Barış A. Çobanoğlu

Bir Asimilasyon Aracı Olarak Kentler ve Kürtler yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
3
Okunma
1
Beğeni
187
Görüntülenme

Barış A. Çobanoğlu Sözleri ve Alıntıları

Barış A. Çobanoğlu sözleri ve alıntılarını, Barış A. Çobanoğlu kitap alıntılarını, Barış A. Çobanoğlu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı Devleti, merkezi otoritesinin devamı açısından tehlikeli veya riskli gördüğü Kürt, Alevî,Rum, Ermeni,Laz, Süryani vb. etnik dinî mezhepsel veya toplumsal her türden oluşum üzerinde kesintisiz olarak sürgün ve tehcir politikası uygulamış, karşı çıkılması durumunda ise "vahşilik , barbarlık,otorite tanimazlik"gibi gerekçelerle "haklarından gelinmesi" yoluna gitmiştir.
Aşiret kelimesinin Arapça "şr kökünden gelen 'aşīrat sözcüğünden türediği ve "akrabalardan oluşan topluluk, boy klan, kabile, en küçük cemaat"anlamına geldiği söylense de , göçebe Kürtler için kullanılan ve "Koçer" olarak da bilinen Kürtçedeki "İyarşir " tanımından geldiğini belirtmek daha sağlıklı bir değerlendirme şekli olabilir.
Reklam
Osmanlı imparatorluğunun kuruluşundan Cumhuriyet dönemi kadar olan tarihsel süreç boyunca gerçekleştirilen zorunlu iskân, sürgün veya tehcir uygulamalarının temelinde yatan temel gaye, kendi hâkimiyeti açısından tehdit oluşturan veya oluşturma riski barındıran her türden yapının mutlak suretle bertaraf edilmesi politikasına dayanmaktadır.
Kan bağı ilişkisiyle meydana gelen bir kavim veya kabilenin saflığını yitirmesi, o kavim veya kabilenin devlet öncesi ya da devlet sonrası süreçlerini bütünüyle etkisiz hale getirir. Bahsi geçen saflığın kaybedilmesi, o toplumun kendi geçmiş ve geleceğinin kaybı anlamına geldiğin- den, nesep ve sebep evrelerinin artık herhangi bir anlamı da kalmamaktadır. Zira toplumları bir arada tutan norm ve bileşenlerin ortadan kalkmasıyla birlikte toplumsal çözülmeler kaçınılmaz bir hal almaktadır.
Asabiye duygusunun en güçlü olduğu evre, Nesep evresi iken en zayıf olduğu evre, Sebep evresidir. Sebep evresi ya da diğer ifadeyle "medeniyet evresi", nüfus artışı, coğrafik yayılım, şehirleşme, ekonomik faaliyetlerin çeşitlenmesi, sanayi ve ticaret gibi faktörlerin ortaya çıktığı bir evredir ve toplumsal değişimleri de beraberinde getirir. Bu evre, endüstriyel gelişim, göç, ekonomik büyüme ve kül türel değişimlerin ortaya çıktığı fakat aynı zamanda asabiye duygusunun en zayıf dönemini yaşadığı evredir. Asabiye duygusunu zayıflatan faktörlerin başında ise şehirleşme olgusu gelmektedir. Çünkü endüstriyel büyüme ve gelişim, işgücü talebi, yoğun göç alma, nüfus artışı ve kentsel gelişimi tetikleyerek kentleri ekonomik, sosyal ve kültürel değişimlerin merkezleri haline getirmiştir.
"Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeler, merkezden atanmış valiler yerine, kendilerine Osmanlı unvanları verilmiş, etkili Kürt aileleri tarafından yarı otonom bir şekilde yönetiliyordu. Kürt emirliklerinin zamanla güçlenmesi ile birlikte bu durum, merkezce tanınan bazı ailelerin diğer aileler üzerindeki nüfuzunu da artırmıştı. Kürdistan'daki bu emirliklerin özerkliklerinin boyutları farklıydı. Çoğunlukla emirlerin bağlı bulundukları bölge valileri ile olan ilişkileri mevcut askerî ve ekonomik dengelere göre değişebiliyordu. Bazı emirlikler 18. yüzyılın başlarından itibaren merkezin denetimi altına alınmıştı, ancak merkezi yönetim boyunca güçten düştükçe, devletin farklı bölgelerinde faklı yapılanmalar ortaya çıktı. Bunlar arasında en önemlileri; güneyden kuzeye doğru Süleymaniye'yi merkez alan Baban; Revanduz'u merkez alan Soran, Amidiye'yi (İmadiye) merkez alan Bahdinan, Çölemerik'i merkez alan Hakkâri, Cizre'yi merkez alan Bohtan Emirlikleridir. Bu önemli emirliklerin bir başka ayırt edici özellikleri ise hemen hepsinin İran sınırını oluşturan Zağros Dağları boyunca konumlanmış olmalarıdır".
Reklam
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.