Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bülent Tanör

Bülent TanörOsmanlı - Türk Anayasal Gelişmeleri yazarı
Yazar
Çevirmen
8.7/10
95 Kişi
528
Okunma
33
Beğeni
3.953
Görüntülenme

Bülent Tanör Sözleri ve Alıntıları

Bülent Tanör sözleri ve alıntılarını, Bülent Tanör kitap alıntılarını, Bülent Tanör en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
27 Mayıs gerçekleşiş biçimi bakımından antidemokratik, özünde taşıdığı fikir bakımından ise demokratik bir yönelimi temsil etmektedir. Dolayısıyla 1961 Anayası da bir ‘rastlantı’ değil, bu ortamın ve koşulların bir ürünüdür.
II. Meşrutiyet bir "saray darbesi" değil, genişçe bir toplumsal tabana oturan bir hareket, hattâ bir "ulusal ayaklanma"dır; sivil hareketlilik ve örgütlenme birikimine dayanmış ve bunları bir süre de olsa geliştirmiştir.Bu nedenle, II. Meşrutiyet'in ilânını "birkaç telgraf üzerine Abdülhamit'in pes etmesi"ne bağlamak, "otuz yıllık bir baskı düzeninin bir günde yıkılması" olarak görmek ya da Abdülhamit'in "denge uzmanlığı"nın yeni bir gösterisi olarak açıklamak gerçeklere uygun düşmüyor.
Sayfa 177 - Yapı Kredi Yayınları, 36.Baskı, Nisan 2022Kitabı okudu
Reklam
Hakkını bilmeyen halka nasıl ‘zorla’ hakkı verdilir?
1961 Anayasasına hayat veren anlayış için, Vatandaş oyunun kuracağı Millet Meclisinin bu egemenliği iyi kullanabileceği noktasında kuşku vardır. Ulusal egemenliğin kullanılışını güvenle yerine getirmek için müesseseler ihdas edilmiştir. Senato, Anayasa Mahkemesi, Milli Güvenlik Kurulu, muhtar üniversite, muhtar Trt, Planlama vb. Örneğin ulusal egemenliğin kanun yapma gücü, Senato, Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığının Anayasa muhafızlığı görevi ile daraltılmıştır.
... Ziya Gökalp "Türkçülüğün Esasları"nda (1923) şöyle diyordu: "Dünyanın en demokrat kavmi eski Türkler olduğu gibi, en feminist nesli de yine eski Türklerdir. Zaten feminizm, demokrasinin yani müsavatın (eşitlik) kadınlara ait tecellisinden ibarettir".
Sayfa 82 - Yenigün Haber Ajansı "Konferans V: Uluslaş(tır)ma"Kitabı okudu
Kurucu Meclis günlerini anlatan M. Soysal, “topraksız köylüyü, köye en yakın oldukları sanılan politikacıların değil, gazetevi ve öğretmenlerin savunduğu”nu yazmaktadır.
Yine muhtemeldir ki, Araplarda, Türklerden farklı olarak, geriliğin sorumluluğunu dışarda arama alışkanlığı, laikleşme ve uluslaşma yolunda bir handikap oluşturmuştur. Arap dünyası, "sosyalizm" öncesi dönemde geriliğin suçlularını Yahudilik, Hıristiyanlık ya da İslamı bozan gayrı Arap milletlerde (İranlılar, Moğollar, Tatarlar, Türkler) arayıp bulmuş, "sosyalizm" ya da "Arap sosyalizmi" günlerinde de bunların yerini daha modern düşmanlar almıştır: Kapitalizm, kolonyalizm, emperyalizm (Berkes).
Sayfa 182 - Yenigün Haber Ajansı "Konferans X: Bir Bilanço Derlemesi"Kitabı okudu
Reklam
27 Mayıs iktidara geliş biçimi bakımından elbette tepeden inmedir. Ancak bu hareket, toplumun içinden doğuşu ve sosyal tabanı bakımından , asıl egemen durumdaki ‘tepedeki’ sosyal ve siyasal güçlere karşı ve -aşağıdan yukarıya- bir hareket gösteriyor.
meclise girdin mi vur patlasın, çal oynasın
Bayar’ın bu ilkeyi ‘kayıtsız şartsız millet hakimiyeti’ biçimine çevirmesinden çıkan anlam ise şudur: milletin temsilcisi, yani Bayar’a göre milletin kendisi demek olan TBMM, daha doğrusu oradaki çoğunluk, egemenlik yetkisini -kayıtsız şartsız- kullanır.
Meşrutiyet'in kurgusu içeride, dikkati ise büyük ölçüde dışarıdadır. Bu da, iç ve dış bunalımları atlatma isteğidir. Denilebilir ki, iç bunalımlar (ekonomik çöküntü, ayaklanmalar, baskı düzeni ve buna karşı direnişten doğan gerginlikler, vb.) olmasa, 1876 gelişmeleri de bunca hızlı biçimde ortaya çıkmazdı. Ama dış etkenin rolu olmasaydı, iç bunalım da bu düzeye yükselmez, Meşrutiyet bu kadar anî gelip kapıya dayanmazdı. Dolayısıyla Meşrutiyet ve anayasal düzen, yapısal gelişmelerin ürünü olduğu kadar, konjonktürel koşulların da bir sonucudur; bu anlamda bir "kriz çocuğu"dur.
Sayfa 129 - Yapı Kredi Yayınları, 36.Baskı, Nisan 2022Kitabı okudu
12 Mart rejimi şartları ve parlamento üzerindeki baskı, CHP’nin sağ kanadının anayasa değişikliği fikrine kazanılması, daha demokrat görünen diğer kanadınınsa pasifleştirilmesini mümkün kılmıştır. Bu ikinci kanadın başlıca kaygısı ve taktiği, “rejimi kurtarmak için anayasadan taviz vermek” olmuştur.
280 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.