya devam ettiler. Sanki hücreler ve saçlar hala varlığını sürdürüyormuş gibi. Çünkü eğer öyle değilse, insanlar kendilerini karınca sürüsünün sırtında acı sona doğru ilerleyen bir böcek gibi, onları bir ufuktan diğerine taşıyan günleri durduramayacak kadar çaresiz hissederlerdi.
Bebek bir insanın ellerine dokununca daha fazla ağlıyorsa bu, o ellerden istediği şeyi alacağı inancını henüz yitirmediği anlamına geliyordu. Ne de olsa bir insan, istediklerini vermeyeceğine inandığı birinden hiçbir şey beklemezdi.
Bu kadar büyük bir şeyin karşısında geri kalan her şey küçük görünür. Bileceksin ki akıntıya kapılmış teneke kutunun yerinde sen salınıyor olabilirdin. Ve bu bilgi seni hem yükselten hem de azaltan bir şey yapar. Taşkına baktığında, sen de taşkınsındır ve dünyadaki en harika insansındır. Ancak bu uzun sürmez, çok geçmeden taşkına baktığında, sadece bir taşkına bakan insan olursun ve sonra çok küçük olmaya geri döner, orantı ve tevazu gibi kavramların derinden farkına varırsın.