Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat Dehaları
Batı resim sanatında hiç bu kadar büyük bir çıplak Çocuk İsa resmedilmemişti.Caravaggio yine kafaları karıştırıyor ve insanların değer verdiği her şeyin formunu rahatsız edici şekilde değiştiriyor ...Hem de zerrece tedirgin olmadan ve fırçası bile titremeden !
Meryem'i meşhur bir hayat kadınını model alarak resmeden Caravaggio,Azize Anna'yı resmederken de bir Çingene model kullanıyor.Yani ,kilisenin yok saydığı ,hor gördüğü ve küçümsediği ne varsa dini sahnelere yerleştirerek saraya sokuyor .
Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat Dehaları
Freskin merkezine bakalım .Ortada yer alan iki figür aslında Antik Yunan filozofları olan Aristoteles ve Platon ...Bizim bakış açımıza göre merkezde yer alan iki figürden solda duranı Platon 'dur .Filozofun bir eliyle yukarıyı işaret ettiğini görüyoruz .Sanatçı ,elin yukarıyı işaret etmesiyle Platon 'un idealist felsefesini sembolize etmiştir .Aristo'yu ise yeri gösterirken resmetmiştir ki bu da düşünürün realist fikir dünyasını simgeler
Yasak aşk yaşayan çifti tuzağına düşüren Hephaistos, diğer tanrılara seslenir. Bu rezaleti herkesin görmesini istemektedir. Hephaistos, kanlı savaşların acımasız tanrısı Ares'i ve kendi eşi olan güzellik tanrıçası Afrodit'i herkesin karşısında utandırmak ister. Balık gibi ağa takılmış iki kutsal varlığı gören tanrılar onlarla alay eder ve gülerler.
Bir süre sonra Hephaistos âşıkları yere indirir. Böylesi bir aşağılanmadan sonra Afrodit, doğduğunda çıktığı adaya, Kıbrıs'a dönmeye karar verir. Ares ise o meşhur öfkesiyle sinirini başkalarından çıkarmaya başlar. Bunlardan biri de şüphesiz Alektryon olur. Ares onu bir horoza dönüştürerek sonsuza dek insanlara gün doğumunu haber vermekle cezalandırır. Ancak cezalandırılması gereken biri daha vardır; Aşk tanrısı Eros. Okunu nereye attığına dikkat etmeliydi artık. Bu aynı zamanda Aşk ile Savaş'ın mücadelesidir...
Bartolomeo Mandredi'nin Eros'un Cezalandırılması(1613) isimli tablosunda da Ares'in öfkesini görebiliriz. Gözleri bağlı Eros'un kanatları bu eserdeki tek mitolojik unsur diyebiliriz. Peki Eros'un gözleri neden bağlı? Aşkın gözü kördür de ondan...
Her şeyi gören Güneş tanrısı Helios ortaya çıkmadan önce, Gün doğumunu yasak aşk yaşayan Ares ve Afrodit'e haber vermek için nöbet tutmakla görevli olan Alektryon, bir gece uyuyakalır... Gün doğduğunda ve Helios gözlerini açtığında Ares'le Afrodit'i çıplak ve birbirine sarılmış bir vaziyette görür. Olayı Afrodit'in kocası Demirci tanrı Hephaistos'a haber vermeye gider hemen. Hephaistos önce şaşırır sonra da kalbinde derin bir acı hisseder.
Demirci tanrı intikam için atölyesinde çalışmaya devam eder. Eline kocaman bir örs alır ve eşsiz bir zincir dövmeye başlar. Dövdüğü zincir o kadar incedir ki insanların ve tanrıların göremeyeceği kadar zarif, ancak tanrıları zapt edecek kadar güçlüdür.
Zincirlerden oluşan bir ağ yapan Hephaistos, yasak aşk yaşayan çifte yatak odasında bir tuzak kurar. Hiçbir şeyden şüphelenmeyen Ares ve Afrodit yatağa geçtiğinde, Hephaistos'un serdiği ağ bir anda yukarı doğru toplanır ve ikisi de ağın içinde asılı kalırlar.