Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Birant Esinoğlu

Birant EsinoğluDinlerin Gizemi yazarı
Yazar
7.9/10
11 Kişi
32
Okunma
2
Beğeni
917
Görüntülenme

En Eski Birant Esinoğlu Sözleri ve Alıntıları

En Eski Birant Esinoğlu sözleri ve alıntılarını, en eski Birant Esinoğlu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Burada bir soru akla gelebilir: Bu kadar kutsallaştırmasına rağmen kamu mallarının kişi mülkü haline getirilmesi nasıl mümkün olmuştur?
Yarı TANRI yarı İnsan
Kentin kuruluşu mutlaka kent kurucusunu kahraman seçen bir efsaneye bağlanır. Böylece ana kentin doğaüstü tanrısının yanında insan temelli, kimliği belirli bir kent tanrısı daha yaratılmış olur.
Reklam
Ritüeller
Varılan ülkede, yeniden Fal’lara bakılacak, Uğur alametleri kollanacak, süreklice kalınacak ve barınılacak yer seçilir. O yerde kurbanlar kesilir. Herkes yakılan ateşler üzerinden atlayarak arınır. Açılan Yurd (Patria) adlı çukura, kendisinden ayrılınıp gelinmiş bulunan ana Kentin toprağından alınmış ve özellikle getirilmiş bir parça kesek atılır: ana-toprakla, yavrutoprak maddece birbirine kaynaşmış olur. Hemen oracığa bir Mihrap (autel) yapılır. İçine anahanlığın ölmez sembolü Ateş yakılır. Yeni toplumun, tarih hücresinin Ocağı yeniden tütmüştür. Bütün kenttaşların ilk görevi bu ocağı "Kıyamete" dek söndürtmemektir.
Kentler ve dinler
Tarımın keşfedildiği M.Ö.5000 yılından başlayarak bütün antik tarihin zincirleme Kentlerin kuruluş ve yıkılışlarının tarihi olması, doğal olarak bir kentle ilişkili olmayan uzun ömürlü ne bir tanrı, ne de bir dinin mevcut olamayacağını açıklıkla ortaya koyar. Mitos inceleyip de Kent bahsine girmemek ve onu yeterince bilince çıkarmamak su üstüne yazı yazmaya benzer. Çünkü insanlık üzerinde en derin izler bırakmış her mitos bir kent kuruluşu ya da kent yıkılışıyla ilişkilidir. Nitekim aşağıda somut seyrini görebileceğimiz gibi tek tanrılı dinlerin hepsi de kentler çevresinde oluşmuş, oradan malzeme almış ve o temele dayandığı ölçüde yaygın ve güçlü olmuşlardır.
Bu neden böyle gerçekten ?
Bu yanıt bekleyen sorulara sondan yani Arapların tarihte neden din ve peygamber yaratıcı bir halk olarak ortaya çıkmış olduğunu araştırarak başlayalım.
Giderek ticareti evrenselleştirdiği için uygarlık bir insan ömrü kadar kısa zaman aralıklarına sıkışmış, koca koca imparatorlukların bir günde paçavraya döndürüldüğü bir kuruluş yıkılış tekerrürünün de başlamasına yol açmıştır.
Reklam
Birincisi tanrıların çokluğu yerine mademki kralların kralı var, tanrılarında kralı olmalı şeklinde bir düşünüş geliştirmiştir. Nitekim hemen tek tanrı fikrine varılmamışsa da tanrılar içinde bir baş tanrı ve sonra yardımcı tanrılar türemiştir.
Her ne kadar evrende büyük imparatorluklar, yaşamda ticaretin yarattığı belirsizlik ve kadercilik insanlığı hızla tek tanrı fikrine itiyor olsa da bu uygarlıklarda ki din sınıfları çok güçlü olduklarından bu yeni ve soyut fikrin uzun ömürlü olmasına izin vermiyorlardı.
Tek Tanrıcılığa Geçiş
O zamana kadar en önemli tanrı konumunda bulunan güneş tanrısı Amon'un adından gelen Amonhotep adını bırakıp "Aton'un görkemi" anlamına gelen Akhnoton adını aldı. Bu firavun Aton adına bağlı yeni dini zorla ve baskıyla kabul ettirdi ve diğer tanrıları ortadan kaldırarak onlara tapınımı yasakladı. "Böylelikle olağanüstü bir din devrimi başarıldı; çok tanrıcı geçmişle bütün bağlar parlak biçimde kesildi.
Freud reis her yere el atmış.
Freud'un tek tanrıcılığın kaynağının Mısırlı firavun olduğunu çünkü güneş gibi doğup batan yeni dinin halk içinde derin izler bıraktığını, baskılamakla yok olmayıp daha sonra daha büyük bir dinamizmle yeniden ortaya çıktığını ileri sürerek psikanaliz yolundan güya sosyal bir açıklama yapmaya kalkışmış olduğunu bir parantez açarak belirtmekte yarar var.
186 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.