Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Baron de Tott

Baron de TottTürkler yazarı
Yazar
8.7/10
5 Kişi
18
Okunma
1
Beğeni
2.009
Görüntülenme

Baron de Tott Gönderileri

Baron de Tott kitaplarını, Baron de Tott sözleri ve alıntılarını, Baron de Tott yazarlarını, Baron de Tott yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kırım'ın tabiî tarihi hakkında önemli noktalara değindikten sonra, Tatarların siyasî durumları ve hükümet ilkeleri üzerine daha dikkatle eğilelim. Küçük Tataristan diye adlandırılan ülke içine, Kırım yarımadası, Kuban, Çerkezistan'ın bir kısmı ve Rusya imparatorluğu'nu Karadeniz'den ayıran bütün topraklar girer. Boğdan'dan Taganrog'a kadar uzanan bu topraklar 46. ve 44. enlemler arasında bulunup, yüz yirmi, yüz altmış kilometre ene ve dört yüz elli kilometre uzunluğa sahiptir.
Müslüman olmadan önce insanız, insanlık, törelerimizi tâyin etmiştir.
Reklam
Aslında ben de Kırım Giray Han'ın kolay kolay yerinin tutulamıyacağına inanıyordum; ancak Tatarların Rumeli'deki topraklarında da nasıl yaşadıklarını anlayarak bu topluluk hakkındaki incelememi tamamlamak istiyordum.
Bu arada, Han'ın vücudu mumyalanırken verilen zehirin etkisi ortaya çıktı; fakat Tatar sarayının şu anda dikkati tamamen başka şeylere çevrilmiş olduğundan suçlunun izlenmesi ve cezalandırılması meselesi kimseyi meşgul etmedi.
Bir saat sonra Kırım Giray Han'ın melodiler arasında son nefesini verdiğinı öğrendim. Kırım Giray'ın cenazesi Kırım'a kara haşalı altı at tarafından çekilen kapalı bir arabayla yollandı. Cenaze arabasına eşlik eden elli atlı ve bir sürü Mirza ile bir Sultan da matem giysileri taşıyorlardı; bu geleneğin Doğu'da sadece Kırım'da olduğuna dikkati çekerim.
Artık umudumuzu kaybetmiş bir halde Han'ı bir daha göremiyeceğimi düşünürken kendisiyle konuşmak üzere beni çağırttığını öğrendim.Kırım Giray'ın yatırıldığı daireye girdim. Etraftaki kâğıtları göstererek, son yaptığım iş bu, dedi, size de son anımı ayırdım. Fakat bir müddet sonra sarfettiğim büyük gayrete rağmen duyduğum acıyı bastıramadığımı farkedince, artık ayrılalım, hassasiyetiniz beni de kedere boğuyor, dedi, halbuki ben son anımda neşeli olmak istiyorum.
Reklam
Her Tatar birliğinin ve ordusunun ayrı bir toplanma kelimesi olduğunu farkettim. Ak-saray kelimesi Han'ın çadırını kastediyordu; bu çarenin faydasını anlamak ne kadar kolaysa, Tatarların sahip oldukları şeyleri muhafaza etmek maksadıyla gösterdikleri dikkat, sabır ve çeviklik asıl kayda değer bir olaydır.
Kırım Giray Han Ordusunun bu görünüşünden gayet memnun kalmıştı; yanındaki sultanlara ve vezirlere dönerek, ordu içinde en yiğit olanı ayırd edip etmediklerini sordu. Maiyetin sessizliği cevabın niteliğini belirtiyordu. Kırım Giray onlara hitap ederek, bu, ne siz, ne benim dedi; savaşa silâhsız katılan "Tott’u görüyor musunuz; yanında bir bıçak bile yok?" Bu şakadan sonra geçit töreni sona erdi.
Ordu savaş düzeninde ilerlerken yolda rastladığımız küçük bir tepe, Kırım Giray'da ordusunu gözlerinin önünde görme fikrini uyandırdı. Durulmasını buyurdu; onunla birlikte tepeye çıktığımda Tatarların boz renkli elkiseleri ile beyaz kar üzerinde zorlukla seçildiklerini farkettim. Tam anlamıyla askerî bir havaya sahipti. Her biri 40 atlıdan meydana gelen yürüyen 40 bölük, her iki tarafında 20 sancak bulunan bir cadde görünümü veriyordu. Yanında iki yeşil tuğla Peygamberin sancağı.
Han gülümseyerek. Tatar mutfağını nasıl buldunuz! diye sordu. Düşmanlarınız için dehşet verici bir şey diye cevap verdim. Alçak sesle bir şeyler söylediği hizmetkârı bir müddet sonra altın bir tasla geri döndü ve bana ikram etti: şimdi içkimden de tadınız, dedi Kırım Giray. Bu nefis Macar şarabından başka bir şey değildi.
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.