Bengi Semerci sözleri ve alıntılarını, Bengi Semerci kitap alıntılarını, Bengi Semerci en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gizlilik ve kişisellik birbirine karıştırılmamalıdır. Cinsellik özel ve kişisel bir konudur. Çocuğa bunu gizlilik olarak aktarırsanız, çocuk cinselliğin konuşulmaması ve yaşanılmaması gerektiğini düşünebilir. Böylece gizlilik, utanılacak, saklanılacak bir kavram olarak belirir. Oysa kişisellik ve özel olma, bazı durumlar için diğer kişilerle aramıza koyduğumuz doğal bir sınırdır.
Cinsellik dendiği zaman ilk akla gelen, anotomik cinsiyetimizdir. Oysa, biyolojik olarak cinsel organlar ve hormonlarla belirlenen cinsiyet, cinselliğin sadece bir parçasıdır. Cinsel organlar ve hormonlarla ilişkili olan üreme, cinselliğin diğer bir parçasını oluşturur. Çocukluk döneminde gelişmeye başlayan cinsel kimlik cinselliğin önemli bir bölümüdür. Ayrıca cinselliğin amaçlarından biri haz almaktır. Bendensel temasın gerektiği haz duygusu da, cinselliğin içindedir.
İlk aylarında insanları ayırt etmeden herkesin kucağına giden bebek, 6. aydan itibaren yabancıları ayırt etmeye, onlardan çekinmeye, güven duyduğu annesinden ayrılmak istememeye başlar. Buna ayrılık kaygısı denir.
Birçok annenin gebe olduğunu öğrendiği zaman duyduğu sevincin yerini bir süre sonra endişe alır. Bu endişe bebeğe nasıl bakacağı, onu nasıl emzireceği, onunla nasıl oynayacağı, kısaca nasol anne olacağına ilişkindir.
İlk aylarda bebek için kendinden başka kimse yoktur. Anneye kurduğu ilişki sonrası üçüncü ayına doğru, anne bebek için ayrı bir varlık belirmeye başlar.
Bebek anneyi ayırt etmeye, geldiği zaman ona gülmeye, sevinç göstermeye başlar.
Gerçekte evlenmiş olmak, anne-baba olmak için yeterli midir? Belli yaşa gelmiş, evlilik kararı vermiş için yeteneği olan herkes anne-baba olma becerisini kazanmış demek değildir. Ana babalık, özelllikle de annelik bir içgüdüden çok öğrenilmesi gereken bir iştir. Bir çocuğu büyütmeye başlamak, anne-baba olmaya kendini hazır hissetmek ve karar vermekle başlar.
Bazı düşünürler ergenlik dönemini ‘normal delilik’diye adlandırır. Ailenin isyankarlık diye adlandırdığı davranışlar çoğunlukla doğal gelişimin göstergesidir.
Özdeşim döneminde, banasına ve annesine benzemeye çalışan çocuk, özdeşim yaparak kimlik oluşturur. Onun anne babasının harika olduğu dönem, ergenlikte yerini hiçbir şey bilmeyen aileye terk eder. Artık varlık göstermenin şekli, onlarla övünmek değil, onlardan daha iyi olabilmektir.
Bireysel kimlik gelişimini tamamlayamayan, kim olduğu sorusuna yanıt veremeyen, sevemeyen bireylerin oluşturduğu bir toplumda, sağlıklı bir ulusal kimliğin oluşumunu beklemek ne kadar gerçekçi olur bilinmez...
Bebek dünyaya geldikten sonra anne- bebek arasında sağlıklı bir ilşki kurulabilmesi için annenin gelebeliği, boyunca bakmaya hazır olması ve gebelik sürecini mutlu, rahat geçirmesi gerekir.
Ergen beyninin karar vermeden sorunlu bölümleri, görevlerini yerine getirirken erişkinden farklı çalışmaktadır ve beynin diğer bölümlerinden yardım çok daha az almaktadır. Bu yüzden ergenler daha dürtülsek ve düşünmeden davranmaktadır.