" GERÇEK, pencerenden bakınca gördüklerin değil." derdi anneannesi; "yürüyerek geçtiğin dar bir sokaktır, çoğu zaman sana yolunu şaşırtan." Saba da kendini dar bir sokağın insafına bırakmıştı
İnsan varlığı ile bu dünyada birey olarak toplumu oluştururken, yaşayacağı olaylara ne kadar müdahale edebilir görülse de, çoğu zaman kendini hiç istemediği olaylar, durumlar içinde bulabilir. Kendi yarattığı rüya gibi yaşamı her an dışarıdan bir müdahale ile kabusa dönüşebilir tıpkı bu romanın kahramanı olan Saba'nın hayatı gibi...
Yazarın ilk
Tam bir hayal kırıklığı. İlk romanın günahı olmaz belki ama olmamış.
Yerli ve yeni polisiye yazarları keşfetme uğraşımda alıp okuduğum Cinayet Senfonisi, polisiye kurgusu, gizemi ve karakterleriyle keyif veren bir kitap olmadı. Kimin neyi neden yaptığı, motivasyonlarinin kaynağı, okuyucuya hiç bir ipucu vermeden dağınık yürüyen bir kurgu ve spoiler vermemek için yazmadığını bir sürü akılda kalan soru.....
Yazdikça gelişecek ve umarım çok daha iyi polisiyeler yazacak bir yazarın kötü bir ilk romanı bence.
Ayrıca kitabın kapak tasarımı da ne kadar baştan savma.......