Çok centilmen bir satranç ustası, maç esnasında dokuz saattir hamle yapmayan rakibine, (içerleyerek) "Ne zaman oynayacaksınız?" diye sorduğunda, "Sıra sizde değil mi?" cevabını almıştı. İnsan ilişkileri de böyledir: İletişimsizlik, anlamsız kırgınlıklar ve zaman kaybı demektir.
Pasif olandan aktif olana: İlme'l-yakîn, ayne'l-yakîn, hakka'l-yakîn. Bilmek, görmek, yapmak…
İlmi duyan kulak sabit, aktif olan el hareketli. Arada bulunan göz ise hem sabit hem hareketli. Çünkü görmek, bilmeye göre aktif ama yapmaya göre pasif.
Bedenini tanıyan kalmadı.
İnsan şu dört durumda gerçekten büyür:
· Çok sevdiği bir şeyini yitirdiğinde,
· Çok istediği bir şeyi elde edemediğinde,
· Annesini kaybettiğinde,
· Çocuğu olduğunda.
"Dîn" kelimesi, Asurca belgelerde geçiyor. "Yasa/yargı" demek. Aramca "mdînat" ("medîne") ise "yargı bölgesi." Bizdeki "kaza/kadı" gibi. "Medîne"nin "şehir" anlamı kazanması, bu nedenledir. Zira yasa ve hukukun olmadığı yer, şehir olamaz. “Medenî” ayetler, fıkhî ahkamla doludur.