C. Stephen Evans Gönderileri
C. Stephen Evans kitaplarını, C. Stephen Evans sözleri ve alıntılarını, C. Stephen Evans yazarlarını, C. Stephen Evans yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hakiki ve sağlam bir iman, sınavı başarıyla vereceğinden emin olduğu için test edilme sürecinden dolayı zayıflamayacaktır. Eğer bir kimse Tanrı'nın gerçek olduğuna ya da onun bir yanılgı olduğuna sahiden inanıyorsa, alternatif görüşleri incelemekten ve karşıtların dillendirdiği sorunları ve itirazları dinlemekten korkmaz. Bu süreçte inancının derinleşeceğinden ve güçleneceğinden emin olur. Daha ötesi karşıtını dinleyerek ve ona, kendi inancının üstünlüğünü göstermek için bir ortak zemin arayarak, onu dost ve müttefike dönüştürme olanağına kavuşabilir. O kaba bir şekilde, karşıt görüş sahiplerinin, benim önkabullerimi kabul ederek başlamalıdırlar' demektense, -kişinin inançlarının her zaman iradeye bağlı bir kontrol altında olamayacağı için, azulanılsa bile bunun pek mümkün olamayabileceğini dikkate alarak- iki tarafin da kabul edebileceği ortak bir zemin bulmaya çalışmalıdır. Süreç zor işleyebilir ve bazıları için kuşkusuz imkansız da olabilir. Rakiplerinin onu, kimsenin yaşamasına ve ayakta kalmasına olanak tanımayan tarafsızlığın yok edici uçurumuna itmesine izin vermemelidir. Ama yine de ortak bir zemin aramak değerli bir iştir.
Sayfa 32
Neyin görüldüğü, bakan kimsenin beceri ve ilgisine bağlıdır.
Bir kimsenin mümin olup olmadığını test etmenin yolu, o kimsenin dini önermeleri kuşkuya açık bir tarzda düşünsel olarak onaylayan bir kimse olup-olmadığını test etmek değildir. Müminliğin ölçütü, inanırın inançlarına göre davranmaya istekli olup olmadığıdır.
Sayfa 232 - Çünkü iman, ameli doğurur. iman ve amel bir bütündür.Kitabı okudu
Büyük veliler, inançlarından hiçbir zaman kuşku duymamış kimseler değil, bilakis kuşkularının üstesinden gelmeyi başarabilmiş ve kuşkularına rağmen nihai bir karara varabilmiş kimselerdir.
Sayfa 232Kitabı okudu
Şayet inançlar hakiki iseler, kendilerini eyleme dönüştürürler...
Sayfa 228Kitabı okudu
“Hayatın diğer alanlarında delilden yoksun bir şeye güçlü bir şekilde inanmak budalalığın ve aptallığın işareti olarak kabul edilirken, Tanrı’ya güçlü bir şekilde inanmak hâlâ büyük bir saygınlığa sahiptir.”
Sam Harris
Sayfa 213Kitabı okudu
Marx, Freud ve Nietzche düşüncesinde mevcut olan “kuşkunun ateizmi” doğrudan reddetmeyi değil, kişinin kendi varlığı üzerinde yeniden düşünmesini talep eder.
Sayfa 169Kitabı okudu
“Din; bizim, tabiatın kontrolsüz işleyişinden duyduğumuz korkuyu o işleyişi kişileştirerek ya da en azından kişisel bir kontrol altındaymış gibi göstererek yenmemize yardım eder.”
Sigmund Freud
Sayfa 162Kitabı okudu
Bir inancın kaynağına ve kökenine ilişkin değerlendirmeler, o inancın doğruluğuna ya da yanlışlığına ilişkin hiçbir şey sunamazlar.
Sayfa 161Kitabı okudu
Bilim, ne olduğunu ve nasıl olduğunu söylemeye çalışır. Teoloji (Din) ise bütün bu olan şeylerin niçin olduğunu ve bütün bu oluşların arkasında kimin bulunduğunu söylemeye çalışır.
Sayfa 159Kitabı okudu
Dünyanın sadece fiziksel büyüklüğünden onun tinsel önemini çıkarsamak üstünkörü bir yargıda bulunmaktır.
Sayfa 156Kitabı okudu
Bilimin, metodolojik natüralizmi gerektirip gerektirmediği tartışılmalıdır.
Şayet bilim, tabii olguların natüralistik izahları ile sınırlı ise bu, bilimin özünde, belli bazı hakikatler karşısında “kör” olduğu anlamına gelir.
Sayfa 154Kitabı okudu
Sosyolojik beyanlar, dini inanca yönelik ciddi itirazları gözden geçirme gibi önemli bir görevi engellemektedir.
Sayfa 153Kitabı okudu