"Paradokya oyunu her gece oynanıyor.Bunlardan bazıları kitap haline geliyor ki bu da yeni oyunculara davetiye olmuş oluyor.
Bu gece yaşanılanları da okuyanlar olacak.Fakat içlerinden bazıları sabırsızlanıp kitabın tamamını okumadan sonuna bakmış olacaklar.Hanginizin uyanabildiğini öğrenmek için...
İşte bu yüzden biz de bu sabırsız okuyuculara daha zor bir oyun hazırladık ve kimin gireceğini sizin belirlemenizi istedik.
...
Gece boyunca onlara tedirginlik, korku, heyecan ve macerayı bir arada yaşatan kitap, temel olarak gizemli bir oyundan bahsediyordu.
Bu oyun, rüya aleminin ötesinde oynanmasına müsaade edilen bir oyundu.O alem, insanın tıpkı gerçek hayattaki gibi rüyalarına yön verebildiği; mevcut anı ve bilinçaltını eş zamanlı yaşayabildiği bir paradokslar dünyasıydı.
İçinde birbirinden farklı görevlerin, olayların, zaman zaman tuzakların, heyecan verici sahneleri ve gizemlerin bulunduğu bir sistemdi.
Gecenin Gizemli Oyunu'na giren bir okurun, eski hayatına geri dönebilmesi için oyun içinde verilen görevleri yerine getirmesi ve birbirinden zor tuzakları geçmesi gerekiyordu.
Rüyalar aleminin ötesinde oynanan bu oyun, oyuncularını, uykuyla uyanıklık arasında girdikleri başka bir gerçekliğin içine çekiyordu ve uyanabilmek, bu oyunun en büyük hediyesiydi.
Gecenin Gizemli Oyunu başlamak üzereydi.