Claus Offe Sözleri ve Alıntıları
Claus Offe sözleri ve alıntılarını, Claus Offe kitap alıntılarını, Claus Offe en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" 17. ve 18. yüzyılların tarikat mensupları, törenlerinde (özellikle Baptist ve Püritenler), tanrı tanımazlarla kurulan iktisadi ilişkilerde hile, aldatma, güvensizlik yerine yasalara uygun davranmayı, dürüstlüğü ve hakkaniyeti telkin ettiklerini gururla belirttiler. Bu nedenle, dinsel temel saydıkları ticari ahlaka ve "dürüstlük en iyi siyasettir" ilkesine göre hareket etmeleri tanrı tanımazlarla aralarındaki rekabette onlara üstünlük sağladı."
"Tocqueville'in gözlemlerine göre, Birleşik Devletler'de demokratik halklar "ateşli, bitmek bilmez, sonsuz ve yenilmez bir tutkuyu korur: Özgürlük içinde eşitlik isterler ve buna erişemezlerse esaret içinde eşit olmaya rıza gösterirler."
"Eşitlik, daha fazla eşitlik tutkusunu besler
ve en küçük bir fark bile büyük huzursuzluklara neden olur."
"Buna karşın, Amerika, Amerika'nın ilk sakinleri ve sömürgeleştirme sürecinde geniş ölçüde yıkıma uğrayan yapıları ve gelenekleri yabancıl izler gibi görülmekteyse de, Avrupalıların ilk yerleşimlerinden ötürü ve Musevi - Hıristiyan dinlerinin aktarılmasındaki payları nedeniyle Avrupalılar için uzak ya da yakın akraba konumundaydı."
"İşverenler, işçileri "idare etmekle" de ilgilenmiyorlardı, yalnızca onlardan "yararlanmak" istiyorlardı."
"Onun gözünde, Amerika'daki demokrasi, uygulanan devrimci bir projenin sonucu olmaktan çok, Amerikan toplumunun yapısal bozukluğunun ve statü düzeni mirasının eksikliğinin bir sonucuydu."
"Basın özgürlüğünü sağlamaktan imtina etmek ve sansür uygulaması yalnızca bir tehlike olmakla kalmaz, aynı zamanda iktidardakiler açısından "büyük bir aptallıktır. Buna karşın, Amerika, mükemmel basın özgürlüğüyle "belki de günümüzde içinde en az devrim tohumu barındıran" ülkedir ve orada basın "Fransa'da olduğu gibi yıkıcı eğilimlere" sahip değildir."
"Amerika'da kanun kitapları incedir, ancak amaca uygun çıkarılan sözleşmeler son derece geniş kapsamlıdır."
"Yabancılar, "yabancı", diğer bir deyişle daha kolay yabancılaştırılabilen, yerli toplumun tabi olduğu uyum zorluğunu, bilişsel uzlaşımları ve kendilerine yönelik yorumlamaları dikkate almayan bakış açılarıyla ülke sakinlerine oranla yalnızca daha fazlasını görmekle kalmaz, aynı zamanda bilgi topladıkları kişilerin güvenini daha kolay kazanırlar, zira bu yabancılar kısa süre sonra memleketten ayrılacakları ve bu nedenle söylediklerini kötüye kullanmayacakları için, yerel konuşmacılar daha önce söylemediklerini yabancılara rahatça söylerler."
"Bu akrabanın (Amerika ) bağımsız yazgısı,
akrabalarımızın gittikçe iyileşen yaşamı nedeniyle biz Avrupalıların hem ilgisini çekmekte, hem de Avrupa örneklerinden açıkça ayrılan özellikleriyle bizleri rahatsız etmekte ve karşılaştırmalı bir değerlendirmeyi gerekli kılmaktaydı."
"Hiç kimse yasama yetisi ayrıcalığıyla doğmadığından, herkes yasaların içeriğini belirlemede aynı biçimde özgürdür."
"Tarihin taşınmaz külfeti yüzünden, Avrupa, Amerika'ya kıyasla gecikmiştir."
"Yalnızca [yerleşimcilerin] Kızılderili olmaları suretiyle, sömürgelerde [onlar] hayatta kalabilirdi ve avcı ve toplayıcı olarak insanlığın gelişiminin ilk aşamalarına dönmek zorundaydılar; onları kürk tacirleri ve sığır yetiştiricileri izleyecek, tarımın gelişmesi sağlanacak ve sonunda sanayileşme ve kentleşme başarılacaktı."