Bazı insanlar büyüyemiyor, yaşlanamıyor. Kader izin vermiyor onların da herkes gibi yaşlılık fotoğraflarının olmasına. 27 yaşındaydık canım arkadaşım, tek dostum Uğur’u bağırsak kanserinden kaybettiğimde. Aramızdaki özel bağı size bu kısacık yazıda anlatamam. Bir kardeşten öteydi benim için. Her an aklımda, hep dualarımdadır o. Ve işte tıpkı benim
Evler ayrı dertler ayrı derdi anneannem. Oysa bir kez daha anladım ki evler ayrı olsa da dertler insanoğlu için hep aynı. Şekli , gelişi , çözümü sonucu farklılık gösterse de benzer hayatlar içinden geçiyoruz.
Bana bu duyguyu hatta daha fazlasını hissettiren kitap, gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanmış. Ve öğrendiğim kadarıyla ikinci baskısını
RIZA
.
İleri derecede kanser hastası olan yazar hayata tutunma yolculuğunda yazmanın iyileştirici gücüne sığınır. Bu yolculukta yorgun bedeninde ve yıpranan ruhunda kanserin bıraktığı izleri tek tek kelimelerin arasına sıkıştırır.
Ölümün bu dünyadan gidiş kadar önemsiz ama giderken bırakılan izler kadar önemli olduğunu anlar.
Yazar