"En acısı da ne biliyor musunuz?
Bir saniye anı bile biriktirmediğiniz, gönlünüzü bağlayamadığınız yavrunuzu beş para etmez ideolojiler yüzünden kurban vermektir."
“Ölüm yaklaştıkça odalara kokusunu salmaya başlar. Ve biz toprak olana kadar kaybettiğimiz tüm canlıların kokusunu taşırız genzimizde. Hayalet dediğimiz o kokudur bence.”
#okudumbitti #kitapyorumu
Herkese merhaba,yine güzel bir yorum ile ben geldim.
Mikail Mutasarrıfoğlu,işini düzgün yapan saygı değer bir avukattır.Son zamanlarda rüyalarına giren kişiler yüzünden biraz sıkıntılıdır.Eşinden boşanmış bir kız çocuğu babasıdır.Arkadaşı Sedat ile birlikte gittiği yemek sonrasında mekandan ayrılır ve yolda yürürken
Bir baba evladı için neler yapabilir? Yapabileceklerinin bir sınırı var mıdır?
.
Merhabalar sevgili kitap dostlarım bugün sizleri Mikail Mutarassıfoğlu ile tanıştıracağım. Benim tanıdığım en cesur babalardan birisi O... Mikail Mutarassıfoğlu mesleğinde başarılı bir avukat. Ancak yıllar önce, çok çalışmak, daha iyi olmak arzusuna yenilmiş, karısıyla boşanmış, kızından ayrı yaşamak zorunda kalmıştır.
.
Mikail Mutarassıfoğlu her gün olduğu gibi erkenden kalkmış, işinin başına geçmişti. Taa ki o patlama anına kadar... Pek çok kişinin hayatına sebep olan o olaydan kurtulmayı başaran Mikail'i hayatının şoku bekiyordu... Gördüğü karmaşık rüyalar, halisülasyonlar sanki birşeylerin habercisiydi... Yılmadı, vazgeçmedi sonunu düşünmeden adımladı doğru bildiği yolu. Peki, gittiği yolun sonu Mikail Mutarassıfoğlu'na ne gibi sürprizler hazırlıyordu... Okurken ben olsam ne yapardım diye sürekli kendinizi sorgulayacağınız bu güzel eser ilgililerine tavsiyemdir der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim Kitapla Kalın
Mikail Mutasarrıfoğlu, orta yaşlarının ortalarına gelmek üzere olan, eşinden yıllar önce ayrılmış ve o evliliğinden bir kız evlada sahip bir avukatır.
Bir öğle yemeği sonrası, yürüdüğü caddede büyük bir patlamanın ortasında kalır.
Gözlerini açtığında hastanededir.
Doktoru ona durumu hakkında bilgi vermek için ziyaret ettiğinde; olay yerinde toplanan başka bir DNA ile onun DNA'sının eşleştiğini söyler,
bu güne kadar hiç varlığını bilmediği bir kız evladının olduğunu ve patlamada öldüğünü öğrenir.
Hiç tanımadığı evladının cenazesini almak için morga gittiğinde ona gösterilen sadece tek bir gözdür kızına ait başka hiç bir parça yoktur.
Mikail bu gözden yola çıkarak kızının hala yaşadığının umuduyla onu aramaya başlar.
Acaba kızı yaşıyor mudur?
Canlı ya da ölü ona ulaşabilecek midir?
Patlamayı kimler düzenlemiştir ve ikisinin orada olması tesadüf olabilir mi?