Hakkında
1964 yılında Emet/Kütahya'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Uşak'ta tamamladı. 1986 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesin'den mezun oldu. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde "Kınalızâde Ali Efendi ve Ahlâk-ı Alâî İsimli Eseri" adlı tezini tamamlayarak Ocak 1998'de doktor unvanını aldı. 1986-2003 yılları arasında İzmit ve İstanbul'daki çeşitli okullarda öğretmen olarak görev yaptı. 02.01.2003 tarihinde Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü, Din Felsefesi Ana Bilim Dalı'na Yardımcı Doçent olarak atandı. Halen aynı fakültede bilimsel çalışmalarına devam etmektedir.
Unvan:
Yardımcı Doçent ve Yazar
Doğum:
Emet, Kütahya, Türkiye, 1964
Okurlar
1 okur beğendi.
13 okur okudu.
17 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
Hak Tealâ’ya karşı olan sevginin gereği ibadet, itaat, emirlerine uymak ve ilâhî yasaklardan kaçınmaktır. Peygamber(A.S.V.)’a uymak ve onu sevmek de Allah’ı sevmektir. Nitekim Kur’an’da şöyle buyurulur:
-(Habîbim) de ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız hemen bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı örtsün..- (Al-i İmrân/31)
Kendinde bu uyma bulunmadığı halde Hak sevgisinden bahseden kimse mağrur ve yalancıdır.
Seven sevilene âsi olur mu? Âşık, sevgilisinin arzusunu terk eder mi?’
Her sevgi, sevgiye uygun bir takım amellerin yapılmasını gerektirir. Allah'ı sevmek; O'na itaat, ibadet, yüceltme, emirlerine uyup yasaklarından kaçınmadır. Peygambere (a.s.) uymak da Allah'a uymaktır. Rasulullah (a.s.) sevmek adı anıldığında salavat getirmekle olur. Sahabe anıldığında "radiyallahu teâla anhu" demek, alimler ve şeyhler anıldığında "rahmetullah" demek onlara sevgiyi göstermenin yoludur.
Çocuklara her zaman güzel yiyecek ve içecekler vermeyip, ekmekle yetinmeyi öğretmek, dolayısıyla zaman ve yerine göre bu şekilde yiyeceklerle yetinmeye alıştırmak icab eder.’
Çocuklara sabahleyin çok yedirilmemelidir ki, zihnine izansızlık ve bedenine tembellik vermek suretiyle öğrenmesine mani olmasın.
Sahih rivayete göre:
Devlet adamlarının hediye kabul etmeleri hıyanettir.’
Kınalızâde'ye göre bir şahsın adalet sıfatıyla vasıflaması için ilk önce kendisinde, sıfatında, kuvvetleri ve azalarında adalete riayet etmelidir. Her kuvveti niçin yaratılmış, her uzvuna hareket için ne verilmiş ise onu kullanmalı, Allah'ın yarattığını değiştirip, aklen ve şer'an haram kılınmış ve yasaklanmış yerlerde kullanmamalıdır. Bedeni ve ruhi kuvvetlerini yaratıcısının rızasını kazandırmayacak ve fazileti elde etme
amacı gütmeyen yerlere sarfetmemelidir.
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Henüz kayıt yok