Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilal Eryılmaz

Bilal EryılmazKamu Yönetimi yazarı
Yazar
7.6/10
23 Kişi
122
Okunma
7
Beğeni
1.429
Görüntülenme

Bilal Eryılmaz Gönderileri

Bilal Eryılmaz kitaplarını, Bilal Eryılmaz sözleri ve alıntılarını, Bilal Eryılmaz yazarlarını, Bilal Eryılmaz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz" Ziya Paşa
Sayfa 288 - Umuttepe YayınlarıKitabı okudu
Etiği konuşmak kolay,etik davranmak zordur
İnsan hareketlerinde tutarlı olmada ne kadar zorlanırsa , sözlerinde tutarsız olmada da o kadar zorlanır. Alexis de Tocqueville (1805-1859)
Sayfa 288 - Umuttepe yayını, 8.baskıKitabı okudu
Reklam
"İnsan, gönlünü çıkarıp avucuna koyarak başkaları önünde mahcup olmadan dolaşabilmelidir." Yusuf Has Hacib
Sayfa 280 - Umuttepe yayını,8. baskıKitabı okudu
"Bir hükümet,bireyin gayretini ve gelişmesini engellemeyen, bilakis buna yardım eden ve bunu teşvik eden türden ne kadar faaliyet sarf etse azdır." John Stuart Mill ,1859
Sayfa 134 - Umuttepe yayını, 8.baskıKitabı okudu
280 syf.
·
Puan vermedi
Bürokrasi dersi için Veysel Eren hocamızın önerisi ile bu kitabı edindim. Kitap ülkemizdeki bürokratik yapıyı kolay anlaşılır bir dille ele alıyor. Öyle ki bu kitabı okurken aşırı çaba sarf etmemek diğer derslere yoğunlaşmak için bana zaman kazandırdı. Kitap; Bürokrasi siyaset ilişkileri, Osmanlı'dan Cumhuriyetimize miras kalan bürokrasi uygulamaları, dünya çapında bürokratik yaklaşımlar gibi konuları da detaylıca ele almıştı. Pandemi döneminde aramızdan ayrılan Bilal Eryılmaz hocayı da bu vesile ile anmış olalım. Dünyaya böyle bir eser bırakmanın bizlere de nasip olması dileğiyle.
Bürokrasi ve Siyaset Bürokratik Devletten Etkin Yönetime
Bürokrasi ve Siyaset Bürokratik Devletten Etkin YönetimeBilal Eryılmaz · Alfa Yayınları · 201734 okunma
Hukuk devletinin amacı, kişiye devlet iktidarına karşı korumaktır.
Reklam
Siyaset, Arapça "şase" fiil türemiş; seyislik, at idare etmek, ülke yönetimi gibi anlamlara gelen bir kavramdır.
Koçi Bey, adil bir düzen kuramayan ve tebaayı zulümle yönetenlere şu kat'i hükmü hatırlatmaktadır: ''Küfür ile dünya durur, zulüm ile durmaz''.
Ancak bu dönemden sonra padişahlar, divan toplantılarına katılmamışlar; memleket ve millet işleriyle ilgilerini kesmeye başlamışlardır. Padişahların böylece, ülke yönetimindeki bilgi ve ilgileri azalınca, nedimler ve diğer saray halkı, bu boşluktan yararlanarak devlet yönetimine müdahale etmeye başladılar. Bunlar, vezir-i azamlara, isteklerini yerine getirtemediklerinde, onlar hakkında türlü iftiralar uydurarak sürgüne gönderilmesi, mallarının müsadere edilmesi ve hatta öldürülmesine neden oldular.
Sonuç olarak denilebilir ki, Devlet-i Aliyye'nin en parlak dönemi olan Kanuni çağı, gevşemenin ve çöküntünün de başlangıcıdır. Kanun-ı kadim denilen, devletin temelini oluşturan ilke ve esaslara uyulmamış; sosyal hayatın genel bir kuralı olan, çağın ihtiyaçlarına göre yeniden yapılanma gerçekleştirilememiştir.
Reklam
Padişahların, ordunun başında savaşa katılmaları şöyle dursun, Divan-ı Hümayun'a gelmeleri bile elçi kabulü ve asker ulufelerinin verilmesi günlerine münhasır kalmıştır.
II. Selim ve III. Murat (1574-1595), zamanları ve sonrasında, devlet adamlarında, gösteriş, lüks, gevşeklik, liyakatsizlik, adam kayırma ve idare-i maslahat gibi haller giderek artmış; buna karşılık, eski yiğitlik ve fedakarlık hasletleri kaybolmuştur.
Osmanlı Devleti'nin ilk dönemlerinden Kanuni Sultan Süleyman'ın zamanına gelinceye kadar, felsefe ve şeriat ilimlerini uzlaştırıcı araştırmalar yoğunluk kazanmışken, bu dönemden sonra felsefe grubunda yer alan ilimlere yeterli önem verilmemiştir.
17. yüzyılda devletin önemli makamlarının yüksek fiyatla satılması yaygınlaşmıştır. Bu makamları yüksek fiyatla satın alanlar, önceden ödedikleri parayla fazlası ile toplama gayreti içine girmişler; çoğu zaman bu görevler bir başkasına da satılmıştır. Bu makamları yeni satın alanlar da halkı daha fazla baskı altına almışlardır.
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.