Prof. Dr. Coşkun Can Aktan 1963 yılında doğdu. 1979 yılında Ankara
Maliye Okulu’ndan mezun oldu. Lisans ve
lisans-üstü eğitimini Dokuz Eylül
Üniversitesi’nde tamamladı. Yükseköğretim Kurulu eğitim bursu ile
doktora tez çalışmalarını 1987-1989 yılları arasında Nobel
Ekonomi ödülü sahibi James M. Buchanan’ın başında bulunduğu Kamu Tercihi
Araştırma Merkezi’nde (Center for Study of Public Choice, George Mason
University) sürdürdü. Earhart Vakfı’ndan sağladığı araştırma
bursu ile aynı araştırma merkezinde 1994-1995 akademik yılında misafir
araştırmacı olarak bulundu.
Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD) ve Friedrich Naumann
Vakfı’nın araştırma bursu ile Almanya’da Albert Ludwigs Üniversitesi
(Freiburg Üniversitesi) Ekonomi Politikası Enstitüsü’nde; İngiliz Kültür
Heyeti (British Council) araştırma bursu ile Edinburgh
Üniversitesi, Uluslararası Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde (İskoçya-Birleşik
Krallık); Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) araştırma bursu ile
Los Angeles’teki California Üniversitesi (University of California of Los
Angeles:UCLA) Ekonomi Departmanı’nda misafir araştırmacı olarak
çalışmalar yaptı.
Ayrıca Uluslararası Karadeniz Üniversitesi’nde (Tiflis-Gürcistan)
misafir öğretim üyesi olarak konferanslar verdi ve “Üniversite
Bilim Kurulu” üyeliğine seçildi.
ABD, İngiltere, Finlandiya, Hollanda, Japonya, Kırgızistan, Azerbeycan,
Yunanistan ve Tunus’da uluslararası toplantılara konuşmacı olarak katıldı. Japon
Bilimleri Destekleme Topluluğu’nın davet ve katkıları ile Aichi Gakuin
Üniversitesi ve Nagoya Üniversitesi’nde konferanslar verdi.
Muhtelif kitapları İMKB, SPK, TÜSİAD, TİSK, MESS, TÜGİAD, EGİAD, TOSYÖV, Arı
Düşünce ve Toplumsal Gelişim Derneği, Hak-İş Konfederasyonu, T. Haber İş
Sendikası vb. resmi ve sivil organizasyonların yayınları arasında yer aldı.
Ayrıca yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda araştırma makaleleri yayınladı.
Bilimsel araştırmaları bir çok ödüle layık görüldü. Sosyal Bilimler alanında
önemli bir elektronik bilgi arşivi kurdu
2003-2006 yılları arasında Sağlık Bakanlığı’nda “Bakan
Danışmanı” olarak görev yapmış ve Sağlıkta Dönüşüm Programı’na
katkılarda bulunmuştur. Sağlık Bakanlığı’nda görev yaptığı süre içerisinde
Sağlık Bilgi Erişim Merkezi (SABEM)’nin kuruluşuna liderlik
etmiştir.
Halen Dokuz Eylül Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde
görev yapmaktadır. Halen SOBİAD (sobiad.org) yönetim kurulu başkanıdır.
Vergi devleti; vergi otoritesinin irade kararlar alarak vergileme yetkisini keyfi olarak kullanması ve bunun neticesinde ağır haksız ve adaletsiz vergiler koyarak sömürü yapmasıdır.
Vergi devleti sürekli artma eğiliminde olan kamu harcamalarının vergi ile finanse etmeyi alışkanlık haline getirmiş keyfi bir devlet yönetimidir. vergilerin kamu harcamalarının finanse etmeye yetmediği durumlarda ise devlet borçlanmaya başvurur Bu haliyle belki devletin mali devlete dönüşmüş olur sınırsız vergileme ve borçlanma ise sonuçlari itibariyle ekonomi üzerinde fazlasıyla tahripkardır
Benim karşı olduğum ve eleştirdiğim husus şudur: Ağır, haksız, adaletsiz ve keyfî bir vergi devletinde vergiler bir yasal hırsızlık ya da yasal haraca dönüşür.
Kitapta bahsedilen temel felsefe keyfi, ağır ve haksız vergilere karşı durmak. Buna zaten sağı da, solu da savunuyor baba, bana farklı bakış açıları sunsaydın keşke.
Vergi tarihine de bir göz atıyor yazar kısacık ve oldukça detaysız. Fransa, Roma, Osmanlı ve Britanya'daki enteresan vergileri inceliyoruz. Roma'da çiş vergisi, Osmanlı'da kaçan hayvan/köle vergisi, Fransa'da tuz ve kelle vergisi, Britanya'da sakal vergisi örnek olarak gösterilebilir.
Zannediyorum yazar da klasik liberal. Eğitim, sağlık, yol, elektrik ve su hizmetlerinin devlet tekelinde olmasını savunuyor.
John Locke'un vergi hakkındaki tutumları da hoşuma gitti.
Kitap islam hukukunda verginin kaynakları ve kusaca vergi tarihimizden bahseden akademik çalışmalarının derlenmesiyle oluşturulmuştur. Oldukça akıcı sıkmayan bir dili var. Kitap yer yer verginin psikolojik ve sosyolojik boyutlarına değiniyor ve verginin bu yönünü ihmal ederek tarihte ülkemizde ve dünyada örfi vergilerin keyfiliğine karşı oluşan halk isyanları anlatılmış. En ilginç bileğide bugünkü süper güç ABD nin bir İngiliz kolonisi inen bağımsız bir devlet olmasının çıkış noktasının ağır vergi yüküne karşı İngiliz Amerikalıların krala isyanı ve uzun süren bu savaş neticesinde özgürlüğüne kavuşan ABD Liler...
Vergi deyip geçmemek lazım tarihte kralın yetkilerini kısıtlayan ilk antlaşma olan magna carta ve 1789 ihtilalinin sebeplerinden birinin ağır vergi yükü olduğunu okuyunca verginin sosyolojik boyutunun daha ciddiyetle ele alınması gerektiğini anlamış olacaksınız. Ekonomi ve Maliye ile ilgilenenlere tavsiye ediyorum
İyilikten kötülük doğar mı? Neden doğmasın? Kültürümüzde buna dair pek çok söz var: "İyilik yap, kötülük bul", "İyilikten maraz doğar", "Kimseye iyilik yapmadım ki düşmanım olsun" vd. Kitapta sekiz bölüm var. Bunların bazılarında ekonomi, maliye, felsefe ve psikolojide iyiliğin kötülük olup olmayacağı tartışılıyor. İlgili bölümler, daha önce başka yerlerde yayınlandıkları için bölümlerde birbirini tekrar eden çok fazla bilgi var. Özensiz bir dizgiye sahip kitabın göze batar derecede yazım hatası da mevcut. Konuyu ilginç bulacaklar elbette bu hatalara razı geleceklerdir ama para verip aldığımız bir kitapta dikkate değer hataların olması, insanda "defolu ürün almış hissi" yaratıyor. Böyle durumlarda şu İngiliz atasözünü hatırlıyorum: "Yapılmaya değer her şey, iyi yapılmaya da değer."